Tarih: 31 Ağustos 1997…
Yer: Paris…
Prens Charles''la 15 yıl evli kaldıktan sonra aldatılmaya dayanamayarak 1996''da boşanan Diana, Paris''te erkek arkadaşı Dodi Al Fayed''le geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi.
***
"Kraliçe" filmi işte bu noktada başlıyor ve 6 Eylül 1997''deki cenaze töreniyle noktalanan 6 gün boyunca İngiltere''de neler yaşandığını belgelere, anılara dayanarak çarpıcı ayrıntılarla anlatıyor.
***
II. Elizabeth, yıldızının hiç bir zaman barışmadığı eski gelininin ölümünü büyük bir kayıtsızlıkla karşılıyor. O kadar ki tatil yaptığı yöreden Londra''ya bile dönmüyor, sanki hiçbir şey olmamış gibi av partilerini sürdürüyor.
Dahası var:
Başbakan Tony Blair''in, "Cenazeyi devlet töreniyle kaldıralım. Siz de televizyona çıkıp ölümden duyduğunuz üzüntüyü belirten bir konuşma yapın" şeklindeki önerisini sert biçimde reddediyor, "Diana artık saraya mensup biri değil. Cenazeyi ailesinin özel bir törenle kaldırması gerekir" yanıtını veriyor.
***
Bundan sonraki gelişmeler de çok ilginç:
Yüz binlerce kişi ellerinde çiçeklerle Buchingham Sarayı''nın önüne geliyor, Diana için saygı duruşunda bulunuyor, gözyaşı döküyor, çiçeklerine ekledikleri pusulalarda ona olan sevgilerini dile getiriyor. Televizyonlar Diana''yla ilgili geniş programlar yapıyor, onun halkın prensesi olduğunu anlatıyor. Gazetelerin birinci sayfaları tümüyle Diana''yla ilgili haberlerle çıkıyor.
Bu arada Kraliçe''nin tatilini kesip Londra''ya dönmemesi de halkta ve medyada büyük tepki yaratıyor, "Kraliçemiz nerede" sorusunun yüksek sesle sorulmasına neden oluyor.
***
Sonuçta Başbakan Tony Blair, Kraliçe''yi şu sözlerle uyarıyor:
"Yapılan bir araştırmaya göre, halkın yüzde 70''i Diana''nın ölümü karşısındaki yaklaşımınızın monarşiye zarar verdiğini düşünüyor. Yüzde 25''i ise monarşinin artık kalkması gerektiğini söylüyor. Artık Londra''ya dönmelisiniz."
- bu uyarıdan etkilenerek sarayına dönüyor ve televizyona çıkarak Diana''yı ne kadar sevip takdir ettiğini, ölümünden derin üzüntü duyduğunu belirten bir konuşma yapıyor, devlet törenine katılıyor.
***
Peter Morgan''ın senaryosunu yazdığı, Stephen Frears''ın yönettiği filmde Kraliçe''yi canlandıran Helen Mirren herhalde sanat yaşamının en iyi performanslarından birini gösteriyor, Kraliçenin öfkesini, kibrini, kıskançlığını seyirciye birebir yansıtıyor.
Tony Blair''i oynayan Michael Sheen''i de başarılı bulduğumu belirtmeliyim.
***
96 yaşında hayatını kaybeden Kraliçe II. Elizabeth''le ilgili bugünlerde övgüler birbiriyle yarışıyor.
Bunlara bir diyeceğim yok.
Ama Kraliçe''nin, "Kraliçe" filminde anlatılan yönünün olduğunu da unutmamak gerekiyor.
BİR TUHAF ERTELEME
----------------------------------
2019 yılında Milli Eğitim, Tarım ve Sağlık Bakanlıkları aralarında bir protokol imzaladılar.
Buna göre, okul kantinlerinde satılmak istenen ambalajlı ürünler önceden incelenecek, sağlığa uygun olanlara "okul gıdası logosu" konulacaktı.
Protokolle ilgili tebliğ 20 Haziran 2019''da Resmi Gazete''de yayımlandı.
Ne var ki bu tebliğin uygulamaya girmesi önce 2020''ye, sonra 2021''e daha sonra da 2022''ye ertelendi.
Şimdi medyada yer alan haberlerden öğreniyoruz ki tebliğin uygulanması gıda üreticilerinden gelen talepler üzerine bir kez daha ertelenmiş, uygulama tarihi 11 Eylül 2023 olarak belirlenmiş.
Kabul edilebilir bir erteleme değil bu.
Demek ki Milli Eğitim Bakanlığı''na bağlı resmi ve özel okullarda okuyan milyonlarca çocuk sağlığa zararlı olup olmadıkları denetlenmeyen ürünleri okul kantinlerinden alıp yemeye ve içmeye daha bir yıl daha devam edecekler.
