Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Bir intihar olayı

Tiyatro kostümlerine benzeyen kapüşonlu siyah bir kıyafet giymişti.

Bir elinde poşet, diğerinde orak vardı.

İlk bakışta sokak gösterisi yapmaya gelmiş bir tiyatro oyuncusuna benziyordu.

Sakin görünüyor, hiç konuşmuyor, donuk gözlerle çevresini izliyordu.

Bir anda poşetinin içinden çıkardığı şişedeki sıvıyı üzerine döktü ve çakmağını çaktı.

Alev alev yanmaya başlamıştı.

Çevredekiler ilk bakışta ne olduğunu pek anlayamadılar.

Acaba tiyatro oyuncusu sandıkları kişi rol gereği mi kendini yakıyormuş gibi gösteriyordu?

Bazıları bunu sosyal medyada fazla tık almak için bulunmaz bir fırsat görüp cep telefonlarıyla video çekmeye başladılar.

Neden sonra yakınlardaki bir otelin görevlisi yanışın rol değil gerçek olduğunu anladı, getirdiği yangın tüpüyle alevleri söndürdü.

Kapüşonlu siyah elbiseli, eli oraklı kişi hastaneye kaldırıldı ama kurtarılamadı.

Henüz 28 yaşındaydı.

...

Geçen hafta İstanbul''da Galata Kulesi Meydanı''nda yaşanan bu üzücü olayı medya sıradan bir "üçüncü sayfa" haberi olarak gördü, çeşitli boyutlarıyla masaya yatırıp tartışma gereği duymadı.

Oysa intihar, kadına yönelik şiddetten bile daha büyük bir sorun olarak duruyor karşımızda.

Resmî verilere göre, Türkiye''de her yıl yaklaşık 3 bin kişi intihar ediyor. Bir diğer deyişle her gün ortalama 8 kişi yaşamına son veriyor.

Bir yıl içinde intihara teşebbüs edip kurtarılanların sayısı ise 60 bini aşıyor.

İnsanları intihara sürükleyen nedenler arasında birinci sırada ruhsal hastalıklar geliyor.

Örneğin, ağır bir depresyon hastası zamanında doktora gidip tedavi olmazsa intihara yönelebiliyor.

...

Şunu da belirtmekte yarar var:

İntiharlar sadece Türkiye''nin değil hemen tüm ülkelerin önemli sağlık sorunlarından biri.

Dünya Sağlık Örgütü yayınladığı raporda, dünyada yılda 800 bin kişinin intihar yoluyla yaşamdan koptuğunu açıklayıp şöyle dedi:

"Her geçen yıl intihar nedeniyle ölenlerin sayısı artıyor. 2030 yılında 1 milyon kişinin intihar ederek yaşamlarına son vereceği tahmin ediliyor."

...

Ve olayın bir başka boyutu:

İntiharlar ölenlerin yakınlarını da derinden etkiliyor, yaşamlarını altüst ediyor, sağlıklarını bozuyor.

Bunun çarpıcı bir örneği Ümit Yaşar''ın başına gelenler.

Ünlü şairin oğlu Vedat, yıllar önce Galata Kulesi''nden kendini atarak yaşamına son vermişti.

Bu olay nedeniyle bunalıma giren Ümit Yaşar, "Oğluma Ağıt" isimli şu şiiri yazmıştı:

Çiçek açar, kuşlar öter/Yüreğimde diken biter/Kokusu burnumda tüter/Bu can ağlar Vedat diye.

Senin yerin mezar değil/Bu dert kalbe sığar değil/Oğul! Yalnız dostlar değil/Düşman ağlar Vedat diye.

Tek elmamın yarısıydın/O canına nasıl kıydın/Genceciktin, akıllıydın/Duyan ağlar Vedat diye.

Uçup gittin bir kuş gibi/Beyninden vurulmuş gibi/Bir felaket olmuş gibi/Cihan ağlar Vedat diye.

Canım ciğerimden taşar/Ayağım ardından koşar/Sensiz Ümit nasıl yaşar/Her an ağlar Vedat diye.

Kader bana attı pençe/ Dünyam oldu paramparça/Düşündükçe var oldukça/Baban ağlar Vedat diye.

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları