11 Eylül saldırısı ABD tarihinde bir ilkti. ''Süper güç'' ilk kez kendi topraklarında bu kadar büyük bir asimetrik saldırı ile karşı karşıya gelmişti.

Binlerce insanın öldüğü bu denli büyük bir saldırının ABD''de gerçekleşmesi dünya ülkelerinde de şaşkınlık uyandırdı.

Peki ya sonrası?

Afganistan ve Irak işgal edildi. Hepimizin gözleri önünde binlerce hatta yüz binlerce insan katledildi. ''İslami terör'' kavramının hafızalarda yer edinmesi için tüm medya organları çaba gösterdi.

PEW''un 2017 yılında yayımladığı rapora göre 11 Eylül saldırılarının ardından geçen 15 yıl içerisinde Müslümanlara yönelik saldırılar yüzde 50 oranında arttı.

FBI''ın 2014 yılında açıkladığı bir rapora göre 2001''e kıyasla nefret suçlarında bir düşüş görülse de Müslümanlara karşı işlenen suçlarda bir artış oldu.

Ama bir şeyler daha değişti…

Amerikan ordusu "terörle mücadele" kapsamında her ülkeye müdahale hakkını kendinde görmeye başladı. Belki de onlara göre Soğuk Savaş  sonrası yeni dünya böyle olmalıydı.

Mesela şu anda 13 ülkede bu kapsamda operasyon düzenleyen bir Amerikan ordusu var.

11 Eylül sonrası değişen tehdit algılarının Amerikan ordusuna açtığı alan sonrası dünya ekosistemi de değişti ya da değiştirilmek isteniyor. Brown Üniversitesi''nin raporuna göre ABD''nin "terörle mücadele" adı altındaki askerî müdahalelerinden dolayı en az 50 milyon insan mülteci durumuna düştü. Bu rakamın, 2. Dünya Savaşı dışında, 1900''den beri çıkan çatışmalar sonucu yerinden edilen insanların toplamından fazla olması ise olayın vahametini gösteriyor.

Ve...

20 yıl önce Taliban rejimini deviren Amerikan işgali, son buldu ve aynı Taliban tekrar Afganistan''ı ele geçirdi.