Türkiye'de Covid-19 virüsünün, resmi olarak tespit edildiğinin açıklanma tarihi 11 Mart.
Bu sebeple, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okulların kapatıldığı tarih 16 Mart.
Milli Eğitim Bakanı'nın bugünkü açıklamasına göre okulların kapalı kalacağı tarih "şimdilik" 31 Mayıs.
Uzatılıp uzatılmayacağı ile ilgili karar salgının izleyeceği seyre bağlı.
Şu anki duruma göre, eğer uzatılmazsa okulların kapalı kaldığı süre 2.5 ay olacak.
Türkiye'de 13.000'e yakın özel okul, 1.5 milyon civarı özel okul öğrencisi, Kayıtsızlar ve emekli öğretmenlerle birlikte, 200.000'e yakın özel okullarda çalışan öğretmen olduğu biliniyor.
Öğretmenler haricinde, idari ve diğer personelde (güvenlik, temizlik, yemek vb.) özel okullarda istihdam ediliyor.
Özel okulların giderleri ise şöyle sıralanıyor;
1- Öğretmen maaşları
2- Yemek ve servis ücretleri
3- Enerji ve su giderleri
4- Sosyal faaliyet giderleri
5- Öğretmenler harici, idari ve diğer personel giderleri
6- Kiracı ise, bina kiraları
7- Öğretmen ve diğer personelin yemek ve servis giderleri
8- Kırtasiye, iletişim ve diğer giderler...
Bir özel okul sahibi ile görüştüm.
Bina kira ise, lokasyonuna göre 700-800 öğrenci mevcudu olan bir okulun, öğretmen maaşları haricinde aylık gideri 200-300 bin Lira aralığında gerçekleşiyor.
4 Ay kapalı kalan bir okulun ortalama giderleri toplamı 1 Milyon TL olarak düşünüldüğünde, 13 bin okulun avantajı 13 milyar lirayı buluyor.
Özel okul fiyatları, belki daha azı ve daha fazlası olsa da yıllık 25.000-50.000 lira aralığında değişiyor.
Peki özel okulların geliri olan, öğrenci başına aldıkları bedeller nasıl tahsil ediliyor?
Örneğin 2019-2020 eğitim öğretim yılı için, 2019 başından itibaren kayıt alarak, büyük oranda 2019 yılı sonuna kadar, alacakları bedeli tahsil etmiş oluyorlar.
Hatta bir kısmı, 2020 başında velilerine fiyat avantajı sunarak, "erken kayıt" adı ile bir sonraki 2020-2021 eğitim yılı için de tahsilat yapabiliyorlar.
Özel okullar, kapalı kalacağı kesinleşmiş zamana bakıldığında, maddi olarak kayba uğramayı bırakın, ciddi anlamda kazançlı görülüyorlar.
Şimdi gelelim velilerden aldığım duyumlara göre, zurnanın zırt dediği durum tespitlerine;
Özel okullar, fiyat politikalarını belirlerken yapmış oldukları maliyet hesaplarına göre, ciddi anlamda kâr sağlamış durumdalar.
Bazı okullar, elde ettikleri bu öngörülmeyen kârlarını velilere iade edeceklerini açıkladılar.
Bazıları ise velilerin iade taleplerine rağmen, Borçlar Kanunu 136. Madde'deki "İfa İmkansızlığı"na dayanarak iade yapamayacaklarını bildirdikleri söyleniyor.
136. Madde'nin ilk cümlesi şöyle diyor; "Borcun ifası, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa, borç sona erer."
İkinci bir duyum ise, bazı okul sahiplerinin kârlı olmalarına, öğretmen, personel maaşları ve tüm giderlerinin karşılığını velilerinden peşin almış olmalarına rağmen, personel çıkarttıkları, ücretsiz izne göndererek, devletin vermiş olduğu kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaşı gibi avantajları kullanmak için harekete geçtikleri yönünde.
Bakın doymak bilmezler; Eğer bu bilgiler doğru ise, kanunlardan yararlanarak paranıza para katabilirsiniz.
Ancak, ülke yoksul insanının karnını doyurabilmek için, belediyesi ile, hükümeti, vatandaşı ile çırpınıp dururken, siz kanunları dolanıp velinin ve devletin parasına göz dikerseniz, ahlâki olmaz, adı da SOYGUN olur.
Yapmanız gereken; Maliyet hesabınızı gözden geçirip kapalı kaldığınız süre içindeki giderlerinizi hesaplayıp velilerinize paralarını iade etmektir.
Borçlar kanunu 136. maddeye dayanacaksanız, bir sonraki dönemin bedeline, iade etmeniz gereken tutarı indirim olarak yansıtmalısınız.
Devletin sunmuş olduğu avantajlara çökmeyi, aklınızdan bile geçirmemelisiniz.
