Atatürk

Bugün ölümünün 82. Yıldönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü bir defa daha saygıyla anıyoruz.

Türk istiklalini gerçekleştirerek ve Cumhuriyeti kurarak tarihimizin en büyük isimleri arasında kendisine erişilmez bir yer ayırmış olan Atatürk, aynı zamanda ulusumuzun medeni dünyadaki yerini almasında da en büyük rolü oynamıştır.

Bütün hayatını Türk ulusunun hizmetinde geçiren Atatürk'ün yaptıklarının başında Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmak gelmektedir. Nitekim bizzat Atatürk de 'Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' demekle yaptığı hizmetlerin en ölümsüz olanının hangisi olduğunu belirtmiştir.

Atatürk'ün kurduğu ve geliştirmeye çalıştığı Cumhuriyet'in temel ilkelerinden biri olarak 'hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' prensibini kabul etmiş ve Cumhuriyet anayasasının ilk maddeleri arasına bunu yerleştirmiştir.

Bugün yeryüzünde Atatürk Cumhuriyeti'ni kendisine örnek tutarak devrimlere girmiş birçok devletler görülmektedir. Fakat bunlar içinde ulusal iradenin tam geçerli olduğu bir Cumhuriyet düzenine ulaşmış olanı azdır.

O'nu bu ölüm yıldönümünde de anarken ülkesine yerleştirmek istediği fikirlerin başında 'milli iradeyi hakim kılmak' esasının bulunduğunu unutmaya elbette imkan yoktur. Bu yüzden devlette, batı modellerine uygun laik prensiplere dayanan rejimi geliştirmeye çalıştığı yıllarda ulusal iradenin tam olarak gerçekleşmesi için çok partili siyasi hayat denemelerine girişmekte geri durmamıştır.

Atatürk'ün 'Milli İradeye' önem vermesi Cumhuriyeti tesis etmesinden çok önceki yıllara dayanmaktadır.  Daha Anadolu'ya yeni geçtiği aylarda Erzurum kongresinde ortaya attığı bu fikir gelişerek günümüze kadar gelmiştir. Bugün yürürlükte bulunan 1961 anayasası da Atatürk devriminin anayasasındaki bazı hükümleri değiştirirken, ulusal iradenin tam ve eksiksiz var olması için gereken bütün tedbirleri almaya çalışmıştır. Böylece Atatürk tarafından temeli atılan Cumhuriyet'in yerleşmesi yolunda yeni bir adım daha atılmıştır.

Kendi ağzından 'ilelebet payidar' kalacağını ilan etmesi ve büyük nutkunun sonunda vasiyeti en büyük eserinin Cumhuriyet olduğunu inandığını göstermektedir. Bu yüzden günümüzde Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olmak, Türkiye Cumhuriyeti'ni ilerletmektir.

Atatürk Cumhuriyeti'nin yerleştirmeye çalıştığı demokrasi 'bilimsel' olarak vasıflandırmanın Atatürkçülük olarak kabulüne elbette imkan yoktur.

Temelleri Atatürk tarafından atılan 98 yaşındaki ulusal, demokrat, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, O'nun tarafından konulan prensiplere bağlı kalmak şartıyla ulusumuzun istediği ve gösterdiği hedefe 'muasır medeniyet seviyesine' yükseltmek çabası içindedir. Gerçek Atatürkçüler de Atatürk'ü bir doğma olarak ele almadan bu hedefi gerçekleştirmesine gayret etmektedir.

Rahat uyu Atam

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları