Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Halim Bahadır

Halim Bahadır

Yazar

Büyükleri çarpan küçük adamlar ve bir öneri!

Banker Kastelli, Sülün Osman, Banker Yalçın ve onun döneminde nice başka genç banker daha. Kripto para tokatçısı olduğu iddia edilen Faruk Fatih Özer. Çiftlikbank kurucusu 30 yaşındaki Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın… Bunlar ilk akla gelen muhteremler. Altından girip üstünden çıkarak vatandaşın elinde avucunda ne varsa alıp giden, çoğu zaman da gidip de gelmeyen, gelse de elinde bir şey kalmayan arkadaşlar bunlar!

Elbette devlete de okkalı tokatlar atanlar var. Banker Bako'dan tutun da Selçuk Parsadan'a kadar. Kimi yargılandı, kiminin yargılanma süreci yılan hikayesine döndü, kimi kaçtı, kimi daha sonra yitip gitti, buharlaştı. Şimdi devleti tokatlayanlar ile Kastelli ve Sülün Osman'ı bir yana bırakalım. Onlar gençlikleri yanında yaşını başını aldıkları zaman da icra eylediler sanatlarını.

Benim burada asıl üzerinde durmak istediğim tipler, genç olanlar…

Neredeyse yarım milyona yakın insanın canını yakan 3 kişi… 1980'li yıllarda 18 yaşında bankerlik şirketi kuran Yalçın. Günümüzde Çiftlikbank kurucusu 30 yaşındaki Mehmet Aydın. Ve yine günümüzde Thodex kurucusu kripto para "uzmanı" 28 yaşındaki Mehmet Fatih Özer…

Şimdi gelin eğri otursak da doğru konuşmaya çalışalım…

Bu çocukların iyi bir eğitimi yoktu. Kimi çaycıyken girdi bu işlere, kimisi farkirdi işin başında. İşletme ilmini yalayıp yutmamışlardı. Ellerinde girdikleri işi çekip çevirecek sermayeleri yoktu. Ticaret aleminde deneyim derseniz, o da yoktu, zira çok gençti bunlar.

Peki, ne oldu da, nasıl oldu da ve de neye güvenerek girdiler bu işlere?

Öyle ya, sermaye yok, deneyim yok, eğitim yok.

Peki, ne var?

Efendim bir başka alanda muhteşem bir insan sermayesinin varlığını sezmiş, hissetmişti bu arkadaşlar!

Halkımızın açgözlü, paragöz, beynini kullanmayı pek sevmeyen, soru sorma zahmetine katlanmayan kesimiydi bu sermaye! Öyle anlaşılıyor ki, buna güvenerek yola çıkmış bu genç adamlar. Zira bu düşüncesiz, paralarına para katmaktan başka hiçbir şeyi tınmayan insanların sayısının çok olduğunu biliyorlardı. Bir de bu insanları kolayca kandırabileceklerinden kendi adları kadar emindiler.

Ve turnayı da gözünden vurdular. Nitekim bu insanlar buldukları her kuruşu bu küçük adamların "şirketlerine" yatırdılar. Sorup soruşturmadılar bile. Edecekleri karın dışında hiçbir şey görmemiş gözleri belli ki. Bu genç adamların paracıklarına para katıp geri vereceklerinden çok emindiler, çok!

Öz kardeşleri 100 lira borç istese nazlanacak insanlar, yüzbinlerini, milyonlarını yatırdı bu kim olduklarından zerre kadar haberlerinin olmadığı üçkağıtçılara…

Sonra da kaçınılmaz olarak Cafer bey altına etti elbette…

Veeeee gitti güzelim ana paracıklar… Gitti o yüksek kar vaatleri…

Bu insanlar neden böyle keleğe geldi dişe düşünüyorum bir süreden beri inanın. Nasıl oluyor da oluyor durumu yani… Diyeceksiniz ki, senin paran maran yok ki usta, derdi seni mi aldı? Haklısınız, evet, hatta bir kez daha haklısınız. Ama ben de azıcık haklıyım bayanlar baylar…

Nasıl mı? Şöyle… Yahu bu parasını kaptıran tiplerin sayısı neredeyse milyona dayandı. Peki, reşit insan sayısı ne bu memlekette? Yaklaşık olarak 60 milyon diyor Google dede. O zaman gelin bir hesap yapalım şimdi. Diyelim ben dışarıya çıktım. Pek çıkmam ama çıktım üç beş saat kadar diyelim, kalabalık bazı yerlere uğradım mesela. O gün eve döndüğümde kabaca bir hesap yaptım. Teorik olarak kaç kişinin olduğu yerlerde bulunmuşumdur. Muhtemelen bin kişi. Peki, bu çocuk yaştaki dolandırıcıların tuzağa düşürdüğü vatandaş sayısı kaçtı? Yaklaşık olarak 1 milyon. Yani bu durumda sokaktaki her 60 kişiden biri, bu küçük heriflere para kaptırmış bulunuyor. Ben ise dışarıya çıktığımda temas ettiğim, gördüğüm, yanımdan geçen, oturduğum çay bahçesinde gelip çayını içen insanların sayısı neydi? Bin kişi. O zaman da hesap ortada. Ben o gün en az 15 dolandırıcı mağduru görmüşüm. Yaşını başını almış, bu işlerde ordinaryüs olmuş adamların dolandırdığı insanlar değil bu 15 kişi ha! Bunlar çoluk çocuğun dolandırdığı, kandırdığı, keleğe getirdiği parası olan tipler… Evet, bir gün için bu 15 kişi. Peki ya bir ay boyunca her gün dışarıya çıksam kaç kişi eder? 450 kişi. İyi bir hasılat! Bir tabur çıkar bunlardan maşallah!

İşte bunun için dert ediyorum bu meseleyi... Zira bu arkadaşlar aziz vatanın her yerinde ve kaçmam mümkün değil kendilerinden. Sayıları çok fazla…

Bu arada ben ülkesini seven bir adamım. Onun için de bu sorunun çözümü için kallavi bir önerim var…

Efendim, her türden şeytani seri katilin, seri tecavüzcünün, sapığın kol gezdiği ABD denen memlekette, ne zaman bu adamların psikolojik profili merak edilerek harekete geçildi dersiniz? Thomas Harris adlı yazar, ne zaman ki "Kuzuların Sessizliği" adlı romanında Hannibal Lecter namlı bir manyak seri katilin psikolojisini ele aldı, işte o zaman! 1970'li yıllarda… ABD iç güvenlik servisi, bu manyakların beyninin içine girerek, davranışlarının ardında yatan gerçek nedenleri ortaya çıkarmak için davranış bilimleri enstitüleri kurmaya başladı. Tabii ki manyaklar bitmedi, ancak enselenmeleri daha mümkün hale geldi.

Ben, bu ülkede de benzeri bir teşkilatın kurulmasını talep ediyorum devletten. Davranış bilimleri enstitüleri kurulsun. Yok, ABD'de olduğu gibi seri katiller için değil önerim.

Bu bize özgü olmalı. Ve şu iki alanda araştırma yapmalı bu kurumlar:

Bir… Sayıları milyona varan bu insanlar, nasıl oluyor da önüne çıkan gencecik hokkabazlara inanarak veriyor parasını? Bu davranışların ardında daha çok kazanma hırsı ve açgözlülüğün dışında yatan başka ve belki de daha derin gerçekler nelerdir?

İki… Bu gençleri halkı tokatlamaya sevk eden güdüler ve cahil cesareti. Ve altta yatan diğer nedenler elbette.

ABD makamları kendi dertlerine bir şekilde çözüm ürettiler.

Bu sorun da bizim sorunumuz ve psikolojik boyutu vahim! O zaman harekete geçme zamanı. Benden uyarması efendim…

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları