Ülkemizde 400 bin aktif koronavirüs vakasından 100 binini 0-17 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor.

Hiç kuşkusuz bu üzücü tabloyu okulların gerekli hazırlıklar yapılmadan, önlemler alınmadan açılması doğurdu.

-Öğretmenlere aşı zorunluluğu getirilmeyişi yanlıştı.

-Velilerin aşı konusunda serbest bırakılması doğru olmadı.

-Yine, okula devam etmek isteyen 12 yaş ve üstü için de aşı yaptırma koşulu aranmalıydı.

Bunların hiçbiri yapılmayınca çocuk vakaları patladı.

"Efendim, çocuklar hastalığı hafif atlatıyorlar" gerekçesine sığınmak sorunu hafife almak olur. Koronavirüse yakalananların uzun vadede nelerle karşılaşacakları henüz bilinmiyor.

*

Hiç olmazsa bundan sonra şu önlemler alınmalıdır:

-Aşı olmayan öğretmenlerin yıllık izine ayrılmaları sağlanmalıdır.

-Velilere, "Ya aşı olun ya da aşı oluncaya kadar çocuğunuzu okuldan alın" çağrısı yapılmalıdır.

-12 yaş ve üstü öğrencilerin aşı yaptırması ailelerinin isteğine bağlı olmamalı, okullara gönderilecek sağlık ekipleriyle aşı işlemi gerçekleştirilmelidir.

+

ŞİMDİ İLAÇ VAKTİ

Aşıyı bulan firmalar milyarlarca doz aşı üretip bunları pazarladılar ve büyük paralar kazandılar.

Öyle ki; Biontech'in geliştirdiği aşı geçen yıl yüzde 4.9 küçülen Alman ekonomisini bu yıl adeta coşturdu, büyümeye tek başına yüzde 0.5'lik katkı sağladı.

Hem yeterince aşı üretilmesi hem pek çok ülkede toplumsal bağışıklığın sağlanması aşı ticaretini galiba eskisi kadar kârlı yapmayacak önümüzdeki dönemde. Bu nedenle birçok firma şimdi ilacın peşinde.

ABD merkezli Pfizer, geliştirdiği koronavirüs ilacının klinik deneylerine başladığını açıkladı.

Daha önce de iki firma benzer nitelikte açıklamalar yapmıştı.

Yani, aşıdan kasasını dolduranlar büyük bir keyifle "Şimdi ilaç vakti" diyorlar.

*

Tabii, şu sorular her zaman aklımızın bir köşesinde duracak ve doğru yanıtı arayacak:

"Virüsün tüm özellikleri bilindi ki onu etkisiz kılacak bir aşı geliştirildi. Buna karşın ilacın bulunması bugünlere kadar uzadı. Acaba, bazı ilaç firmaları aşıyı geliştirdiklerinde ilacı da bulmuşlardı da kâr hırsıyla bunu açıklamayı bilerek mi geciktirdiler?"   

++

BU SÖZLER NASIL

ÇEVRİLDİ ACABA?

Parti liderlerinin açıklamaları, ABD Ankara Büyükelçiliği tarafından İngilizceye çevrilerek ülkelerindeki yetkili merkezlere iletilir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ABD yönetimini sert biçimde eleştirdiği konuşması için de muhtemelen aynı işlem yapılmıştır.

Merak bu ya!

Acaba, Bahçeli'nin şu sözleri İngilizceye nasıl çevrilmiştir, daha doğrusu çevrilebilmiş midir:

"Mevcut ABD yönetimi; terör örgütleriyle içlidışlı, canciğer kuzu sarması, al takke ver külah ilişki içindedir."

"Terörizme destek verenler, en az teröristler kadar mesul, melun ve mendeburdur."