10 kuruşu bile ihmal etmediler…
Okuyunca gözlerim yaşardı.
Bu nasıl bir hesaplama dikkati…
Bu nasıl bir hak yememe özeni…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağır işlerde çalışan işçiler için 2021’de asgari
ücretin 2 bin 792 lira 10 kuruş olmasını önermiş.
10 kuruşu bile ihmal etmemişler.
Ne olur ne olmaz, sonra bakarsınız işçinin hakkı işverene geçivermiş!
“Yağma yok beyler” demiş TÜİK elemanları, “Emekçinin alın teri kutsaldır.”
Artık ne 5 ne 10 kuruş kaldı ama olsun, gerekirse yeni 10 kuruşlar sürülür
piyasaya ve ağır işlerde, örneğin maden ocaklarında, tersanelerde, inşaatlarda
çalışan asgari ücretliler son kuruşuna kadar alırlar paralarını…
…
Geçenlerde hoş bir karikatür gördüm:
Bastonuna sımsıkı dayanarak ayakta zor duran yaşlı adama televizyon muhabiri
soruyor:
“Kaç yaşındasın amca?”
Yaşlı adamın yanıtı TÜİK’in asgari ücret hesaplamadaki anlayışını çarpıcı
biçimde ortaya koyuyor:
“TÜİK’e göre 24.”
…
Şu soru da yazının başından beri zihnimde turlayıp duruyor:
Ağır işte çalışan asgari ücretliye 2021’de 2 bin 792 lira 10 kuruş asgari ücret
verilmesini öneren TÜİK elemanlarının maaşları acaba kaç lira… 7 bin mi, 10
bin mi, daha mı fazla?
TEK MADDE BİLE YETER
Patisi kesilen kediler…
Zehirlenen ya da kurşuna dizilen köpekler…
Yuvası bozulup ölüme terk edilen kuşlar…
Tecavüze uğrayan atlar, merkepler…
Yakılan ormanlarda kıyıma uğrayan tavşanlar, sincaplar…
Hayvanları öldürenler ile işkence edenlere hapis cezası verilmesini öngören yasa
bu yıl da çıkmadı.
Oysa geçen yıl biterken, yeni yılda Meclis’in öncelikli gündem maddelerinden
biri olacağı açıklanmıştı.
Bu günlerde de benzer açıklamalar yapılıyor, yasanın 2021’in ilk çeyreğinde
çıkarılacağı söyleniyor.
“Hayvanlar mal değil candır. Onlara kötü davrananlar ile ölümüne neden
olanlara para değil hapis cezası verilir” şeklindeki tek maddelik bir yasa bile can
dostlarımız için çok şeyi değiştirir.
Hadi iktidar ağırdan alıyor diyelim, peki muhalefet neden sorunun üstüne üstüne
gitmiyor, yasanın çıkması için daha ısrarcı olmuyor?
Anlamak mümkün değil.
MUTASYONUN BÖYLESİ ÖZLENİR
Demokrasimiz Batı tipi demokrasi olsa…
Düşünceyi açıklamak suç sayılmasa…
Güçlünün adaleti, adaletin gücüne dönüşse…
Terfilerde sadakat değil liyakat ön plana geçse…
İsraf ve şatafat yerini tasarrufa ve mütevazılığa bıraksa…
Siyasette öfke ve hiddet bitse, nezaket ve zarafet gelse…
Paramız her gün değer kaybetmese, enflasyon sona erse…
İşsizlik ülkeyi terk etse, milyonlar iş bulsa…
…
Her mutasyon kötü değildir.
ERKEN GİTTİN HOCAM!
Hayatını çevre sorunlarını çözmeye ve sigarayla mücadeleye adamıştı Prof.
Orhan Kural.
Vasiyetindeki şu ifadeler bile çevreye saygısının çarpıcı örneği:
“Cenazeme kesinlikle kürk giyenler ve faal avcılar gelmesinler.
Özellikle hayvan ticareti yapanlar gelmesinler.
Bir tane bile canlı çiçek istemiyorum.
Onun yerine eğitim kurumlarına bağışta bulunsunlar.
ÇEKÜL Vakfı aracılığıyla fidanlar diktirirlerse daha da sevinirim.”
…
Ve şu acı tecelliye bakın ki; her fırsatta sigara içilmemesini, insanların
akciğerlerini iyi korumaları gerektiğini savunduğu halde akciğerine yerleşen bir
virüse yenik düştü.
…
Bu dünyada yapacağı daha çok işi vardı.
“Erken gittin be Hocam” diyor, Allah’tan rahmet diliyorum.
Huzur içinde uyusun.