Adi ortaklıkta ortaklar adına düzenlenen faturalar ortaklıkta kullanılır mı?

Adi ortaklık Türk Borçlar Kanunu'na göre, iki veya daha fazla kişinin ortak bir amaç için mal ve emeklerini ortaya koyarak oluşturdukları, sahibinden ayrı bir varlığı olmayan şirket türüdür. Şirketle ve şirketin mal varlığı ile ilgili hukuki eylem ve işlemlerde tüm ortaklar birlikte sorumludurlar.

 

ADİ ORTAKLIĞIN MODA ADI 'ORTAK GİRİŞİM'

 

Borçlar Kanunu hükümlerine göre, kurulmuş olmalarına rağmen Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 126'ncı maddesi, adi şirket hükümlerinin belirli bir sırada ticaret şirketlerine de uygulanacağını gösteren düzenlemelere rastlanmaktadır. Ortaklaşa gerçekleştirilecek bazı işlerin birlikte o işe özgü olarak 'ortak girişimlerin' kurulduğu görülmektedir. Özellikle büyük ölçekli inşaat ve taahhüt işlerinin bu şekilde yapıldığını görmekteyiz.  Bu şekilde kurulan adi ortaklıkların mükellefiyet şekilleri ve özellikli durumları aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacaktır.

 

 VERGİ ÖDEVLERİ VE MÜKELLEFİYETLER

Vergi mükellefiyeti bakımından mükelleflerin ödevleri, defter tutma, belge düzeni, değerleme gibi hükümleri Vergi Usul Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Vergi hukukumuz beyana dayalıdır. Mükellefler vergilemeye esas matrahlarını kendileri belirleyip beyan etmektedirler. Beyanları da denetime tabidir. Maliyenin beyanlar üzerinde analiz ve incelemeler yapma yetkisi bulunmaktadır. Mükellefin de kendini savunma hakkı bulunmaktadır. Vergi Usul Kanunumuzun;

 

-              3/B madde'sinde; ispat; ''vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii v e açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa düşeceği,''

-              174 üncü maddesinde, "Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap dönemi normal olarak takvim yılı olduğu,"

-              219 uncu maddesinde, "Muameleler defterlere zamanında kaydedileceği,

-              1.Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şart olduğu,

-              Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz olmadığı,

-              2.Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmünde olduğu,

-              Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermeyeceği,

-              3.Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kayıt edileceği,''

-              Kanunun 227'nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburi olduğu,

-              229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen belgelerden olan; fatura ve fatura yerine geçen perkende satış vesikaları, yazar kasa fişleri, gider pusulası, müstahsil makbuzu belgeleri ile belgelendirileceği,

Düzenlenmiştir.

 

GELİR VERGİSİ VE KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEF ORTAKLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Gelir Vergisi Kanununun;

-              37'nci maddesinde ticari kazanç, her türlü ticari, ve sınai faaliyetlerden doğan kazancın ticari kazanç olduğu,

-              38'nci maddesi bilanço esasında ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki olumlu fark olduğu,

 

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ve 41'nci madde hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

Aynı şekilde işletme hesabı esasına göre defter tutanlar hakkında ise Kanununun 39'ncu maddesi hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.

 

İSTER İŞ ORTAKLIĞI İSTERSE ORTAK GİRİŞİM ŞEKLİNDEKİ ADİ ORTAKLIKLAR

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1'nci maddesinin (d) bendinde; iş ortaklıkları kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, Kanun'un 2'nci maddesinin 7'nci bendinde iş ortaklıklarının tanımı maddede fıkralar halinde yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler olarak yapılmış, bunların tüzel kişiliklerinin olmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

İşin bitiminde ortaya çıkan zararların durumu" başlıklı bölümünde; "Kurumlar, dilerlerse Borçlar Kanunu'na göre adi ortaklık veya Kurumlar Vergisi Kanununa göre iş ortaklığı şeklinde ortaklıklar oluşturarak faaliyet gösterebilmektedirler.

Adi ortaklıklar, kurumlar vergisi mükellefi olmamalarına rağmen katma değer vergisi mükellefi olmaları nedeniyle ayrı defter tutabilmektedirler. Ortaklar ise dönem sonlarında ortaya çıkan kâr veya zararı, ortaklıktaki hisseleri oranında paylaşarak kendi hesaplarına dahil etmektedirler.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre, ortaklığınız tarafından inşaat yapımı işine istinaden kurulan söz konusu adi ortaklıktan elde edilen kazancın, mevcut ortakların hisselerine göre bölüştürülmesi ve ortaklığın tarafları olan şirketlerce kurum kazançlarına dahil edilerek genel hükümler çerçevesinde vergilendirilmesi gerekeceği hakkında özelgeler tayin edilmektedir. (28/05/2014 tarih ve 39044742-KDV.10-1469 sayılı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı özelgesi).

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI

Katma Değer Vergisi Kanununun;

            -1/1'nci maddesi ile ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi olduğu,

            -10'uncu maddesi ile mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hükme bağlanmıştır.

Katma Değer Vergisi uygulamasında adi ortaklıkların bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahip olduğu; adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın katma değer vergisi ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerektiği açıklanmıştır.

Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 229'uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

ADİ ORTAKLIK KURULMADAN ÖNCEKİ ALIMLARIN KDV'Sİ İNDİRİM KONUSU EDİLMESİ!

Adi ortaklık adına mükellefiyet tesis edilmeden önce gerçekleşen alımlar nedeniyle ortaklardan biri adına düzenlenen belgelerde gösterilen katma değer vergisinin, söz konusu alımların ortakların kendi şahsi işleri ile ilgili olmaması ve ortaklar tarafından varsa kendi katma değer vergisi beyannamelerinde indirim konusu yapılmamış olması, yeni kurulan ortaklık faaliyetinin yürütülmesine ilişkin olması, belgelerin işe başlanılmasını müteakip Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca öngörülen sürede yasal defterlere kaydedilmesi, özelge talep tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve işlemlere konu dönemde geçerli olan düzenlemeye göre vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılının aşılmaması şartıyla ortaklık tarafından indirime konu edilmesi mümkün bulunmuştur. (Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 02/11/2020 tarih ve 41931384-130 (29-2016-61)-42479 sayılı özelgesi).

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları