Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

Bir çileli koltuk

2023'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için tartışmalar bütün hızıyla sürüyor.

"Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçilebilir mi", "Millet İttifakı'nın adayı kim olacak" sorularına yanıtlar aranıyor.

Kuşku yok ki, daha uzun süre konuşacağız bunları. 

Ben burada günceli bir yana bırakıp tarihimizde kısa bir tur atmak ve oturulmak için can atılan koltuğun şimdiye kadar sakinlerine pek de uğur getirmediğini anlatmak istiyorum:

-İlk Cumhurbaşkanımız Atatürk, Latife Hanım'dan Cumhurbaşkanı iken ayrıldı. Siroz hastalığına Cumhurbaşkanı iken yakalandı. Yaşamını Cumhurbaşkanı iken yitirdi.

-İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü, İkinci Dünya Savaşı'nın Türkiye'yi de etkileyen ağır koşulları altında görev yaptı. 1950 seçiminde DP karşısında yenildi.

-Celal Bayar, 10 yıl süren cumhurbaşkanlığından 1960 askeri darbesiyle düşürüldü. Yassıada Mahkemesi'nde yargılandı, idama mâhkum oldu. Yaşının ileri olması nedeniyle son anda ölümden kurtuldu.

-Cemal Gürsel, Cumhurbaşkanlığı görevi sırasında ağır bir rahatsızlık geçirdi, komaya girdi. Bir sağlık kuruluşunun raporuyla görevden alındı. 6 ay sonra da yaşama veda etti.

-Cevdet Sunay, darbe yapmak isteyen askerlerle Meclis arasında kaldı. Sıkıntılı bir Cumhurbaşkanlığı dönemi geçirdi.

-Fahri Korutürk, Türkiye'de sokakların kan gölüne döndüğü bir dönemde Cumhurbaşkanı idi. Görevden ayrılmasından kısa bir süre sonra 12 Eylül darbesi oldu.

-Kenan Evren, darbe yapıp devletin başına geçtikten yıllar sonra yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yaşı ve hastalığı nedeniyle cezaevine girmedi, hastanede öldü.

-Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı görevini sadece 3 yıl 5 ay yapabildi. Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

-Süleyman Demirel, siyasi kavgaların kızıştığı, darbe hazırlıklarının yapıldığı bir dönemde Cumhurbaşkanı oldu. Gergin, sıkıntılı bir dönem geçirdi.

- Ahmet Necdet Sezer döneminde Türkiye en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşadı. DSP-ANAP-MHP Koalisyon Hükümetiyle olduğu kadar ondan sonra gelen Ak Parti Hükümeti'yle de yıldızı hiç barışmadı.

-Abdullah Gül, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmadığı gerekçesiyle muhalefetin sert eleştirilerine hedef oldu. Buna karşın kendisini o makama seçen Ak Parti ile de arası bozuldu. Görev süresi bittikten sonra partisine dönemedi, yeni siyasi arayışlara yöneldi.

-Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2016'da devlet içine örgütlenmiş bir terör örgütünün düzenlediği darbe girişimine hedef oldu, öldürülmek istendi. Halkın sokaklara çıkıp tankların önünü kesmesiyle darbe önlendi.

++

FİYATLARI DÜŞÜRMENİN YOLU

İktidar, enflasyonu önlemek için kolları sıvadı.

Dilerim ki, başarır.

Ama bugüne kadarki uygulamalar pek umut vermiyor bana.

Ekonominin temel kurallarından biridir:

Bir ürünün fiyatının düşmesi için arz, talebin üstünde olmalıdır.

Örneğin, pazarda şeftalinin kilosu 10 liradan satılıyor.

Bu fiyatı aşağı çekmek için aracı ve satıcıları sıkı denetim altında tutmak, aşırı kâr sağlamalarını önlemek sınırlı bir etki yaratır.

Gerçek anlamda ucuzluk, piyasaya bugün olduğundan çok daha fazla şeftali sürmekle mümkün olabilir ancak.

Peki, piyasaya fazla miktarda şeftali sürmenin yolu nedir?

Bunu hemen yapmak mümkün değildir.

Mevcut bahçelerin ıslahının yanı sıra, yeni bahçelerin kurulmasının teşvik edilmesi gerekir. 

**

Sonuç olarak diyeceğim şu:

Vatandaşı artan fiyatlar karşısında çaresiz bırakmamak için tek çare, tarımda, hayvancılıkta, konut sektöründe, sanayide üretimi artırmaktır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları