Karışık, karmakarışık duygular içerisindeyiz. Hangi dalı tutsak, elimizde kalıyor. Akla ziyan bir yığın meselenin girdabına kapılmış bir vaziyette feryat ediyoruz. Duyan yok, gören yok, aldıran yok!
Lakin, söz çok, söz veren çok, sözümü kesme de dinle diyen aramadığınız kadar!
Sözler hoş… Sözler gönül okşayıcı… Lakin karın doyurmuyor! İnsanın önüne bir ekmek koymuyor!
İş ve aş bulmuyor! Enflasyonu düşürmüyor! Fahiş fiyatların önüne geçemiyor!
Anlayacağınız, akla ziyan bir yığın hadisenin içinde kalmışız çık çıkabilirsen derler ya!
Çıkmaya kalktıkça, batıyoruz, en iyisi battı balık mı desek bilmem!
*****
Millet bunaldı, kafasını dağlara taşlara vurmaya başladı, bilmem hangi aya kadar sıkın dişinizi diyorlar!
Sanki millette sıkacak diş kaldı da…
Çare belli…Neşterin vurulması gereken yerler belli…
İnsanlar çaresizlikten oldular terelelli!
Akla ziyan olan;
Ortalık güllük gülistanlık diyenler oynuyor çiftetelli!
*****
Bazı trajikomik şeyler olurda, kargalar bile güler derler ya…
Kargalar bıraktı gülmeyi amma, ağlanacak halimize gülmeye devam eden bizlere ne olduysa artık! Vara yoğa gülmeye başladık son aylarda…
En çokta rakamlar güldürüyor bizi… Hem de kahkahalarla…
Hem borçlarımıza, hem de enflasyon diye açıklananlara gülüyoruz hep birlikte…
Nerden bulurlar böyle rakamları?
Yalan diye başlayan cümle şarkılar, "Yalan yalan, vallahi yalan" diye bangır bangır ortalığı inletseler ne olacak? "Yalandan kim ölmüş" cümlesi başların tacı!
*****
Akla ziyan birçok konu, kalp gibi, şeker gibi, hipertansiyon gibi kronikleşti!
Nasıl mı?
Kronik enflasyon gibi…
Kronik faiz gibi…
Kronik varyant gibi…
Ateş olmayan yerden duman tütmez derlerdi ya hani…
Akla ziyan diyeceksiniz amma…
O cümle ters yüz oldu, "ateş olan yerden duman tütmüyor" diye söylemeye başladı herkes!
*****
Sonra hayallere taktık… Gerçeklerle yani hakikatlerle o kadar çok yüzleştik ki, hayal denen o hoş ve güzel kavram uçtu gitti. Görebilene, tutabilene, yakalayabilene aşk olsun!
Yaşanılan onca hayal kırıklığından sonra, hayallere de elveda dedik…
Rahmetli Barış Manço, "İşte hendek işte deve" adlı şarkısında, "İşte hendek işte deve, ya atlarsın ya düşersin" diyordu ya…
Akla ziyan bir şekilde, her tarafımız hendek doldu. Kolaysa seç, kolaysa geç! Alt tarafı hendek değil mi, uçar geçerim diyenlerin tamamı cumburlop hendekte!
Virüs hendeği, enflasyon hendeği, rakam hendeği, düzensiz göçmen hendeği, işsizlik hendeği derken hendeklerle kuşatılmışız haberimiz yok. Hendeğe düşene zaten bakan yok. Kurtaran yok mu diye elini uzatanın elini tutan yok!
Öyle akla ziyan meseleler ki, sormayın gitsin! Zaten soran filan da yok! En iyisi mi, çekiverin kuyruğunu, çekiverin gitsin!
