AKP'nin kurucuları arasında yer alan önemli isimlerden eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun  Vakıfbank yönetim kurulu başkanlığına getirilmesi...

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) kurulması... Buraya da sadece AKP'nin değil siyasetin ağır toplarından  TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek'in  dahil edilmesi...

AKP Genel Başkanı  Tayyip Erdoğan tarafından peşi sıra gerçekleştirilen hamleler, "Ali Babacan ve  Ahmet Davutoğlu'na kaçacakları önleme" stratejisi olarak siyasi kulislerde yankı bulmuştu. Babacan ve Davutoğlu'nun ayrı ayrı kurmayı planladıkları partilere geçecek AKP milletvekilleri konusunda borsa oldukça yüksek!.. "AKP'nin firecileri"   hala iç siyasetin önemli gündem maddeleri arasında... Erdoğan, "ihanet" ve " yok olacaklar" söylemleri ile partisinin dağılmasının önüne geçmeye çalışıyor. Ancak, bu parti içinde pek karşılık bulmuyor!.. Özellikle muvazzaf milletvekilleri, duygusallığa (!) prim vermeyen görüntü içerisinde istikbale bakıyor. İktidar partisi içinde "istikbal" sözcüğünün tam kelime karşılığını Günboyu okurları iyi bilir!.. Herkesin bildiğini Tayyip Erdoğan bilmez mi?.. Elbette, çok çok daha fazlasını bilir... Erdoğan,kendi elleri ile  özenle tek tek seçip  Meclis'e soktuğu milletvekillerinin  sadece  duygularına mı hitap eder?..

AKP'den önemli bir isim ile sabah "Ankara" sohbeti yapıyorduk. Gündemimizin ağırlık konusu "AKP'nin içerisi"ydi... Erdoğan'ın yakın kurmayı, "reis, Cemil ile Abdulkadir abiyi devreye soktu" dedi. Kastettiği "abi"ler  Cemil Çiçek ile Abdulkadir Aksu. "Nasıl" diye sorduğumda, " bizim partinin yapısını iyi bilirsin. Cemil abi ile Abdulkadir abi milletvekillerimizle tek tek görüşerek  bu kritik dönemde birlik ve beraberlik içinde kalmamızın ve böylece yola devam etmemizin hayati önemi anlatıyor" diye cevap verdi. Çiçek ve Aksu çok mantıklı gerekçelerle kafalarında soru  işaretleri olan milletvekillerini ikna ediyorlarmış. Ve çalışmalarından çok olumlu sonuçlarla saraya dönüyorlarmış!.. AKP'de kaçak olması da  imkansızmış!..