Nisan ayı içerisine Rusya'nın turizm, ABD'nin F-35 ve sözde Ermeni Soykırımı'nı tanıma yaptırımlarını sığdırmayı başaran AKP iktidarı, dış politikadaki başarısını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarla da sürdürdü…

Öyle ki; "Eyyy…" noktasından, "Sayın" noktasına evrildi dış ilişkilerde iktidarın halet-i ruhiyesi…

Defalarca ve üstüne basa basa "sayın" ifadesinin kullanıldığı kabine sonrası açıklamada, Biden'a önce cılız bir tepki, ardından orta okul düzeyinde bir tarih dersi ve sonra da hazirandaki görüşme öncesi çiçekler atıldı…

Ne iç politikada tribünlere oynamak için ayar ne de müzik notası… Bunlar bile verilemedi.

Peki niye?

Gün gibi ortada; iktidar sahiplerinin kişisel güvenliği milli güvenliğin önünde artık. Defolar var, defoların üzerinde tazyikler var ya da tazyik psikolojisi var işin içerisinde…

Kimse farkında değil ama iktidarın bu tavrının arkasında tartışmaların odağındaki 128 milyar dolar detayı da var.

Nasıl mı?

Saray çevrelerinde konuşulana göre, Erdoğan'ın, Biden'ın 'soykırım' diyeceğinden bir gün önceden haberi olmasına rağmen, döviz kuru Pazartesi sert tepki verebilir endişesiyle iki gün sessiz kalmış.

İki gün sonra ise, dostlar alışverişte görsün misali bir açıklama…

128 milyar dolar kasada olsaydı böyle mi olurdu?

İktidar, biraz olsun gündemden düşmüştür diye seviniyor mudur bilmem ama Ankara kulislerinde 128 milyar doların hangi kurdan satıldığı çoktan belli olmuş bile…

Merkez Bankası çevrelerinden siyaset kulislerine aktarılana göre, 128 milyar doların 2018 ve 2019'da seçimlerden önce satılan kısmı o dönemki kurun 2 lira altında satılmış…

Adres teslim satış tabi…

İktidar, 128 milyar dolarda finalin; ''Öyle bir rezerv hiç olmadı'' ve ''Milletimiz için harcandı'' arasında geçeceğini ve şampiyonun ise SMS oylarıyla belirleneceğini sansın…