Nedendir bilinmez, en hareketli ve en hararetli günler arife günleridir. Her şey birikir, birikir, o güne yığılır. Bir daha arife gününe işleri yığmayacağım diyen annelerimiz, her bayram arifesinde o verdikleri sözleri az mı unuttular.
Terzilere en az bir ay öncesinden elbise sipariş edenler, bayramlık elbiselerini arife günü alırlardı.
Şimdi ise arife günü üst-baş alma telaşına düşüyor herkes.
Arife günü, özellikle kurban alımlarında, fiyatların bir miktar düşeceği inancı yaygındı, halende geçerli.
Her şeyin ateş pahası olduğu günümüzde bu bayram arifesi, en hüzünlü, en buruk, en zor arife günlerinden biri.
Elindeki üç kuruş parayla pazar yerlerinde, alışveriş mekanlarında çaresiz dolaşan insanlar da bizim insanımız. Fırsatçıların, zam üstüne zam yaptığı, insanların eline geçmeden eriyip giden ücretleri, maaş farkları, bayram paraları bu arife gününde hangi yaraya merhem olacak diye hiç soran, merak eden, düşünen oldu mu?
Kurban almaktan geçtim, evine bir kilo et alamayan, bayram şekeri alırken düşünen, çocuklarına bayramlık alırken hesap üzerine hesap yapanlarla dopdolu bir tablo önümüzde…
Mesajlarla bayram kutlamak kolay! Bayram kutlu, lakin insanlar mutlu değil!
*****
Bayramlar, artık bir araya gelme günleri filan değil, birbirimizden kaçma, uzaklaşma günleri, bayram denen o hoş kavramın içinin boşaltıldığı günler. Barışmak yok, kavuşmak yok, buluşmak yok, yol gözlemek yok, sevdiklerini beklemek yok, hasretlerin dinmesi yok!
Ne mi var? Sahile kavuşmak, bir an önce kapağı atmak var! Kaçmak ve uzaklaşmak var!
Çünkü, torunları bahane eden evlatlar, gelinler, damatlar sahilleri bulalı iki gün oldu.
Yine telefonda eller öpülecek, yine telefonla bayram kutlanacak!
Nasıl bir bayram? Büyüklerin yine boyunlarının bükük kaldığı bir bayram!
Nerede çocuklar? Tatile gitti!
Ne tatiliymiş o öyle! Bayram! Bayramın tatil olduğu, tatil yerine geçtiği nerede görülmüş diyenlerde konuşmuyorlar artık. O konuşanların çocukları da, bayram diye sahillere gitti…
Çünkü tabular yıkıldı. Tatile gidemeyenleri de hafakanlar bastı, biz niye kaldık bu bayram diye!
*****
Bayram tatili 9 gün olunca, kalktı göç eyledi sahillere doğru tatilciler. Şimdi soracaksınız bayramı anladık anlamasına da, tatil ne alaka!
Efendim, bu bayramın tatile dönüşmüş, dönüştürülmüş hali…
İçinde bayram olan tatil, içine tatili de alan bayram! Artık nasıl anlarsanız öyle bir şey!
Bayramı özledik, yollarını gözledik diye name çekenlere bakmayın. İlk onlar kaçtı gitti, hem de geçtiğimiz Cuma akşamından…
Bugün arife, yarın bayram, ancak sahiller iğne atsanız yere düşmeyecek kadar dolu!
Hani lebalep deniyor ya, aynen öyle…Fazlası var, eksiği yok!
Bu arada varyantların en popüler ismi olan Delta'da, attı kendini sahile…Yeni deltalar oluşturuyor. Delta Akdeniz, Delta Ege diye…Hatta siz o faslı Delta Bodrum, Delta Marmaris, Delta Fethiye, Delta Çeşme diye de yelpazelere ayırabilirsiniz!
*****
Uzmanlar tatilcilere, pardon bayramcılara ne diye sesleniyor? Çift doz aşı, maske, mesafe, hijyen!
Bazılarında aşı yok, maske yok, mesafe sıfır, hijyen evde kalmış! Bazılarında tek doz aşı, maske kolda, mesafe olsa da hoş olmasa da…Hijyenin ilacı kolonya…
Bana bir şeycik olmaz diyenler aramadığınız kadar!
Delta'da bayramı karşılayacak onlarla birlikte…Bu bayram, maalesef delta varyantlı bayram
Deltaya dikkat, bayram ziyaretlerine dikkat!
Herkese hayırlı bayramlar efendim…
