Türkiye'de Kovid19 virüsünün görüldüğünün resmen açıklandığı Mart ayından itibaren, alınan tedbirler ve açıklanan veriler tartışma konusu.
Avrasya Araştırma'nın yayınladığı ankette "Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı Covid19 hasta ve ölüm sayılarının gerçek olduğuna inanıyor musunuz"? sorusuna verilen cevaplar;
- Hayır inanmıyorum : %70.5
- Evet inanıyorum : %15.6
- Bilmiyorum, fikrim yok : %9.9
Bilindiği gibi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Medipol Hastaneleri'nin ve Medipol niversitesi'nin kurucusu. Aynı zamanda Erdoğan ailesinin de doktoru.
"Türkiye Eğitim ve Sağlık Araştırma Vakfı'nın (TESA) Kurucu Başkanı olan Dr. Fahrettin Koca, aynı vakıf aracılığıyla 1997 yılında Medipol Hastanesi ve Medipol Üniversitesi'ni kurdu." (10.08.2017/internethaber sitesinin haberinden)
Yine bilindiği gibi 1 Haziran'dan itibaren, turizm sezonu başlangıcı ile birlikte "yeni sosyal yaşam" denilerek, tedbirler gevşetildi.
AVM'ler açıldı, bayram tatilinde turizm bölgeleri doldu taştı. Plajlarda, restoranlarda, eğlence yerlerinde taştı. Plajlarda, restoranlarda, eğlence yerlerinde tedbirlere uyulmaması sonucu, tatil sonrası Kovid19 vaka ve can kaybı sayıları artmaya başladı.
Peki Turizm Bakanımız kim?
"1968 doğumlu Mehmet Ersoy, ETS Tur ve Maxxroyal otellerin sahibidir. Mehmet Ersoy'un ikiz kardeşinin ismi ise Murat Ersoy'dur. Atlasjet de Ersoy kardeşlere aittir."(internethaber sitesi/08.10.2019 haberinden)
Bugün en çok konuşulan konu okulların açılması, yüz yüze eğitim, uzaktan eğitim ve özel okulların fiyatları, velilerin verdikleri ödemelerin geri ödenip ödenmeyeceği, KDV indirimi...
Yani Milli Eğitim!
AKP iktidarının 18 yıldır, en çok değişiklik yaptığı bakanlık ve eğitim sistemi.
Milli Eğitim Bakanı kim?
"Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk, Maya Okulları'nın sahibi ve TED Üniversitesi Mütevelli heyeti başkan yardımcısı."(internethaber/09.07.2018 itibaren)
Covid19 sürecinde, üç bakanlık ve bakanları ile ilgili tartışmalar bitmek bitmiyor.
Salgının tekrar yükselmesinin sebepleri arasında, üç bakanlığın süreci doğru yönetememesi, bilim insanları tarafından sürekli gündeme getiriliyor. Araştırma sonuçları da aynı durumu teyit ediyor.
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Dr. Aytun Çıray, katıldığı bir televizyon programında şöyle dedi;
"Sağlık Bakanı, hastaneler zinciri sahibi. Milli Eğitim Bakanı, özel okullar zinciri sahibi. Turizm Bakanı, oteller zinciri ve seyehat acentası sahibi. Eski Türkiye'de böyle bir durumu aklımızdan geçirmek, dizlerimizi titretirdi."
Gerçekten Türkiye'yi yöneten AKP kadrolarının hemen hepsi tartışma konusu.
Kimi geçmişteki politik duruşları ve söylemleri ile, kimi bugünkü konumları ve kararları ile.
"Cumurbaşkanığı Hükümet Sistemi" denilen dünyada eşi benzeri bulunmayan yönetim sistemine geçişten sonra, "Türkiye'yi şirket gibi yöneteceğiz, şaha kaldıracağız, uçuracağız" denilerek, bakanlıklar da sektörlerinde patron olanlara teslim edildi.
25 Milyon öğrencinin bulunduğu ülkenin Milli Eğitimi, 1.5 Milyon özel okul öğrencisinin bulunduğu sektörde pay sahibi bir isme bırakıldı.
"Türkiye nüfusunun ne kadarı devlet hastanelerinde, ne kadarı özel hastanelerde sağlık işlemlerini gerçekleştiriyor" düşünmeden, ülkenin sağlık sistemi, özel hastane sektöründe pay sahibi bir isme bırakıldı.
Ülkenin en büyük döviz kaynağı olan turizm, turizm acentası ve oteller zinciri sahibi bir isme bırakıldı.
Bunların dışında, bir de Varlık Fonu ve yönetim kadrosu var ki, evlere şenlik!
İlk bakışta olumlu gibi empoze edilen bu anlayışta, sadece ufak(!) bir ayrıntı gözden kaçmıştı; Göreve getirilen isimler, kendi şirketlerini değil, DEVLETİ yöneterek, MİLLETİN tamamına hizmet edeceklerdi.
Kimlerin dizleri titriyor bilmiyoruz ama, gidilen yolu gördükçe, yolun sonunu öngörmeye aklımız yetmiyor.
