Romanets, Türkiye ve Rusya arasındaki hükümetler arası anlaşmaya göre, ilk güç ünitesi için inşaat lisansı alındıktan 7 sene sonra ünitenin elektrik üretimine başlaması gerektiğini söyledi.
İnşaat kurulum sürelerini kısaltmaya çalıştıklarına işaret eden Romanets, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yıl birinci güç ünitesinin işletmeye alınması anlamında çok önemli bir adım atıldı. Bu yıl ilk kez nükleer yakıt sahaya sevk edildi. Bunun akabinde Türkiye nükleer tesis sahibi ülkeler sıralamasına girmekle birlikte, nükleer ülkeler haritasında yeni bir nokta oldu. Yakıtın getirilmesi bir nükleer güç ünitesinin işletmeye alınmasındaki ilk önemli aşamadır. Hükümetler arası anlaşmaya göre, ilk güç ünitesinin üretime başlama tarihi 2025 olarak belirlendi fakat bu tarihi daha öne çekmek için proje ekibi olarak elimizden gelen her türlü çabayı sarf ediyoruz. Şunu da belirtmek gerekiyor ki bu çalışmaları hızlandırırken en önemli önceliğimiz olan güvenlikten asla taviz vermiyoruz. Teknolojik ekipman ile türbin ve pompa binalarındaki ilgili ekipmanların kurulumunu bu sene sonuna doğru tamamlamış olup, birinci üniteyi başlatma ve devreye alma çalışmaları aşamasına geçeceğiz."
Romanets, ikinci ve üçüncü güç ünitesindeki çalışmaların da eş zamanlı devam ettiğine dikkati çekerek, diğer ünitelerin birer yıl arayla işletmeye alınmasının planlandığını dile getirdi.
İkinci güç ünitesinde halihazırda ana teknolojik ekipman kurulumunda sona yaklaşıldığını belirten Romanets, "Üçüncü güç ünitesinde genel inşaat çalışmaları tamamlanmak üzere olup, bu sene içinde basınç kabı dediğimiz ekipman sahaya sevk edilecek. Dördüncü güç ünitesinde ise betonlama çalışmaları bu sene sonuna kadar bitirilmiş olup, gelecek sene de dördüncü güç ünitesinin kor tutucusunun sahaya getirilmesi planlanıyor." diye konuştu.
"TÜRKİYE'DEKİ İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ SANTRALLERİ DE İNŞA ETMEMİZİ İSTERİM"
Romanets, Akkuyu NGS inşaatı sırasında yeni bir sektör oluştuğuna işaret ederek, Türk üreticilerin, nükleer santrallerin ihtiyacı olan malzemeleri sadece Türkiye'de tedarik için değil aynı zamanda yurt dışına ihraç etmek için de üretebilir konuma geldiğini kaydetti.
Nükleer tesiste üretilen enerjinin istikrarlı, temiz ve çevre dostu olduğunu aktaran Romanets, "Bu önemli hususlar dikkate alındığında Türkiye'nin ikinci ve üçüncü nükleer santrale de ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Elbette, bu benim kişisel görüşümdür. Türkiye'de ikinci ve üçüncü santralleri de bizim inşa etmemizi isterim." değerlendirmesinde bulundu.
Romanets, Türkiye'nin ilk nükleer santrali için Akkuyu sahası seçilirken birçok kriterin gözetildiğini anımsatarak, deprem dahil farklı konularda araştırmalar yapıldığını ve söz konusu çalışmalar sonucunda çok sayıda rapor oluşturulduğunu ifade etti.
TEKNOFEST'in de nükleer enerjiyi tanıtmak için iyi bir organizasyon olduğunu dile getiren Romanets, şunları kaydetti:
"TEKNOFEST geniş kapsamlı bir etkinlik. Rosatom devlet kuruluşu da bu tür etkinliklere sürekli katılım sağlıyor. Bu seferki katılımda 'kesintisiz eğitim öğretim' konsepti üzerine bir hazırlık yaptık. Nükleer sektörde çalışanlar mesleklerine bağlı insanlar. Bu mesleği seçenlerin bazılarının hikayesi çocuk yaşından başlıyorlar. Bunun önemini bilerek çocuklar için özellikle Akkuyu sahasına turlar düzenliyoruz. Okullarda konferanslar veriyoruz, okullardaki bilgilendirme seminerlerimizde nükleer enerjiyi anlatmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu konsept doğrultusunda bu sene standımız daha çok çocuklara ve öğrencilere yönelik hazırlandı. Gelen ziyaretçiler çok ilginç bilgiler öğrenirken eğlenceli zaman geçiriyor."
