"Utanmadan, sıkılmadan 13 şehidimizle ilgili olarak bunun sorumlusu Cumhurbaşkanıdır diyorsun. Sen ne yüzsüzsün ya! Sen de nasıl bir yüz var ya! Sen nasıl oluyor da, 5 yıldır, 6 yıldır bu şehitlerimizi yakından takip eden bizlere bunların sorumlusu Cumhurbaşkanıdır diyorsun... Terbiyesiz herif…" dedi, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan…
Oysa Dicle'nin kenarında kaybolan bir koyundan bile "ben sorumluyum" diyordu…
Meğer bu işin de sorumlusu muhalefetmiş!...
Yıllarca vatan evlatlarının PKK'nın insafına terk edilmesi de sanırım muhalefetin eseriydi…
Ülkeyi sıfıra yakın terörle aldılar, PKK'yı yeniden hortlatdılar, PKK'nın siyasi uzantısını "parti" olarak TBMM'ye girecek hale getirdiler…
Nasıl?
Bebek katilinin mektubunu Diyarbakır meydanında okutarak...
Bebek katiliyle ortak anayasa yapmaya kalkarak...
Bebek katiline övgüler düzerek...
Öcalan'ın verdiği liste ile askere tuzak kurup içeri tıkarak...
Güneydoğu'ya atayacağı Vali ve Emniyet Müdürlerini PKK'nın onayıyla atayarak... (Oslo görüşmelerinden sızmıştı.)
AKP, doğu ve güneydoğudaki vatandaşlarımıza "önder" olarak Öcalan'ı gösterdiği için PKK'nın siyasi uzantıları bu kadar güçlendi!
PKK'nın siyasi uzantılarına AKP sayesinde 57 milyon 550 TL "parti" yardımı ödeniyor. Ecnebi ülkelerin çiftçisini, işçisini desteklemenin yanında, bölücüsünü besleyen de tek ülkeyiz!
Ama sorumlu onlar değil! Ne alaka memleket… Ne fantezi ama!
Kim sorumlusu? 6 yıldır umursamayanlar mı, haberi bile olmayan sade vatandaş mı? Kim? Söyleyin sayın iktidar sahipleri, onun yakasına yapışsın bu millet. Ekonomiden sorumlu değilsiniz, terörden sorumlu değilsiniz.
O zaman, siz ne diye sarayda oturuyorsunuz hiçbir sorumluluğunuz olmadan? Yağma Hasan'ın böreği mi bu memleket?
Neyse, başarısız operasyonun sorumlusu olan Zimbabwe başbakanını kınıyorum.
DEVLET AKLININ(!) BÖYLE DÖNECEĞİ AKLIMA GELMEZDİ!
Gelelim ikinci fanteziye…
Yenilenen İstanbul seçimleri öncesi terörist başı Öcalan'ın mektubu ve kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasıyla ilgili Meclis'te tepki çeken bir konuşma yapan AKP'li İsmet Yılmaz, "Her ne zaman terörle ilgili bir konuşma olsa mutlaka iki husus gündeme getirilir; terörist başı Öcalan'ın tarafsızlık mesajı içeren mektubu ve Kandil'i ve HDP'yi eleştiren Osman Öcalan'ın röportajı gündeme getirilir. Şunu çok açıklıkla dile getirmeliyim: Herkes bilir ki terörle mücadele eden devletin bir devlet aklı olmalıdır. Devlet elbette terör örgütü mensupları arasındaki ikilikleri, ayrışmaları kullanır; bu, dünyanın her yerinde böyledir. Terörle mücadelede AK Parti hükûmetlerinin bir izahı vardır. Seçim öncesi böyle bir devlet aklının partiye zararı olabilir ancak 'önce milletim' diyen için partiye zarar gelmesinden çekinmez" ifadelerini kullandı…
Uzun zamandır hasret kaldığımız devlet aklı(!) meğer İstanbul seçiminden önce ortaya çıkmıştı da biz fark edememişiz! Vay benim cahilliğim!
Başarısız kurtarma operasyonunun üstünü kapatma telaşından olsa gerek, akıllara gelmeyecek ölçüde bir devlet aklı fantazisi ortaya koymuş İsmet Yılmaz…
Osman Öcalan'ı TRT'ye çıkarıp terör örgütleri arasındaki ikilikleri derinleştirmeye değil de, muhalefete seçim kaybettirmeye yönelik hamle yaptılar tutmayınca işi fanteziye çevirdiler…
