Batı, demokrasi ve insan hakları kisvesi ile savunuyor göçmen haklarını ve onlara oluşturulacak yaşam alanlarını.

Dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye''yi takdir ederken, Ukrayna''ya kapıları açan ama diğerlerine Türkiye''nin kapılarını gösteren Batı…

Maalesef ki ülke içerisinde de onu destekleyen güruh, Batı''nın desteğinden vazgeçmek istemeyen bir siyaset var.

Hükümet "Ensar" anlayışı ile birlikte kendi destekçilerinin istememesine rağmen savunuyor ve AB ile aynı safta yer alıyor. Kendi destekçilerine rağmen bu politikayı sürdürmesinin temel nedeni de AB''ye göz kırpmak gibi.

Hatırlıyor musunuz, İdlib''de Ruslar 34 yiğidimizi şehit ettikten hemen sonra kapılar açılmıştı. İçişleri Bakanı Soylu, anlık olarak Türkiye''den ayrılan göçmenlerin sayılarını yazıyordu.

Salgın falan derken kapılar tekrar kapandı. Bu olay illa politik bir araç olarak kullanılacaksa, halk dinlenmeli ve adım atılmalı. Yani başı boş göçmenlere de 2011''den bu yana misafirimiz olan Suriyeli topluma da yol gösterilmeli.

Vatan Partisi lideri Perinçek, bizim gibi düşünenleri "kaos planlamayla" itham etti. Sığınmacıların serbestçe ülkeye alınmasını savunarak, karşı cephedeki bizleri Amerikancı olarak gördü. Buna yorum yapmayacağım ama TV''lerde görüldüğü gibi, başı boş göçmenlere karşı artan karşıtlığı yumuşatma çalışmaları başladı bile.

En yalın haliyle anlatayım. Evimizin zilini çalmadan içeriye girene de mahremimiz olan evimizde yıllarca kalan misafire de müdahale edilmesini istiyoruz. Apartman yöneticimiz ya da polis, karar vericilerin adımlarını bekliyoruz. Bizim karşıtlığımız bu.

DEVLET BAHÇELİ YİNE BİR SALI BEKA KURTARDI

Erdoğan Suriyelileri göndermekten bahsedince, Devlet Bahçeli de nihayet ses verdi!

Ses verebildi yani...

Partisinin Salı günkü gurup toplantısında bu sorunun akılcı çözümünden bahsedip, "Demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız." dedi.

Günaydın sayın bay beka! İstila gerçekleşti bile!

Milliyetçiliği ayaklar altına alanların Saray''ının izin verdiği kadar milliyetçilik yapılınca böyle oluyor işte!

Biz ne zamandır bu tehlikeye işaret ediyoruz ve ittifak ortağınızın ekranlardaki ve gazetelerindeki yağdanlıkları tarafından uğramadığımız itham kalmadı...

Şimdi sen çıkmış konuşuyorsun.... Bekayı kurtardın yine. Bravo!