Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yunus Emre Berber

Yunus Emre Berber

Yazar

Birbirimizden giderek uzaklaşıyoruz

Ramazan ayı benim için ayrı bir öneme sahiptir. Oruç tutulsa da tutulmasa da bu ay içinde yapılan akşam yemekleri, misafirlikler, sohbetler ve aktiviteler bana hep ayrı bir keyif vermiştir. Küs olan aile fertlerinin iftar sofralarında bir araya gelmesi, bayramdan bayrama görüşebilen kuzen ve yeğenlerin buluşabilmesi benim için ayrı bir öneme sahipti. Büyük ihtimal benim dışımda bu duyguları paylaşan bir sürü insan vardır. Nerede o eski ramazanlar diyecek kadar yaşım yok. 1997 doğumluyum 2000''lerin başı ve sonrasında yaşanan döneme tanıklık ettim. Uzun pide kuyruklarına girip, büyük Ramazan alışverişlerinde bulundum. Kendi ellerimle misafirlere güllaç yaptım. Ramazan sonu yaşanan bayramda elimde poşetlerle annemin bana verdiği listesindeki ürünleri alıp eve döndüğümde kapının önünde birikmiş ayakkabı yığınını görmek. Bunlar o zaman yaşadığım küçük ama tatlı anlardı. Ama zamanla Ramazan''ın bu atmosferi kaybolmaya başladı. Öyle klasik geyik muhabbetlerindeki gibi ''Ah ah nerde o eski ramazanlar, şimdiki gençlik kaybetti o ruhu'' demeyeceğim.

Dünya genelinde insanlar bireyselleşmeye başladı. Kendi başına 1+1 evde yaşamak, minimal bir hayat sürdürmek son dönem gençliğinin hedeflerinde üst sıralarda yer alıyor. Bende bu düşünceye sahip kişilerden biriyim. İnternetin ve sosyal medyanın hayatımızdaki önemi ve kapladığı zaman arttıkça ikili ilişkilerimizde daha gergin ve seçici olamaya başladık. Her gün herhangi bir konuda sosyal medyada bir tartışma ve kutuplaşma eylemi yaşanabiliyor. Düzenli bir sosyal medya kullanıcısı bu tartışmanın bir tarafı olmasa dahi yaşanan tartışmadan dolayı zihnen yıpranabilir. Bu durum benim gözlemimce insanların birbiri ile tartışma tahammülü ve tarzını değiştirdi. Artık insanlar yüz yüze tartışmaktan çekinir hale geldi. Buda dolaylı olarak eski ev ziyaretlerinin azalmasına ön ayak oldu. Tabii ki bu süreçte koronavirüs salgınının da büyük payı var. Yaklaşık 1,5 sene insanlar temastan kaçınmak için bayramlaşmayı ve misafirliği bir kenara bıraktı. Yavaş yavaş normalleştiğimiz bu dönemde yeniden kalabalık evlere misafirliğe gitmek insanda bir tereddüt yaratmıyor değil. Ek olarak bilginin ve dezenformasyonun bu kadar çok ve hızlı yayıldığı bu dönemde iki kişi arasında tartışma yaratacak çok fazla etken var. Görüş farklıkları eskiye nazaran daha minimal konular olsa da sayı olarak oldukça çoklar. Bu durumda gerçekten empati yapamadığın ve anlaşamadığın insanlar ile geçirilen süreleri ciddi manada kısalttı.

Tüm bu etkenler birleşince kültürel toplu etkinliklerin bana verdiği hissiyat zamanla kayboldu. Ne eskisi kadar özlüyorum misafirliğe gitmeyi, insanlarla buluşmayı nede içinde bulunduğum dönemin hissiyatını yaşayabiliyorum. Dünya olarak ortak, rafineri bir yaşam tarzını benimsemeye başladık. Bu yolun sonu nereye gider bilmem ama bireyler olarak yalnızlığa sürüklendiğimiz ve tercih etiğimiz aşikâr. 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları