Kenan Evren darbeyle geldi
Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk''ün görev süresi 6 Nisan 1980''de sona erdi.
Olağan bir devlet düzeni içinde birkaç gün içinde yeni cumhurbaşkanının seçilip göreve başlaması gerekirdi.
Ne var ki o günkü siyasi ortam buna uygun değildi.
Çok parçalı bir Meclis''te bir ismin cumhurbaşkanı seçilmesi için anlaşılması çok zordu.
Bu nedenle cumhurbaşkanlığına Senato Başkanı İhsan Sabri Çağlayangil vekâlet etmeye başladı.
Bu vekâlet görevi 12 Eylül 1980 askerî darbesine kadar sürdü.
12 Eylül 1980''de ülke yönetimine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun''un öncülük ettiği bir darbeyle el konuldu.
Yeni dönemde hukuk dışı gözaltına almalar, fişlemeler, idamlar, işkenceler, işten atmalar, vatandaşlıktan çıkarmalar ardı ardına geldi. Evren''in "Asmayalım da besleyelim mi" sözü siyasi tarihimizin acı bir anısı olarak hafızalara kazındı. Düşünmenin, ifade etmenin, örgütlenmenin, siyaset yapmanın, kitap okumanın suç gibi sunulması olumsuz etkilerini sonraki yıllarda da gösterdi.
Darbeci 5 generalden oluşan Millî Güvenlik Konseyi''nin görev süresini iki bölümde incelemek gerekir:
İlk bölümde Konsey tam yetkiliydi. Adeta "Astığım astık, kestiğim kestik" anlayışındaydı. Bir masaya oturuyor, kanunları yazıp imzalıyorlardı. Ertesi günden itibaren bu kanunlar yürürlüğe giriyordu. Tam 268 kanun böyle çıkarıldı.
Konseyin görev döneminin ikinci bölümü 23 Ekim 1981''de Danışma Meclisi''nin toplanmasıyla başladı.
Konseyin seçtiği 160 kişiden oluşan Danışma Meclisi''nin yaptığı en önemli iş yeni Anayasa''yı hazırlamak oldu.
Bu Anayasa 7 Kasım 1982 tarihinde halkoyuna sunuldu ve oylamaya katılanların yüzde 91.27''sinin oylarıyla kabul edildi.
Kabul edilen maddeler arasında Devlet Başkanı Kenan Evren''in cumhurbaşkanı olarak görevini sürdürmesi de vardı.
Yeni Anayasa''nın ardından demokrasiye yeniden dönüşün adımları atılmaya başlandı. Seçim ve siyasi partiler kanununda düzenlemeler yapıldı.
Sıra siyasi partilerin kurulmasına gelmişti.
Millî Güvenlik Konseyi, 6 Kasım 1983''te yapılması kararlaştırılan genel seçimlere sadece Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi''nin (ANAP), Necdet Calp liderliğindeki Halkçı Parti''nin (HP) ve Turgut Sunalp''ın liderliğindeki Milliyetçi Demokrasi Partisi''nin (MDP) girmesine izin verdi.
Konsey, MDP''nin iktidara gelmesini istiyordu.
Ama seçimde farklı bir tablo çıktı ortaya. ANAP 211 milletvekili kazanarak tek başına iktidar olurken, HP 117, MDP ise 71 milletvekilliği kazanabildi.
Bu seçimin yapılmasının ardından TBMM 24 Kasım1983''te toplandı, 7 Aralık1983 tarihinde de Meclis Başkanlık Divanı oluştu. Böylece Millî Güvenlik Konseyi''nin görevi son buldu.
Evren, Cumhurbaşkanı idi. Konseyin diğer 4 üyesi de Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi olarak görev yapmayı sürdürdüler.
Böylece 12 Eylül dönemi fiilen olmasa da hukuken sona ermiş oldu.
Evren''in 12 Eylül 1980''de başlayan Köşk yaşamı 9 Kasım 1989''da Turgut Özal''ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle son buldu.
Anayasa gereğince Evren''in ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün değildi.
