AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara'daki evinde, Ünal'a ait silahtan çıkan kurşunla hayatını kaybeden 23 yaşındaki Özbekistan vatandaşı Nadira Kadirova’nın ölümündeki şüpheler devam ediyor. Tehdit edildiği gerekçesiyle ismini açıklamak istemeyen Kadirova ailesinin üyesi, otopsi işleminin ardından cenazenin kefenlenerek Özbekistan’a yollandığının açıklanmasına rağmen cenaze gönderilmediğini ifade etti. Aileden üç kişinin cenazeyi defin için hazırlandığı ve kefenlediği öğrenilirken iki mermi girişinin etrafında da yanık izi olmadığı dile getirildi. Yanık izlerinin olmaması nedeniyle silahın uzaktan ateşlenmiş olabileceği iddia edildi.
"ABİ KADİROVA TEHDİT EDİLDİ"
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre cenazenin Özbekistan’a uçak ile götürüldüğü ve Kadirova’nın abisi Muhammet Kadirova’ya AKP’li Ünal’ın koruması veya şoförü olduğu iddia edilen bir çalışanının eşlik ettiği bildirildi. Muhammet Kadirova’ya yaşananları birine anlattığı takdirde cenazenin kendisine verilmeyeceğinin söylendiği de iddialar arasında yer aldı. Aile üyesi, Muhammet Kadirova’nın Taşkent Havaalanı’nda Özbek polisleri tarafından karşılandığını, bir odaya alındığını, evraklar imzalatıldığını ve tehdit edildiğini belirtti. Ünal’ın çalışanı ise cenaze defnedilene kadar ailenin yanında ayrılmadığı da öğrenildi.
Aile üyesinden alınan bilgiye göre, Özbekistan’da bulunulan otopsi talebi ise “Kadirova’nın iç organlarının Türkiye’deki otopsi sırasında alındığı vücudunun büyük bir bölümünde dikiş olduğu” gerekçesi ile reddedildi. Cenazeyi define hazırlayan kadınların aileye aktardığı bilgiye göre de Kadirova’nın vücudunda çenesinin alt kısmından kasığına kadar uzun bir dikiş izi bulunduğu ve Türkiye’deki otopside Kadirova’nın bedenine zarar verildiği için Özbekistan’da otopsi yapılamadığı belirtildi. Kadirova’nın bacaklarındaki hafif dereceli şişlikler ve morluklar da “darp edildiği” iddialarını kuvvetlendirdi.
"SİZE BİR ŞEY OLMASIN İSTEMİYORSANIZ KİMSEYLE KONUŞMAYACAKSINIZ’ DEDİLER"
Kanadalı Özbekler ve Yurttaşlık Derneği Başkanı Gazeteci Fahrettin Tacımurat, şunları söyledi:
“Kadirova ailesinin kapısında iki polis bekliyor. ‘Duanızı okuyup çıkın’ diyorlar. Aileye ‘ölen öldü size bir şey olmasın istemiyorsanız kimseyle konuşmayacaksınız’ dediler. Aile bir karar almış ve kimseyle konuşmak istemiyorlar. Kadirova ailesinin üyeleri telefonlarını kapatmış ve kimseyle konuşmaya ikna olmuyorlar. Abi Muhammet kendinde değil ve aile psikolojik destek almayı düşünüyor. Abiyi, ‘Türkiye’ye geri gelme’ diye tembihlemişler. Olayın üstünün kapatılmaya çalışılması nedeniyle kesinlikle inanıyorum ki tecavüz edilerek öldürüldü.”
"YUKARIDAN GELEN BİR KARAR"
Tacımurat, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kanada’daki derneğimiz vasıtasıyla Uluslararası kuruluşlara bu şüpheli ölümü taşıyarak ölüm aydınlatılması için çaba sarf edeceğiz. Kapıda oturan polislere arkadaşlarımız neden burada oturuyorsunuz diye sorulduğunda, ‘Yukarıdan gelen bir karar’ denildi. Aileye Türkiye ile Özbekistan’ın iyi ilişkilerinin olduğu ve bu ilişkilerin bozulmaması gerektiğinin ima edildiğini öğrendik. Aile kızlarına atılan iftira nedeniyle çok üzgün ve özellikle abisi yaşananlardan çok fazla etkilendi. Biz uluslararası kuruluşlardan yardım alarak bir şeyler yapmak istiyoruz. Cenazenin yeniden incelenmesinin ve mezarın açılması gerektiği ısrarla vurguluyoruz.”
