"Başka bir aşk istemez…"

İlk "Vatan" marşıydı o marş. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı o yıl, 19 yaşındaki Mülkiye Mektebi öğrencisi olan Cemal Ethem Yeşil yazmıştı o şiiri. Ve o şiir, Türk Müziği Bestekarlarından Giriftzen Asım Beyin oğlu, Mülkiye Mektebi'nin Müzik Öğretmeni Musa Süreyya Bey tarafından çok beğenilmiş ve bestelenmişti.

İlk olarak vatan Marşı olan şiir, daha sonra Mülkiye Marşı olarak kabul edilmişti.

O marşın ilk dörtlüğü tek kelimeyle harikuladedir. İnsanın tüylerini diken-diken eder. Coşturur. İnsanı bir başka aleme alır götürür.

İnsanın içini titreten o dizelere hayran olmamak, hayran kalmamak mümkün mü?

"Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, / Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. / Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz./ Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz."

****

Bu marşı her duyduğunuzda, her söylediğinizde, yalınkılıç bir savaşın tam ortasında hayal edersiniz kendinizi…

Bir bakmışsınız Kürşad'ın kırk çerisinden biri olup Çin sarayını basmışsınız, Çin İmparatoru, bir değil bin defa ölmüş korkusundan, hürriyet rüzgarları esmiş cümle Türk illerinde! Bir bakmışsınız Kılıçaslanlar'la, Sultan Mesut'la Haçlılara mezar etmişsiniz Anadolu'yu, sonra Ertuğrul oğlu Osman Bey'le Karacahisar'ı, Kulacahisar'ı, İnegöl'ü, İznik'i, Bilecik'i almışsınız Doğu Roma'nın elinden…

Bir bakmışsınız İstanbul surları önünde Fatih Sultan Mehmet 'in yanındasınız, Fethi müjdeleyen bayrağı dikmişsiniz Ulubatlı Hasan gibi. Yavuz Sultan Selim'le Çaldıran Ovası'nda bulmuşsunuz kendinizi, ardından fethetmediğiniz ne Suriye kalmış, ne Mısır.  Sonra Yavuz Sultan Selim oğlu Sultan Süleyman'la Mohaç'da destan yazmışsınız, sonra da Viyana kapılarına dayanmışsınız, tir-tir titremiş Avrupa. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk'le Çanakkale'yi geçilmez yapanların arasına katılmışsınız, sonra da Sakarya'da 22 gün 22 gece savaşmışsınız vatan için…9 Eylül 1922'de İzmir'e girmiş, Ege'de denize dökmüşsünüz düşmanı…

Zaferden zafere koşmuşsunuz, gülsün vatanın yüzü diye, gözyaşları dinsin diye…

Çünkü, hayalden hakikate yürüyen bir milletin, Türk Milletinin evlatlarıyız biz. Türkiye diye bir vatanın aşkıyla çarpar kalbimiz!

*****

Merhum Yahya Kemal, "İnsan bu alemde, hayal ettiği müddetçe yaşar" diyor. Hayaliniz yoksa, ulaşacağınız bir gerçek de yoktur. Türk Milleti hayallerinin peşinden düşmeseydi yollara, gelmeseydi Anadolu'ya, ne İstanbul'a ulaşabilirdi, ne Viyana'ya…Ne de hakim olabilirdi üç kıtaya…

Biz başka bir aşk istemedik, bir başka aşkla çarpmadı kalbimiz. O aşk dün de vatanımızdı, bugün de, yarında da öyle olacak.

Süfli aşkların hükmünün ne olduğu, nereye kadar gideceği, varacağı bellidir. Türk Milleti için aşk, vatandır, devlettir, millettir. Daha ötesini sorarsanız, devlet-i ebed müddettir!

*****

Başka bir aşkımız yok! Başka bir aşk için çarpacak kalbimiz de…Vatanımızın göz yaşlarını dindirmek en büyük sevincimiz.

Onu korumak için, onu yüceltmek için, adını ebediyen sürdürmek için yetiştik çünkü biz!

Vatan denen o kavramın içinde, Türkiye var, Türk Milleti var, Ay-yıldızlı bayrağımız var, Türkiye Cumhuriyeti var!

Şu vurguya, şu asalete, şu güzelliğe bakın hele;

Tek vatan, Türkiye! Tek millet, Türk Milleti! Tek bayrak, Ay-yıldızlı Türk Bayrağı! Tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti!

Çünkü biz bu kavramları, Türk Milleti'ne ait olduğu için sevdik, Türk olduğumuz için sevdik. Onun içindir ki, her Allah'ın günü bir daha, bir daha ve bir daha tekrarlamaktan kendimizi alamıyoruz!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları