Değerli okuyucularım bilim kurgu yazılarıma bugün de devam etmek istedim. Geçen günkü yazımı sitemizden okuyabilirsiniz.

Bugünkü yazımda zamanda yolculuğun nasıl yapılacağına ve olayların yani kaderin değişip, değişmediğine değineceğim. İleriki yazılarımda ise dini temelde Kur'an-ı Kerim ekseninde bu olayı değerlendireceğim.

Kuantum Fiziğine göre, tüm zamanlar ve olaylar aynı anda yaşanır biter. Yani biz bir yandan doğarken diğer tarafta aynı anda ölüyoruz. Bunu Kur'an-ı Kerim'den de anlıyoruz. Ama yazımda dini olarak bu konuyu ele almayacağım için Kur'an-ı Kerim'deki ayetlere değinmeyeceğim. Başlı başına bir yazı konusu olması gerekiyor.

Gelelim asıl konumuza. Zamanda yolculuk nasıl yapılabilir? Önceki yazımda bu konuyla ilgili atomdan küçük partiküllere ve İsviçre'nin Cern şehrindeki deneye dikkat çekmiştim. Bu deneyde partiküllerin ışık hızına yaklaştığını ve bunların ışık hızını geçirmeye çalışıldığını belirtmiştim.

İşte zamanda yolculuğun sırrı burada. Yok efendim uzay gemisine bindik, ışık hızını geçirdik, zamanda geriye gittik diye bir saçmalık olmaz. Günümüz teknolojisi ile imkânsız gelecekte de olmaz. Çünkü insan icadı hiçbir araç bu hıza erişemez. Işık hızı abartısız söylüyorum isteyen internetten baksın saatte 1079252850 Km'dir. Partüller ancak bu hıza erişebilir. Bakın bu olur.

Zaman Makinesi filmini hatırlayanınız vardır. Yukarıdaki resimde de sizlerle filmden bir kareyi paylaştım. Veya izlemeyen varsa bir film sitesinden bulup izlesin. Orada Zaman makinesinin etrafında dönen küçük parçacıklar ışık hızını geçip zamanı ve mekanı hıza göre geçmişe veya geleceğe götürüyor. Zaman değiştiği için mekan da değişiyor. Bu film daha mantıklı geliyor bana. Çünkü ancak ışık hızı, küçük parçacıklarla geçilebilir. Bu parçacıklar yukarıda yazdığım gibi partiküllerdir.

Söz gelimi Zaman makineniz çekyatınızın etrafında gidip gelen partiküller. Bu küçük parçacıklar ışık hızını geçiyor. Bacağınızın bir bölümü bu partiküllerin dışında kaldı. Ve ışık hızını geçen bu parçacıklarla siz geleceğe veya geçmişe gittiniz. Ama bacağınızın partillerin gidip gelen yer dışında kalan bölümü ne olur? Hemen diyeyim çürür. Bacağınızın o bölümü çürürken, siz geleceğe veya geçmişe gitmiş olursunuz. Çünkü binlerce yıl sonra veya binlerce yıl önceye gittiğinizde bacağınızın ışık hızında hareket eden bölmenin dışında kalacağı için zaman bacağınızın o bölümüne normal geçti ve diğer canlılar gibi zaman içinde bin yıl sonra veya önce çürüdü. Ama siz ışık hızında gidip gelen parçacıkların içinde kaldığınız için zamanda ileriye veya geriye gidersiniz. Bunu yukarıda paylaştığım Zaman Makinesi filminde görüyoruz. Orada makinenin dışında kalan yaratık çürümesini ışık hızında hareket eden parçacıkların içinde kalan adam tek tek izliyor.

Zaman makinesi ancak böyle yapılır. Sizlere tek tek esrarengiz Zaman yolculuğu hikâyelerini anlatıp sıkmayacağım. Ama Kur'an-ı Kerim'deki Hz. Hızır ile Hz. Musa'nın ayetteki geçen hikâyesinden ileriki yazımda bahsedeceğim.

Peki zamanda yolculuk yaparsak kader değişir mi? Bundan da yazımın son bölümünde bahsedip ileriki yazılarımda daha çok detaylı anlatacağım. Kaderin Zaman makinesi ile değişip değişmediğini İslami yönünden anlatacağım yazım ileri bölümlerde demiştim. Kaderin bilimsel yönü ise, olaylar silsilesidir. Yani kelebek etkisi denilen bir kelebeğin kanat çırpması ile diğer başka bir yerdeki kasırganın olup olmayacağı meselesidir. Kader değişir mi? Zamanda yolculukla ufak tefek değişiklik olabilir. Ama büyük bir değişiklik yapmaya çalıştığınızda sonucun hüsran olacağını tüm bilim kurgu filmlerinde görüyoruz. Bilim kurgu deyip geçmeyin bu filmlerin danışmanları ünlü fizikçilerden tutun da din adamları ve tüm ilgili bilim dallarındaki uzmanlardır.