Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Yoklukta sabretmek

Bir zamanlar AKP Genel Başkanı Erdoğan hedeflerini; kısaca 3 Y ile mücadele olarak da adlandırarak "yoksulluk, yolsuzluk ve yasakların kaldırılması" diye ifade etmekteydi.

O günden bugüne az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik döndük bir de baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz.

Bugün geldiğimiz noktada AKP Genel Başkanı Erdoğan yaşanılan ekonomik kriz karşısında "Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir" demeye başladı.

Saraylarda oturup, ultra lüks jetlerden inmeyen iktidar "Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı" misali kendi görevinin vatandaşlarını yoklukta bırakmamak olduğunu es geçiyor, yokluğa, yoksulluğa mahkûm olan geniş halk kitlelerine sabır tavsiye ediyor.

Halkımız bazı yandaş siyasetçiler, bürokratlar ve iş insanları gibi bir türlü varsıl olup "şımarma" imkanı bulamadığından biz geniş halk yığınlarının derdi olan bu sabretme konusunu biraz irdeleyelim

Neye sabredecek bu halk?

Okutup, adam edip iş güç sahibi olması için kendini paraladığı, her türlü fedakarlığa katlanıp nerede ise bir servet harcadığı evladının yıllardır işsiz kalmasına mı?

Açlık sınırında bir asgari ücrete mi?

Ektiği tarlasından, biçtiği ürününden, beslediği hayvanından, bağından bostanından para kazanamamaya mı?

Anasının ak sütü gibi helal olan emeklilik hakkına yıllardır kavuşamamaya mı?

Fahiş fiyata satılan doğal gazın faturasını ödeyemeyip de gaz kesilince, zemheri ayazında kalakalmaya mı?

Zam üstüne zam gören elektrik borçtan kesilince karanlıkta oturmaya mı?

Çarşıya, pazara gidince boş kalan fileye mi?

El âlemin  emeklisi yaşlılığında dünyayı gezer dolaşırken Türkiye'de emekli olanın kahveye bile gidememesine mi?

Borç bini aşmış, icra kapıya dayanmışken iş güç bulamayıp evde oturmaya mı?

Neye, ne kadar, neden sabredecek?

Ayrıca sabredecek de ne olacak? Bugüne kadar ülkeyi ve ekonomiyi kötü yöneten yoksulluğu ayyuka çıkaran bu iktidarın aklı başına gelecek de liyakatli insanları göreve getirip doğru dürüst politikalar uygulamaya mı başlayacak?

Ülkeyi kötü yöneten, ekonomiyi dibe vurduran, yapılan hiçbir uyarıyı dinlemeyen iktidar mensupları saraylarda bir eli yağda bir eli balda, yediği önünde yemediği arkasında yaşar Mercedes'ten inip özel uçaklara binerken vatandaş niye sabra mahkum olacak?

İktidarların temel görevi vatandaşlarının ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak, onları yokluktan, yoksulluktan kurtarmak değil midir?

Orhun yazıtlarında tarihin derinliklerinden seslenen Bilge Kağan "yoksul ve fakir olan halkı tümüyle bir araya getirdim. Yoksul halkı zengin ettim, az olan halkı çoğalttım" diyerek iktidar olanın ne yapması gerektiğini açıkça belirtmiyor mu?

İktidarın görevi yoksul olan halkı varsıl kılmaktır ve bu mazeret kabul etmez bir görevdir öyle dış güçler falan diyerek bu görev savsaklanamaz.

Bugün açıkça görülmektedir ki yaklaşık 20 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP, işin açığı kelimenin tam manası ile çuvallamış ve çok büyük bir başarısızlığa imza atmış bulunmaktadır.

Her ne kadar bin bir türlü algı operasyonları ile bu başarısızlığı gizlemeye çalışıyor olsalar da vatandaş durumun farkındadır, vatandaşın ahı saray duvarlarını bile aşmış olmalı ki muktedirler artık sabır tavsiye etmek zorunda kalıyor.

Bu böyle gitmez bir avuç yandaş ülkenin tüm kaynaklarını sömürürken vatandaş sabretmez; atalarımız "biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar" dememiş mi?

Medyaya, sosyal medyaya yansıyan görüntüler vahimdir; bir tarafta şımarıklıkta sınır tanımayan, imtiyaz ve ikbal sahibi sonradan görme bir kesim diğer yanda eve ekmek, çoluk çocuğuna nafaka götürmekten aciz bırakılmış sıradan vatandaş, peşin peşin söyleyeyim bu düzen böyle gitmez.

Yoksullukta durum böyle de yasaklar ve yolsuzlukta durum daha mı iyi?

Elbette hayır. Bugün Türkiye yasaklar konusunda Kuzey Kore gibi devletler ile yarışıyor aydın insanlar bir tweet attı, iki yazı yazdı diye mahkemece hüküm bile kurulmadan yıllarca mahpuslarda çürüyor.

Yolsuzluk konusunda ise sözü Uluslararası Şeffaflık Örgütü'ne bırakayım, bu örgüt tarafından hazırlanan 2019 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Türkiye, geçen yıla göre 2 puan kaybederek 91'inci sıraya düştü diyor.

Sonuç olarak maalesef geldiğimiz hüzün verici nokta burasıdır.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları