Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

"Adli kontrol şartıyla serbest..."

Sık sık tanık oluyoruz:

Trafikte ölümlü kazaya yol açan sürücü, kiracısına bıçakla saldıran ev sahibi, silahla yakalanan çete üyesi, motosiklet çalan hırsız, rüşvet soruşturmasında gözaltına alınan belediye görevlisi çıkarıldıkları mahkemelerde genellikle adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyorlar.

Evet, hukukumuzda adli kontrol şartıyla serbest bırakılma diye bir düzenleme var ama bunun suçun ayan beyan işlendiğine ilişkin güçlü deliller ortadayken uygulanması ciddi bir soruna dönüşüyor, suç işlemeye yatkın kişilerin "Yakalansam bile cezaevine gönderilmem, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırım. Hakkımdaki dava kaç yıl sürer Allah bilir... Dava sürerken de nasıl olsa bir af çıkar" diye düşünmelerine yol açıyor.

Son yıllarda ülkemizde yaşanan suç patlamasının ardında ekonomik, sosyolojik, psikolojik birçok nedenin yanı sıra suç işleyenlerin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarının yarattığı cesaretlendirici etkiyi de unutmamak gerekiyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron''a tokat atan saldırgan yakalandıktan sonra 24 saat içinde yargılanıp cezaya çarptırılmıştı. Çünkü ortada kamera görüntüleri vardı ve saldırgan da suçunu itiraf etmişti.

Bizde de suçu işlediğine dair kesin deliller olan zanlıların yargılanmasının yıllarca uzatılmaması, birkaç günde tamamlanmasında sayısız yarar var.

ÇOK ZARİF BİR VEDA

Görev süresi sona eren Hollanda''nın Ankara Büyükelçisi Yardımcısı Erik Weststrate, sosyal medya hesabından yayınladığı ve bir bölümünü de Anıtkabir''de çektiği Türkçe videoda özetle şunları söylüyor:

 "5 sene önce görevime burada başladım ve yine burada bitirmek istedim. Atatürk''ün huzurunda sizlerle vedalaşmak istiyorum.

Güzel ülkenizin her tarafını gördüm, güzel yemeklerinizi yedim, güzel insanlarınızla tanıştım.

4 mevsimi bir günde yaşadım, doğanın tadını çıkardım.

Ne yazık ki ayrılma zamanı geldi.

Ülkenizi çok özleyeceğim.

 Hayatımızın bir parçası olduğunuz için teşekkürler.

 Çok üzülerek ayrılıyoruz. Hakkınızı helal edin, bir hatamız olduysa af ola.

Allah''a emanet olun. Hoşça kalın."

Ve ilginç bir not daha:

Weststrate''in konuşması sırasında fonda Aşık Mahzuni Şerif''in "İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım" şarkısı çalıyor.

Ülkemizden ayrılan çok diplomat gördüm ama doğrusunu söylemek gerekirse böyle zarif olanına ilk defa rastlıyorum.

Türkiye gerçek bir Türk dostu olduğu anlaşılan bu diplomatla ilişkilerini hiç koparmamalı.

DETONE OLMAK

Bangladeş''te polis şarkı söylerken sık sık detone olan bir şarkıcıyı gözaltına almış, "Böyle şarkı mı söylenir, neden sesinle notalar arasındaki uyuma dikkat etmiyorsun" diye sorgulamış.

İyi ki bizim polis müzik alanında Bangladeşli meslektaşları kadar duyarlı değil.

Aksi takdirde karakollar şarkıcılarla tıklım tıklım dolar, polislerimiz asayişle ilgili işlere bakmaya pek fırsat bulamazdı.

+

YETENEĞİN FARKINA VARMAMAK

Beşiktaş''ın genç oyuncusu Emirhan İlkhan, takımına 4.5 milyon Euro kazandırarak İtalya''nın ünlü takımlarından Torino''ya transfer oldu.

Oysa bu genç oyuncu Beşiktaş''ta oynamak için öyle az şans bulmuştu ki...

Birçok maçta kendisine hiç görev verilmedi. Bazı maçlarda ise maçın son dakikalarında sahaya çıkabildi.

Torino''nun yetenek avcıları Emirhan''ı işte arada bir oynadığı o kısa sürelerde keşfetmeyi bilmişler.

Elindeki değerin farkında olamayışın, başarıyı çoğu çaptan düşmüş yabancı oyuncularda arayışın trajik bir örneği bu.

Beşiktaşlı idareciler ve teknik adamlar kendileriyle ne kadar övünseler azdır!

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları