Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Bir siyasinin portresi

27 Mayıs askerî darbesinin önde gelen isimlerinden Muzaffer Özdağ''ın oğluydu.

Babası darbeden bir süre sonra diğer darbecilerle anlaşmazlığa düşüp Japonya''ya siyasi sürgüne gönderildiği için 1961''de orada doğdu.

3 yaşındayken Türkiye''ye döndüler.

Ankara Koleji''nde eğitim görürken bir yandan da siyasete merak sardı, Ülkücü denilen grubun arasına karıştı, çeşitli gösterilerde yer aldı.

Bu yüzden tasdikname verilerek okuldan uzaklaştırıldı.

Aktepe Lisesi''ne gitmeye başladı, buradan mezun oldu.

Yüksek eğitimini Almanya''nın Münih kentindeki bir üniversitede siyasal bilimler ve felsefe dallarında yaptı.

Türkiye''ye dönünce Gazi Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Fakültesi''nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı.

Çok çalışkandı. Çeşitli araştırma ve makalelere imza atıyor, ardı ardına kitaplar yayımlıyor, dergiler çıkarıyor, tercümeler yapıyordu.

Ama çevresiyle iyi geçindiği söylenemezdi. Yakın çalışma arkadaşları tarafından geçinmesi zor öfkeli biri olarak değerlendiriliyordu.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer''in Gazi Üniversitesi''ne yaptığı rektör atamasını beğenmedi, protesto etmek için üniversitedeki görevinden ayrıldı.

  Sezer''in cumhurbaşkanlığındaki görev süresinin dolması üzerine üniversiteye geri döndü.

Gazi Üniversitesi''nin yanı sıra Harp Okulu ve Polis Akademisi başta olmak üzere birçok eğitim kurumunda dersler ve konferanslar verdi.

2003 yılında MHP''de aktif siyasete atıldı.

2006 yılında genel başkanlığa aday olunca partiden ihraç edildi.

2011 yılında MHP''ye yeniden katıldı.

2015''te milletvekili seçilerek Meclis''e girdi.

2016''da genel başkanlığa yeniden aday olmak için harekete geçince partiden yine ihraç edildi.

İYİ Parti''nin kurucuları arasında yer aldı, 2018 seçiminde milletvekili seçildi.

Ama bu partide de arkadaşlarıyla iyi geçinemedi ve sonuçta siyasi mücadelesi bir kez daha ihraç edilmekle sonuçlandı.

2021''de Zafer Partisi''ni kurdu.

Türkiye''deki sığınmacılarla ilgili sert söylemleriyle ön plana çıkmaya çalıştı, "Ülkemiz işgal ediliyor... Geleceğimiz tehdit altında... İlk fırsatta o işgalcileri Zafer Turizm''e bindirip ülkelerine göndereceğiz..." diye konuştu.

Düzensiz göçmen sorununu anlatan "Sessiz İstila" filmine finansör oldu.

Son olarak İçişleri Bakanı''yla sert bir polemiğe girdi.

Bakan''ın kendisini hedef alan ve hakaret içeren sözleri karşısında yargıya gitmek yerine adeta düello çağrısı yaptı, "Erkeksen Bakanlığın önüne çık", "Sen büyük bir kriminalsin", "İkimizden biri ölmedikçe bu iş bitmez" diye konuştu.

Gençlik yıllarından bugüne uzanan bir türlü bitmeyen öfkesiyle Meclis''ten çıkıp İçişleri Bakanlığı''na doğru yürümek istedi ancak bu yürüyüş güvenlik güçlerince engellendi.

...

Halkın gerçekten çok duyarlı olduğu bir konuya eğilmişti.

Ama soruna yaklaşımında sorun vardı.

Sığınmacıların ülkemiz için yarattığı ve bundan sonra yaratabileceği sakıncaları sakin sakin anlatıp çözüme hizmet etmek yerine sürmekte olan yangına adeta benzin bidonlarıyla koştu.

Benimsediği öfkeli ve tahrik edici üslup yüzünden çabucak yıprandı, kamuoyunda oluşan cesur ve atak siyasetçi algısını bir anda ne yapacağı kolay kolay kestirilemeyen maceracı birine dönüştürdü.

Benim gözümden Ümit Özdağ''ın hikâyesi budur.

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları