Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

Yeni TÜRSAB yasası neden çıkarılmıyor?

Sayın Cumhurbaşkanı'mız Erdoğan tarafından "TBMM dışından atma" yöntemi kullanılarak, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirilen sayın Mehmet Nuri Ersoy ismini ilk duyduğumuz da ciddi şekilde heyecanlanmış ve uzun yıllardan bu yana Kültür ve Turizm'in başında bakan olarak sektörden birisini görmekten dolayı büyük beklentiler içerisine girmiştik. Fakat geçtiğimiz süreç bu heyecanımızı ve sektör adına olumlu gelişmeler olacağı yönündeki beklentilerimizi suya düşürdü.

Öncelikli olarak 18 yıl gibi uzunca bir süre TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) başkanlığı görevini, Firuz Bağlıkaya ekibi karşısında Şubat 2018 Genel Kurulu'nda kaybeden Başaran Ulusoy ekibi, TÜRSAB Genel Kurulu'nda eski yönetimin bütçesinin "ibra olmaması" ve sonrasında yaşanan çok tatsız olaylar zinciri, TÜRSAB'ın nasıl bir çiftlik gibi kullanıldığını 565 milyon Türk Lirası tutarındaki borç dökümü ortaya çıkınca anladık. Doğal olarak bir genel kurulda "ibra olamayan bilanço" ve bu bilançonun sorumluları hakkında yasal işlemler başlatılması gerekirken, ben bugüne kadar denetimsel anlamda T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorumluluğunda olan TÜRSAB'ın 565 milyon Türk Lirası borcundan sorumlu yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında bir yasal sürecin başlatıldığından haberim yok.

Buna mukabil, Sayın Ersoy'un sayıları 12 bini geçen TÜRSAB üyesi seyahat acentalarını yok sayar tarzda açıklamalarda bulunması, Sayın Bakan'ın neyi hedeflediğini anlamamızı zorlaştırıyor. Mesela, Sayın Bakan'ın yaptığı "oteller kendi müşterilerinin havaalanı transferlerini yapabilmeliler" türünden bir açıklaması tam bir hayal kırıklığı yaratan açıklama olarak hafızalarımızdaki yerini alır iken, Ocak 2019'da TÜRSAB ve Bakanlık yetkililerinin ortak çalışması sonucunda oluşturulan "yeni" TÜRSAB Yasası'nın önce Haziran 2019, daha sonra Aralık 2019 ve daha da sonrasında Mart 2020'de çıkacağını söylemesi ciddi şekilde Sayın Bakan'ın bu yasanın çıkmasını istediği ile ilgili kuşkularımızın oluşmasına neden oldu.

Oysa ki, 1972 yılında çıkarılmış olan 1618 sayılı TÜRSAB Yasası, günümüz turizm sektörünün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu için, Sayın Bakan'ın bakan yapılmadan önce kendisinin de 1618 sayılı TÜRSAB Yasası'nın kesinlikle değişmesi gerektiği ile ilgili beyanları hafızalarımızda ve kayıtlarda mevcut iken, bugün Sayın Bakan'ın tersi yönde hareket etmesine bir anlam veremiyoruz.

Sayın Bakan Ersoy'dan beklentilerimiz, sektör içerisinde ayrılıklara neden olacak ve sektör paydaşlarını karşı karşıya getirecek açıklama ve adımları atmadan önce iyi düşünmesi, bu ülkeye döviz girdisi sağlamak için yıllardır o krizden bu krize toparlanmak için kendisini paralayan ve umutlarını yüksek tutmaya çalışan turizm sektörünün yaralarına merhem olacak türden girişimlerin arkasında olmasını bekliyoruz.

Siyaseten Sayın Bakan'ın bir sorumluluğu olmayabilir, çünkü kendisi bir Ak Partili milletvekilinin çalıştığı gibi çalışarak, en tabandan görevler alarak ve bedeller ödeyerek bu mevkiye gelmedi. Ama onun siyaseten sorumlu olmadığı mantığından hareketle yaptığı girişimler, siyaseten Ak Parti'ye eksi olarak turizm bölgelerinde yazılıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı'mız Erdoğan'ın, turizm sektörünü günlük gülistanlık gösteren 2023'te şu kadar 2035'te bu kadar milyon turist şu kadar milyar Dolar döviz palavralarına kulak tıkayıp, sektör paydaşları ne diyor diye, onların temsilcilerini dinlemesini öneririz. Bugün hepimizin gayesi ülkemizin turizm girdilerini artırabilmek için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışmak.

Sayın Bakan Ersoy'un, birkaç tane tur operatörünü çağırıp "yeni yasa çalışması" ile ilgili görüşlerini aldık demesi ve bu şirketlerden birisinin de Bakan olmadan önce sahibi olduğu şirketin temsilcisi olması, Sayın Bakan'ın konuyu ne derece ciddiye aldığını gösteriyor. Eğer bu yasayı sadece yurtiçi turizm faaliyetleri yapan birkaç firmanın görüşüne göre değerlendirecekseniz vay halimize.

Turizm sektörü bu ülkenin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)'nın  yüzde onluk bir kısmını sağlıyor. Toplamda yaklaşık 5 milyon insanın doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik faaliyetlerine etki ediyor. Ve siz hâlâ bu sektörün en büyük paydaşı olan TÜRSAB üyesi seyahat acentalarını ilgilendiren yeni TÜRSAB Yasası'nın çıkması için bir faaliyet içinde değilsiniz.

Sanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı'mız Erdoğan'ın bu konuya el atmasının zamanı geldi de geçiyor bile. Çünkü 2020 sezonunun açılmasına şunun şurasında 2 aylık bir süre kaldı ve biz hâlâ yasamız çıkacak mı çıkmayacak mı diye düşünmek zorunda kalıyoruz. 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları