Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

Adı olan, kendi sahada olmayan bakanlık

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumlarına baktığımızda, kurumlara hemen her konuda belli sorumluluk alanları verilmiş, kimisi "etkin" kimisi ise "tabeladan ibaret" diyebileceğimiz özelliklere sahipler. Devletin işleyişinin temelini de "Bakanlıklar" oluşturuyor, merkez ve taşra teşkilatları güçlü olan bakanlıklar genellikle "icracı bakanlık" diye biliniyor. Bu nokta da, Ekonomi, Maliye, İçişleri, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarının ön plana çıktıklarını görüyoruz.

Fakat benim asıl merak ettiğim, bilfiil 26 yıldır sektörün her kademesinde çalıştığım (turizm sektöründen sorumlu olduğu farz edilen) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın nasıl bir bakanlık olduğunu hâlâ çözememiş olmam. Turizm sektörü öyle bir yapıya sahip ki, kendisinden sorumlu bakanlığı olduğu halde, sektör paydaşlarının karşısına sürekli başka bakanlıklardan genelgeler ve yeni uygulama talimatları yağıyor. Şöyle ki;

*             Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İçişleri Bakanlıkları, (terör ve mülteci sorununu gerekçe göstererek), tüm seyahat acentalarından tur ve transferini yaptıkları yerli turistlerin T.C. kimlik numaralarının, yabancı turistlerin de pasaport numaralarının yolcu taşıma listelerinde olmasını zorunlu hale getirdiler, aksi takdirde cezai işlem uygulanıyor.

*             Ulaştırma ve Altyapı Bakanlık görevlilerinin turizmin t'sinden haberdar olmadıkları, uygulamaya koydukları değişikliklerden bariz şekilde anlaşılıyor. Turizm sektörü ile ilgili bir değişiklik söz konusu olduğunda, sektörün paydaşlarını bir araya getirip "ortak akla" göre bir değişikliğe gitmek yerine, "ulaştırmada kullanılan her tür araç benim denetimimde, o zaman o aracın içindekileri de ben istediğim gibi denetlerim" mantıksızlığı üzerine yapılan değişiklikler de sahada bizi sıkıntıya sokuyor.

*             Kültür ve Turizm Bakanlığı, yılda ülkemize gelen kırk milyonun üzerindeki yabancı turistin tüm verilerine sahip olması gerekirken, "olamıyor". Turistlerin tur ve transferlerinin nasıl yapılacağı ile ilgili değişiklik gündeme geldiğinde, karar alma aşamasında olamıyor.

*             2004'te yapılan yasa değişliği ile yabancılara toprak satışının önünün açılması sonucunda bugün on binlerce "yabancılara ait villa yüksek fiyatlara haftalık kiraya veriliyor" ama Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu konuda da bir yaptırım uyguladığını göremiyoruz.

*             Yatak kapasiteleri neredeyse beş yüz bini bulmuş olan "apart-oteller" hâlâ belediyelerin verdiği ruhsatlarla çalıştırılabiliyor, ama o apart-otellerde turistlerin başına bir şey geldiğinde sigorta firmaları "tazminatı" Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan tahsil ediyor.

*             Yılda yaklaşık 16 milyon turistin geldiği Antalya merkezde ve ilçelerinde birer enformasyon ofisi ile hizmet verildiği sanılıyor. Bu ofisler de genellikle zaten turistlerin çok zor bulacakları yerlerde oluyor.

*             Kültür ve Turizm Bakanlığı şu an ki uygulamalara göre "tabela bakanlığı" olmaktan öte bir işlev görmemekte. Hakkını yemeyelim, turizm tesislerinin belgelendirilmesi işini yapıyorlar.

*             Ülke cari açığının yarısına yakın bir kısmını ödeyen "turizm sektörünün" bağlı olduğu bakanlık böyle mi olmalı? Tabii ki kesinlikle olmamalı, ama elmalarla armutları birbirine karıştırmakta üzerimize olmadığı için, herkes kafasına göre turizm konusunda ülkemizde bir şeyler söyleyip ahkam kesmeye devam ediyor.

*             Sayıları 12 binden fazla olan TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) üyesi seyahat acentaları ile dalga geçer gibi yönetmelikler çıkaran, tur ve transfer araçlarına polisiye tedbirler getiren bir yaklaşımla, değil turizm gelirlerini artırmayı mevcudu bile korumakta zorlanacağız, bilginiz olsun.

*             Türk turizmini geliştirmek için tüm altyapı hazır iken ve en küçük turizm beldelerinde bile onlarca seyahat acentası var iken, hala Ankara'dan tepeden inme kararlarla turizme zarar vermeye devam ediyorsunuz.

*             Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'na şu noktayı hatırlatmak isterim. Güvenlik gerekçeleri ile yapılan uygulama değişikliklerine hak veriyorum. Ama şu da unutulmamalı, bu ülkede ne bombalı terör eylemleri ne de insan kaçakçılığı TÜRSAB üyesi seyahat acentaları tarafından yapılmadı. Eğer gerekçeniz güvenlik ise önümüzdeki haftaki yazımda sizlere önerilerim olacak, lütfedip okursanız ve bu noktalardaki aksaklıkları ortadan kaldıracak değişiklikleri yaparsanız, ülkemiz için hayırlı bir şeyler yapmış olursunuz.

Umarım sorumluluğu altındaki turizm sektörü hakkında diğer bakanlıkların çıkardığı yönetmelik değişiklikleri ile şamaroğlanına çevrilmiş durumda olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, sorumluluğunun bilincine varır ve yapılması gereken değişikliklerin kendisi tarafından yapılması gerekliliğini diğer bakanlıklara geç olmadan anlatır. Anlatmazsa "tabela bakanlığı" olarak kalmaya devam edecek demektir. Bir gün gelir o tabelayı da "zaten yaptığı bir şey yok her şeyi biz yapıyoruz" diye düşünen diğer bakanlıkların önergesi ile aşağı indirirler.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları