Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

12 Seçimin Hikâyesi (2)

"Tecrit"teki adamın zaferi

Atatürk''ün yakın silah ve siyaset arkadaşı İsmet İnönü, 1937 yılının 20 Eylül''ünde 12 yıldır sürdürdüğü Başbakanlık görevinden istifa etmişti.

İstifanın ardında, çeşitli konularda Atatürk''le aralarında olan derin görüş ayrılıkları vardı.

Atatürk, ekonomik alandaki atılımları yeterli görmüyor, özel sektörün sanayileşmede daha fazla rol almasını istiyordu. İsmet İnönü ise devletçi yaklaşımdan vazgeçmiyordu.

Atatürk-İnönü anlaşmazlığının bir diğer nedeni Hatay sorunuydu. Atatürk, Hatay''ın Türkiye topraklarına katılabileceğini belirtiyor, hükümetin bu alanda attığı adımları yetersiz buluyordu.

İşte bu anlaşmazlıklar sonucu İsmet İnönü 20 Eylül 1937''de başbakanlıktan istifa etmişti.

İnönü, istifadan sonra evine çekilmiş ve adeta kendisini dünyadan tecrit etmişti. Üzerinde "CHP Malatya Milletvekili" olmanın dışında bir sıfat yoktu.

Böyle bir durumda Atatürk''ün ölümünden bir gün sonra cumhurbaşkanı seçilebilmesi birçok faktörün bir araya gelmesiyle mümkün oldu.

Bu faktörlerden birincisi, dönemin başbakanı Celal Bayar, cumhurbaşkanı olmak istemediği gibi İnönü''nün cumhurbaşkanlığını destekledi.

İkincisi, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak da cumhurbaşkanlığına sıcak bakmadı, ordunun başında kalmayı uygun buldu. Üstelik Fevzi Çakmak, ağırlığını da İsmet İnönü''nün cumhurbaşkanı seçilmesinden yana koydu.

O tarihte cumhurbaşkanlığı için Fethi Okyar, Tevfik Rüştü Aras, Abdülhalik Renda''nın da adları geçmişti.

Dönemin İçişleri Bakanı ve İsmet İnönü''ye muhalif olmasıyla tanınan Şükrü Kaya, son bir manevra yaptı, "Atatürk, Hasan Soyak''la bana sözlü vasiyette bulundu. Ölümünden sonra Fevzi Çakmak''ın cumhurbaşkanı olmasının uygun olacağını belirtti. Büyük Atamızın vasiyetini yerine getirmeliyiz" dedi. Buna rağmen Çakmak geri adım atmadı, "ordunun başında kalmak istediğini" bir defa daha yineledi.

Ve tüm bu gelişmelerin ardından İnönü, CHP Meclis grubunun da büyük desteğiyle Köşk''e çıkmayı başardı.

O günlerde Başbakan Celal Bayar, "Köşk''e ben çıkacağım" deseydi, CHP grubu hiç kuşkusuz bu talebe olumlu yanıt verirdi.

Ya da Fevzi Çakmak, "Genelkurmay Başkanlığını bir başka arkadaşa devredip cumhurbaşkanı ben olayım" dese, bu teklife "hayır" diyebilecek kimse yoktu. O günkü Anayasa''da cumhurbaşkanı seçilmek için milletvekili olma şartı aranmasına rağmen, Anayasa bir günde değiştirilir, Çakmak''a Köşkü''nün yolu açılırdı.

Bunların hiçbiri olmadı.

İsmet İnönü, 1937''nin 20 Eylül''ünde siyasal açıdan hiçbir şansı kalmamış olarak çekildiği evinden Köşk''e işte böyle şanslı bir yürüyüşle gitti.

Elbette bu tabloda Atatürk''ün de büyük payı vardı.

Atatürk, İsmet İnönü ile yollarını ayırdığında, ona yakın siyaset adamlarını, bürokratları tasfiye yoluna gitseydi, İnönü, bir yılı aşkın süre oturduğu evinden cumhurbaşkanı olarak çıkmayı herhalde başaramazdı.

Şimdi gelelim, Meclis''teki oylamaya:

TBMM, Atatürk''ün vefatından bir gün sonra toplandı.

Önce, Atatürk''ün vefatına ilişkin hükümet tezkeresi okundu, beş dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, sonra cumhurbaşkanı seçimine geçildi.

İsmet İnönü, kullanılan 348 oyun tamamını alarak cumhurbaşkanı seçildi.

O gün itibarıyla Meclis''teki milletvekili sayısı 399 idi.

51 milletvekili ya Meclis''e gelmemiş, ya da gelip oy kullanmamıştı.

Seçim sonucu açıklandığında İsmet İnönü Meclis''te değildi.

Sonucu öğrendikten sonra Meclis''e geldi, kürsüye çıktı ve yaptığı konuşmayla kendisine gösterdikleri güven nedeniyle milletvekillerine teşekkür etti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları