Çılgınlık demişken!

Efendim bir ara çılgın projeler meşhurdu, hâlâ da meşhur! Çılgın projeleri pek sevdik, ne vazgeçtik ne de vazgeçme gibi bir isteğimiz var.

Çılgınlık demişken, çılgınlık denen kavram aslında proje kelimesiyle falanda anlatılamaz!

Proje üstü bir şey! Hatta daha da ötesi!

Hâlâ dilimizden düşmüyor çılgın projeler! Bir düşünün bakalım! Bu konuda atladığımız, es geçtiğimiz, pas geçtiğimiz, ıskaladığımız bir şey olabilir mi?

Arada bir açıklamalarda, kürsülerde, meydanlarda söyleyip geçiyoruz!

Bu çılgınlığı, çılgınlıktan saymamak gibi bir düşüncemiz mi var, tam belli değil!

İşte o çılgınlığı içtenlikle, samimiyetle ancak ve ancak birlikte gerçekleştirebiliriz!

Çünkü, en büyük çılgınlık, Türk Milletinin bir ve beraber olmasından geçiyor.

Önünde durulamayacak olan o!

Bütün mesele, bir olmayı, birlik olmayı ne kadar istediğimiz noktasında düğümlenip kalıyor!

*****

Tarihe meraklı olanlar iyi bilirler ki, Anadolu birliğini ilk kuran Niğbolu zaferinin galibi Yıldırım Beyazıt'tı. Ancak, birliğe rıza göstermeyenler, onun karşısına Timur'u çıkardılar. 1402 Ankara Savaşı sonrasında birlik dağıldı. O birlik İstanbul Fatihi, Fatih Sultan Mehmet'i bekledi. Birlik bozucular onun karşısına da Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ı çıkardılar. Ancak Fatih, 1472'de Otlukbeli Savaşında, hem Uzun Hasan'ı hem de birlik bozucuları bir daha kendine gelemeyecek şekilde dağıtarak, Anadolu birliğini tesis etti.

19 Mayıs 1919'la başlayan bir olma, birlik olma, birlikte hareket etme kararının mimarı Mustafa Kemal Atatürk'tü. Onun karşısına da, döneminin en büyük devletleri ve onların yanında savaşanlar çıkarıldı. Bir ve beraber olan Türk Milleti, paramparça etti dünya devlerini! 

*****

Çılgınlık yapıldığında ne mi olur? Olması gereken olur yani bir olunur, beraber olur ve Mustafa Kemal Atatürk'ün dediğine gelinir.

O zamanda onun dediği gibi haykırılır;

"Türk: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."

İşte bütün mesele, böyle bir birlik ve beraberlik!

İçinde sen-ben olmayan, birlikten kuvvet doğar denen bir beraberlik!

Bunun adı böyle bir çılgınlıksa, ben varım diyen bir adım öne çıkabiliyor mu?

Çıkamıyor! "Kaleden kaleye Şahin uçurdum/ Ah ile vah ile ömür geçirdim" demekle de, bu işler olmuyor, yürümüyor!

*****

Böyle bir çılgınlık için yaklaşık bir asır öncesine gitmeden olmaz!

O ruhu, o heyecanı, o coşkuyu yakalamadan olmaz!

Tutturmuşuz herkesin bir ve beraber olma çılgınlığı ve çılgınlık türküsü kendine diye! Sizden-bizden hikayeleri artık yetmedi mi, kabak tadı vermedi mi, bu işin cılkı çıkmadı mı?

Lafın gelişi, lafın çalımı haricinde, bir olmaya, beraber olmaya, birlikte hareket etmeye niyetimiz var mı? Görünen o ki, o niyet, dünde yoktu, bugünde yok! Bu işe varım diyeninde yanında duran yok!

*****

Çılgınlık nedir diyene, 19 Mayıs 1919'u gösterir Türk Milleti!

Çünkü, en son çılgınlığını 19 Mayıs 1919 tarihiyle başlayan o muhteşem süreçte yaptı.

Yol gösteren; yolu çizmiş, gidilecek yolu göstermiş. Başka yola gidersen tefrikaya sürüklenirsin, kendinden başkasına inanma, güvenme, Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur dememiş mi?

Ufalanma, ayrışma, bölünme, ayrılma, başkasının aklıyla hareket etme, aslına dön, özüne dön, kendine gel, kendini topla diye ikaz etmemiş mi? Ne kaldı geriye, çılgınlık mı?

Bir ve beraber olduktan sonra, varsın çılgın desinler! 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları