Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan Kuloğlu

Armağan Kuloğlu

ABD ve Rusya mutabakatları sonrasındaki gelişmeler

Sevgili okuyucularım, ordumuzun başarıyla gerçekleştirdiği 'Barış Pınarı Harekâtı' ve bölgemizde yaşananları üç günlük bir yazı dizisiye aktarmak istiyorum...

ABD'yle sağlanan 120 Km. genişlik, 32 Km. derinlikteki güvenli bölgede, Türkiye tarafından sahaya hâkim olma ve temizlik faaliyeti devam ediyor. Henüz tam kontrol sağlanmış değil.

ABD bölgeden çekildiğini söylemesine rağmen yeniden bazı yerlere yerleşiyor. Gidici değil. Değişik hesaplar içinde.

Telabyad-Resulayn arası dışındaki Rusya'yla mutabakat sağlanan bölgede Türkiye-Rusya müşterek devriye faaliyetleri başladı. Ne zamana kadar devam edeceği ve maksadı gerçekleştirip gerçekleştirmediği henüz belli değil.

Şam yönetimiyle PKK/PYD arasında Rusya marifetiyle bazı mutabakatlar sağlanmış görünüyor. Ancak sonrası bilinmiyor.

ABD yeni arayışlar içinde

Öncesinde Suriye'den çekileceğini söyleyen ve askerlerinin ve tesislerinin bir kısmını Irak'ın kuzey bölgesine kaydıran ABD, Barış Pınarı Harekâtından ötürü Türkiye'yle yapmak zorunda kaldığı mutabakatla öngörülen Güvenli Bölge'nin yanında Menbiç ve Kobani bölgelerini de boşaltarak güneye çekilmişti.

Ancak gelişmeler ABD'nin bölgeden gidici değil, aksine uzun vadeli kalıcı olduğunu gösteriyor. Bu kapsamda, Barış Pınarı Harekâtı sırasında Suriye'nin kuzeyinden çekilen ABD ordusu, Suriye-Türkiye sınırındaki boşalttığı Aynularab'daki Sırrin üssüne yeniden yerleşmesinin ardından Rakka'nın batısındaki Cezre üssüne de döndü.

Deyrizor bölgesi ise petrol açısından ABD için önem taşıyor. Trump'ın petrolü sevdiğine ilişkin açıklaması çok önemli. ABD'nin bu petrolden 30 milyon dolar kazandığı söyleniyor. Bunu bir petrol gaspı ve kaçakçılığı olarak nitelendirmek mümkün. Bu bölgede hem kendi askerlerini bulunduruyor, hem de SDG dediği PKK/PYD'yi. Hatta bu petrolün kendi tabiriyle "Kürtlerin", aslında PKK/PYD'nin parasal desteği için kullanılacağını söylüyor.

ABD bu bölgeyle de yetinmiyor, Kamışlı bölgesindeki petrolü de kontrol edebilme düşüncesiyle Rusya'yla rekabet ediyor. Kamışlı ABD ve Rusya arasında paylaşılamayan şehir/bölge konumunda.

Görüldüğü gibi durum, ABD'nin Suriye'den çekilmesinin sözde kaldığını gösteriyor. Diğer taraftan da PKK/PYD'ye desteğinin sınırlı kalacağı, onun yerine başka arayışlar içinde olacağına ilişkin emareler de var.

Hatırlanacağı üzere El-Kaide'yi ABD kurmuş, sonra onu düşman ilan etmişti. IŞİD, El-Kaide'den türemişti. Önümüzdeki dönemde IŞİD'in bir türevi veya başka bir terör örgütünün sahne alabileceğini de düşünmek gerekir. ABD'nin çok emek ve para harcadığı ve bir türlü terör örgütü olduğunu kabul etmediği PKK/PYD/YPG'den tamamen vazgeçmesi de beklenemez. Bu örgütün, Irak üzerinden İran'ın istikrarsızlaştırılmasında kullanılmasının mümkün olabileceği söylenebilir.

Rusya iyi bir satranç oyuncusu

Şurası muhakkak ki, Suriye sorununda şimdilik en kârlı çıkan ülke Rusya. Uyguladığı politika ve stratejilerle Akdeniz ve Orta Doğu'da, Suriye üzerinden, var olan etkinliğini daha da artırmış durumda. Astana ve Soçi süreçlerine ilave olarak Türkiye'yle sağladığı siyasi, ekonomik, askerî iş birliği ve mutabakatlarla Türkiye'nin ABD ve Batı dünyasından uzaklaştırma çabalarında mesafe almış durumda. Ancak güvenilir bir müttefik olduğunu söylemek de abartılı olur. Karşılıklı menfaatler çerçevesinde konu bazında ittifaklar sağlanan bir ülke olarak görmek daha doğru olacaktır.

Rusya da PYD/YPG'yi bir terör örgütü olarak görmüyor ve onu ABD'den koparıp kendi kontrolünde tutarak bölgede kullanmayı tercih ediyor. Ayrıca gerektiğinde Türkiye'ye karşı bir argüman olarak kullanma düşüncesini de aklında tutuyor

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları