Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Bu çocukları kutlamalıyız

Geçtiğimiz yıllarda meslek liselerine talep düşüktü.

Milyonlarca öğrenci kendilerini üniversiteye daha iyi hazırladığını düşündükleri adı sanı olan klasik liselere ve Anadolu liselerine girmek isterdi.

Bu yıl farklı bir tabloyla karşılaştık.

LGS sonrası meslek liselerinin kontenjanlarının yüzde 95''i hemen doldu. İkinci tercih döneminde tamamının dolması bekleniyor.

...

Peki, niye böyle oldu?

Bence 14-15 yaşındaki çocuklar gerçeği gördü, üniversitelerin çoğunun işsizlik diploması verdiğini anladı, vakit kaybetmeden meslek sahibi olmak istedi.

Kesinlikle doğrusunu yaptılar.

Türkiye''nin ihtiyacı iyi yetişmiş ara insan gücüdür.

Bu ihtiyaç da meslek liseleri yoluyla giderilebilir.

Söz konusu liselerin bazı bölümlerini sayarsam ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım:

Tıp teknisyenliği, animatörlük, halı desinatörlüğü, balıkçı gemi kaptanlığı, itfaiyecilik, zabıt kâtipliği, teknik ressamlık, makine zabitliği, haritacılık, kadın ve erkek terziliği, Türk Halk, Türk Sanat ve Batı müziği enstrümanları yapımcılığı.

+

HATA ÜSTÜNE HATA

9 yaşındaki Cem''in bir çöp evde teyzesi tarafından kilitlendiği odada adeta ölüme terk edilmesi ve tesadüf sonucu yarı baygın bulunup tedavi altına alınması, Türkiye''de kamu kurumlarının görevlerini yaparken nasıl akıl almaz hatalar yaptığını göstermesi açısından son derece çarpıcı bir örnek.

7 madde halinde özetleyelim:

Hata 1: Gazetelerde yazdığına göre Cem''in annesi de babası da psikolojik sorunları bulunan insanlarmış. Zaten tanışmaları da Bakırköy Akıl Hastanesi''nde tedavi görmeleri sırasında olmuş.

Akıl hastanesinde tedavi olacak kadar ruhsal sorunları olan insanların evlenmelerine izin verilmemesi gerekirdi. Ne var ki evlilik öncesinde bu durumun hiçbir kurum tarafından araştırılıp sorgulanmadığı anlaşılıyor.

Hata 2: Annesinin hastalığı nedeniyle Cem''e anneannesi bakmaya başlamış. Ama anneanne hayatını kaybedince çocuğa bu defa çöp evde yaşadığı için onun da ciddi ruhsal sorunları olduğu anlaşılan teyzesi sözde sahip çıkmış. Kamu kurumları burada da üzerlerine düşen görevi yapmamışlar, teyzenin çocuğa bakma yeterliliği olup olmadığı hiç sorgulanmamış.

Hata 3: Cem''in annesi, ruhsal açıdan iyileşince oğlunu bulmaya çalışmış. Ama teyzeye bir türlü ulaşamamış. Anne bu defa güvenlik güçlerine başvurup oğlunun kaçırıldığı ihbarında bulunmuş. Bu ihbar da ciddiye alınmamış, teyze ve onunla birlikte yaşamaya mahkûm çocuk belki de hiç aranmamış.

Hata 4: Nüfusta kaydı olan Cem''in okula başlama yaşı geldiğinde okula kayıt yaptırmaması üzerine de eğitimden sorumlu kurumlar harekete geçmemiş, çocuğun okula neden kaydettirilmediği üzerinde duran olmamış.

Hata 5: Cem''in teyzesi çöplüğe dönüştürdüğü apartman dairesine iki yıl önce taşınmış. Ama bunu kimseye bildirmemiş. Taşınılan mahallenin muhtarlığı da, o dairede kimin yaşadığını araştırmamış, onları kayıt altına almak için herhangi bir girişimde bulunmamış.

Hata 6: Cem ölümün kıyısında bulunduktan sonra hastaneye yatırılıp tedavi altına alınması gerekirken yıllardır onu aradığını belirten annesine teslim edilmiş. Neden sonra muhtemelen annenin sağlık geçmişi öğrenilince Aile ve Sosyal Yardım Bakanlığı''nın gözetiminde hastaneye yatırılması kararlaştırılmış.

Hata 7: Kendini savunamayacak durumda olan bir çocuğu yıllarca rehin tutan ve son aylarda da aç sefil bırakarak ölüme terk eden teyze yakalandıktan sonra serbest bırakılmış. Savcılığın itirazı üzerine yine yakalanıp çıkarıldığı mahkemede tutuklanmasına karar verilmiş.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları