Şimdiye kadar 3 milyon 200 binden fazla ölüme neden olan Korona salgınını önlemenin tek yolu insanları aşılamaktan geçiyor.

Ne var ki bir türlü yeterli sayıda aşı üretilemiyor.

Böyle bir tablo karşısında tek çözüm var:

Aşının formülünü dünyayla paylaşmak...

Ama aşıyı bulan firmalar buna bir türlü yanaşmıyorlar.

Örneğin, Biontech-Pfizer firmasının yetkilisi, "Aşının patent haklarının devri pek iyi bir fikir değil" dedi.

Bu yetkilinin anlayışına göre iyi fikir nedir acaba?

Her gün binlerce kişinin dünyadan göç etmesi mi?

Yakınlarını kaybedenlerin morgların önünde attıkları acı çığlıklar mı?

Mezarlıklar tıklım tıklım dolduğu için açılan çukurlarda toplu definler yapılması mı?

Krematoryumların 24 saat çalışmasına karşın ölenleri yakmaya yetişememesi mi?

Ekonomik hayatın çoğu yerde durma noktasına gelmesi, işsizliğin, yoksulluğun, açlığın, sefaletin artması mı?

Okulların kapalı kalması, çocukların eğitimden yoksun kalması mı?

Milyarlarca insanın sokağa çıkmaktan korkup evlerinde adeta hapis yaşaması mı?

Zengin ülkeler aşıya ulaşıp paçalarını bir şekilde kurtarırken yoksul ülkelerin büyük bir çaresizlik içinde beklemesi mi?

...

Aşı üreten firmalar, "Biz aşıyı bulmak için dünyanın masrafını yaptık. Şimdi bunun meyvelerini topluyoruz" bencilliğiyle hareket edemezler.

Aynı şekilde, uluslararası kuruluşlar da yaşanan faciaya artık seyirci kalamazlar.

Korona aşılarının formülü gerekirse ilgili firmalardan ne gerekiyorsa yapılarak alınmalı ve tüm insanlığın hizmetine sunulmalıdır.

Söz konusu firmaların herhangi bir mağduriyeti olamaz. Şimdiye kadar fahiş fiyatlarla sattıkları aşılardan milyarlarca dolar kazandılar zaten. Bu firmalardan birinin, sadece son üç ayda aşıdan 3.5 milyar dolar gelir elde ettiği açıklandı. Ayrıca bu firma, henüz üretmediği aşılar için de milyarlarca dolarlık anlaşmalar yapmış durumda.

...

Korona aşısını bulan bilim insanlarına, 1950'li yılların başında çocuk felci aşısını bularak milyonlarca kişinin ölmesini ve sakat kalmasını önleyen Dr. Salk'ın hayatını mutlaka okutmak gerekir.

Aylar önce yazdığım bir yazıda da söz etmiştim:

Buluşunun patentini milyarlarca dolara satması mümkünken bunu yapmayan, aşısını hiçbir karşılık beklemeden insanlığın hizmetine sunan Dr. Salk, "Neden böyle davrandınız, çok büyük paralar kazanabilirdiniz" sorusunu yönelten gazeteciye şu unutulmaz yanıtı vermiş:

"Aşıyı insanlara yardım etmek, ölümü ve acıları ortadan kaldırmak için buldum. Bunun huzuru yeter bana. Güneşe patent alınır mı? Onun gibi aşıya da patent alınamaz."

...

Evet, aşıyı bulmak önemlidir, ama konuya insani değerler çerçevesinde yaklaşmak herhalde bundan çok daha önemlidir.

Korona aşısını bulan bilim insanları, her akşam haberlerde o gün Koronadan ölenlerin sayısını öğrendiklerinde ne düşünüyor, ne hissediyorlardır?

Merak ettim doğrusu.

Son zamanlarda Korona aşısının yan etkilerinin neler olduğu tartışılıyor ya...

Kim bilir, belki de en önemli yan etkileri, buluşçularına vicdanlarını kaybettirmesi ve para hırsıyla gözlerini kararttırmasıdır.