Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Andımız'ı hayvanlıkla karıştıran insan müsveddelerine!

Danıştay'ın Andımız kararının ardından ortaya çıkan tepkiler, dikkate çok ama çok değer… Öyle ki,  herkesin rengini bir defa daha tescilleyen bir manzara çıktı ortaya…

Bir bakıyorsunuz o manzaraya; iktidar partisine eleştiriler yöneltip yeni partiler kuranlar, "Bakmayın siz ayrı düştüğümüze,  GELECEK'te AKP'nin DEVA'mı olacağız" pozları veriyorlar… Adı "Milli" olan görüş de aynı pozlar veriyor, köklerin bir olduğunu gösterircesine…

Bir de soldan kırmalı liberaller var tabi. İktidara bir süredir muhalif takılmalarına rağmen, liberallerden de sevinç çığlıkları geldi…

Andımız'a karşısında ortaya bir Gökkuşağı koalisyonu çıktı sizin anlayacağınız…

Bu tabloya karşılık, Prof.Dr. Kemal Üçüncü ise, bu koalisyondakilerin maskelerini indiren bir yazı kaleme aldı.

Üçüncü'nün yazısından bir bölüm şu şekilde;

"Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı Türk milletinin egemenlik hakkına, anayasanın asli kurucu iktidar öznesine onun iktidarına karşı eylemli bir saldırıdır anayasal suçtur. Danıştay'ın yapmış olduğu şeyin hukukla uzaktan yakından alakası yoktur. Hukuk felsefesine tecavüzdür. Kendi varlığını inkârdır. Türk milleti adına yargı yetkisi kullanan bir müessese bu yetkiyi aldığı milleti inkâr ederse meşruiyetini kaybeder.

Anayasamıza göre Türk milleti kavramı açıktır, bağlayıcı ve emredicidir. Onun özüne ve ruhuna aykırı olmak üzere yasa koyucu herhangi bir düzenleme yapamaz.

MEB, Danıştay bu kararı alabilmesi için Türk milletinin savaş meydanında yenilmesi gerekir.

Hangi savaşta yenildik bilmiyoruz? Bu mütareke nizamının arkasında hangi güç duracak onu Türk milletine kim adına uygulayacak merak ediyoruz.

Silivri sürecinin bir benzerini yaşıyoruz. Tarikat, cemaat enternasyonalizmi, Siyasal İslam öteden beri Türk kimliğine 'bizce malum olan' sebeplerden dolayı karşıdır. Erol Güngör bunu çok önceden tespit etti:

'Bu manada İslamcılık şimdiye kadar hep hâkim milliyete karşı hoşnutsuzluğunu doğrudan doğruya belirtemeyen etnik azınlıkların ideolojisi olmuştur. Bunların maksadı İslam ülkeleri arasında birlik sağlamaktan ziyade kendi yaşadıkları ülkedeki milliyetçi politikayı nötralize etmektir. Bu azınlıklar ayrılıkçı bir politika takip edecek kadar kalabalık ve güçlü olduklarını hissettikleri an kendi istikametlerinde bir milliyetçilik hareketi açmaktan hiç geri kalmazlar; böyle bir güce erişemedikleri müddetçe İslam davasının şampiyonu olarak görünürler.'

Bunların üstadı da 'Türküm doğruyum' dersen başkası da 'Kürdüm ben senden daha doğruyum' diye hikmet incileri saçardı. Sanki 'Türküm doğruyum' demek, 'ötekini inkar et' demek."

Üçüncü'nün atıfta bulunduğu Erol Güngör'ün tahlili,  gerçekten de Andımız karşısındaki koalisyonun İslamcı kanadını tam anlamıyla ifade ediyor…

İşin diğer kısmına gelince, Üçüncü hocanın dediği gibi; Türk milleti hangi savaşta yenildi de "Türk'üm, doğruyum…" diye başlayan and yasaklandı? Türkiye işgal altında da, düşman mahkemesinden mi çıktı bu karar?

Zira ancak böyle bir duruma özeldir;  kararlarını verirken "Türk Milleti" adına diye başlayan Danıştay'ın yaklaşımı...

Mesele şu, Türk milleti bir savaş kaybetmedi ama karşı devrimciler Türk istiklal ve cumhuriyetine karşı son 18 yılda mevziler kazandı.

Unutmadan değineyim; Andımızdaki Türk olma meselesini hayvanlıkla ilişkilendiren insan müsveddeleri çıktı…  Bu akla ziyan zihniyete göre, Millet ve Milliyet ilişkisi hayvanlıkla alakalı galiba!

Tür-cins ile milliyeti karıştırıp, insana hayvanca bakıyorlar. Yani hayvanlığı kendileri yapıyorlar!

Türk'ün ülkesinde en büyük ırkçılık Türk'e karşı yapılıyor ama Andımız faşist bir ayin ilan ediliyor…

Şairin dediği gibi; öz yurdunda garipsin…

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları