Bir taşla kaç kuş vurulur?

Bir taşla kaç kuş vurabilirsiniz? Bir mi, iki mi, beş mi, daha mı fazla? Bu iş taşa mı bağlı, taşı savuran ele mi, maharete mi, az biraz şansa falan mı?

Yeter ki eliniz taşa değsin, taşla buluşsun, taşın akıllısını da, uslusunu da, söz dinleyenini de bulursunuz.

Arayan bulur diye boşu boşuna söylememişler!

İşin içinde taş varsa, mecaz olmadan olmaz!

Sonrasında bir taşla birden fazla kuş vurma hikayeleri, tevatürleri ve rivayetleri sarıp sarmalar herkesi!

Taş deyip de geçmeyin…

Taş, edebiyatta gözde… Siyasette gözde… Ekonomide gözde…

Şeytan taşlamaktan tutun, meyveli ağaçları taşlamaya kadar! Üç taş, beş taş, dokuz taş deyin, sonra taşın altına el koyma muhabbetlerine bir dalın, akşama kadar işin içinden ne çıkabilirsiniz, nede sıyrılabilirsiniz.

Ancak bu işin en esaslı olan yanı, bir taşla birden fazla kuş vurabilmektir!

Bir taş attım havaya denen taşlar, döner dolaşır sizi mi vurur, bir başkasını mı bulur, ummadık taşlar, baş mı yarar, teğet mi geçer, rüzgârı dahi geçtiği yerleri yerle bir mi eder bilinmez!

 

*****

Bir taşla bir alay kuş vurmayı, döviz ve altın başardı. Topumuzu vurdu. Umutlarımızı havaya uçurdu. Ortalık toz duman.

Enflasyon, hallaç pamuğu atar gibi attı hepimizi… 

Hani memnunduk… Hani ne vardı ortada… Hani abartacak hiçbir şey yoktu…

12 Kasım 2021 Cuma gecesi, Cumartesi gününe dönmeden gram altın 600 lirayı, dolar on lirayı hem buldu, hem de geçti.

Tahminler, rakamlar, iyimser tablolar ıskalama rekorları kırdılar!

Bundan sonrasını kestirmek oldukça güç…

Bu saatten sonra, eteklerine taş toplayanlar, eteklerindeki taşı dökseler ne çare?

Hoş geldin Pazartesi! Hoş geldin ayın ortası! Hoş geldin Kasım'ın on beşi!

Ne olacak? Ne yapacağız biz şimdi?

 

*****

Altın ve döviz el ele verdiler bütün rekorlar alt üst, bütün rekorlar paramparça…

Bir taşla ne kadar kuş vurdular, saymak da mümkün değil, takip etmek de…

Zirveye öyle bir kuruldular ki, çeyrek bin lira oldu olacak!

Altın ve döviz, yanlarına aldıkları güçlü müttefikleri enflasyonla birlikte, ortalığı kasıp kavuruyorlar…

Yakıp geçiyorlar!

Geldikleri rakamlar, aştıkları sınırlar baş döndürücü!

Ekonomi şaşkın, göstergeler fırıl-fırıl dönüyor!

Fiyatlar fırladı gitti…

Yetişebilene, tutabilene aşk olsun…

 

*****

Müzisyen Ali Kocatepe, "Hey gidi dünya hey" şarkısının nakaratında, "Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı / Elbet bir gün mutluluktan yana alırız payımızı" demişti. Adımlarımızı düşünerek attık atmasına da, mutluluktan yana payımızı almak hayal oldu!

Harap olmayan, perişan olmayan, viraneye dönmeyen gönül kalmadı!

"Aşkımız bitecek böyle giderse" diye bir şarkı vardı ya hani…

Öyle gitti, böyle gitti… Aşk bitti… Yol bitti… Deniz bitti… Biz bittik!

"Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç" demiş ya Yahya Kemal… Ne akşam kaldı, ne akşamın ufku, ne de vakit! Tünel kapandı, kör ışıklar söndü, gündüzümüz geceye döndü!

Bir taşla çok kuş vurdular! Asıl vurulan, taş değmedik yeri kalmayan, yere serilen biz olduk

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları