Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nuri Kayış

Nuri Kayış

DOSDOĞRU

12 Seçimin Hikâyesi (9)

Süleyman Demirel, solun desteğiyle Köşk''e çıktı

Turgut Özal''ın ani vefatı, cumhurbaşkanlığı makamına kimin seçileceği konusunun bir kez daha Türkiye''nin gündemine oturmasına neden oldu.

Başbakan ve DYP lideri Süleyman Demirel''in Köşk''e çıkacağı gazete yorumlarında ve kulislerde yoğun şekilde dile getirilmeye başlandı.

O günlerde Demirel''in aklında da bu koltuğun olduğu kuşkusuzdu.

Çünkü 1991 seçimlerinden birinci parti çıkan ama tek başına hükümet kurması mümkün olmayan DYP, sosyal demokrat SHP ile koalisyon kurmuştu.

1993 tarihine gelindiğinde Hükümet kamuoyunun desteğini büyük ölçüde yitirmiş durumdaydı.

Seçim meydanlarında verilen sözlerin çoğu tutulamamıştı.

Dar gelirli kesimlerin geçim durumlarında bir iyileşme söz konusu olmadığı gibi anti-demokratik 1982 Anayasa''sının değiştirilmesi yönünde de herhangi bir adım atılamamıştı. Hükümet günü kurtarmakla meşguldü ve uzun vadede kimseye umut vermiyordu.

Bu arada sosyal demokratlar arasında Demirel liderliğindeki bir hükümete destek verdiği için SHP''ye ve lideri Erdal İnönü''ye yapılan eleştiriler de az değildi. Koalisyon her an yıkılabilirdi.

İşte böyle bir tablo içinde Demirel''in önüne çıkan tarihî fırsatı kaçırması beklenemezdi.

Ancak ortada ciddi bir sorun vardı.

DYP''nin milletvekili sayısı 178 idi.

Yani DYP tam kadro Demirel''i desteklese bile onu Köşk''e çıkaramazdı. Hükümet ortağı olan ve 88 milletvekili bulunan Erdal İnönü liderliğindeki SHP''nin desteğini alması halinde Köşk''e çıkması mümkündü.

Demirel tüm ikna gücünü kullanarak İnönü''nün desteğini almayı başardı.

Bu gerçekten pek çok kişi için büyük bir sürpriz oldu.

Meclis''te ilk iki turda sonuç alınamadı.

6 Mayıs 1993 tarihinde yapılan üçüncü tur oylamada ise Demirel 244 oyla cumhurbaşkanı seçildi.

Demirel, teşekkür konuşmasının bir bölümünde şöyle dedi:

"Cumhurbaşkanlığı seçimi, geçmişte zaman zaman sorunlu olmuş, hatta demokratik kuralların dışına bile taşmıştır. Böyle yüce bir makamın büyük bir sükûnet içerisinde ve demokratik kurallara uygun olarak, hiçbir sorun çıkmadan doldurulabilmiş olması Türk demokrasisinin zaferidir. Böylece Türk demokrasisi dünyaya bir defa daha rüştünü ispat etmiştir. Bu, ülkemizin saygınlığını ve itibarını artırmıştır."

Demirel''i, cumhurbaşkanlığı dönemi de dâhil genel olarak değerlendirmek gerekirse ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

Tüm sempatik görünümüne, halkla kolay diyalog kurma becerisine, konuşma ustalığına karşın sorumlu olduğu yıllar Türkiye için tam bir talihsizlik oldu, ülke krizden krize yuvarlandı, halk kimi zaman ekonomik sıkıntı altında bunaldı, kimi zaman da anarşik olaylar yüzünden canının derdine düştü.

1970''den sonraki tüm darbelerin başbakanlığı dönemine rastlaması herhalde tesadüf olarak kabul edilemez. 28 Şubat müdahalesi de onun cumhurbaşkanlığı dönemine rastladı.

Demirel, görev süresinin sonu yaklaşırken bir dönem daha cumhurbaşkanlığı makamında kalabilmek için çok uğraştı, büyük mücadele verdi, dostlarını görevlendirdi, kulisleri hareketlendirdi.

Ama bu girişim sonuç vermedi. Demirel''in görev süresi 5 Mayıs 2000 tarihinde bitti. Yerine Ahmet Necdet Sezer onuncu cumhurbaşkanı seçildi.

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları