Ortalık kayıt dışı çalışan kaçak göçmen haberleri ile kaynıyor, lakin ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından ve nede Sosyal Güvenlik Kurumundan çıt çıkmıyor...
En önemli işlevi emeği ile çalışanların hakkını hukukunu korumak olan sendikalar ise sarı sendika haline gelmiş olmalı ki onlar da sessiz.
Yasalara uyan, çalıştırdığı işçinin hakkını hukukunu tam olarak veren, kaydını kuydunu yaptırıp, sigorta primini ve vergilerini tam olarak ödeyen patronların ve patron derneklerinin de itiraz etmesini, kayıt dışı kaçak işçi çalıştıranların yarattığı haksız rekabeti dile getirmesini, bu durumdan şikayetçi olmasını bekleriz ama onlardan da ses seda çıkmıyor...
Herkes durumdan memnun gözüküyor...
Gerçek şu ortalık, üç kuruşa çalışmaya razı, sigorta ve vergi ödemeye gerek olmayan kayıt dışı kaçak yabancı işçi kaynıyor ve sorun düşündüğünüzden çok daha yaygın. Tarlalardan, bağlara bahçelere, atölyelerden fabrikalara, evlerden inşaatlara kadar hemen hemen her yer kaçak çalışan göçmen işçi dolu.
Öncelikle şunu söyleyeyim mültecilik bir insan hakkıdır; bulunduğu devlette canı, malı, ırzı tehlikeye giren her insan evladı demokrasi ve hukukun egemen olduğu bir başka devlete sığınarak yaşamını güvenceye alma hakkına sahiptir. Lakin bu hak mültecilere diledikleri gibi çalışma ve istihdam piyasasına girme hakkı vermez...
Mültecilik bir haktır ama mülteciler gider bir mülteci kampında oturur, sığınmacı kabul eden devlet ise onların bakımını ve geçimini üstlenir, olması gereken budur...
Türkiye'de ise durum kontrolden çıkmış durumdadır, elini kolunu sallayan, tabiri caizse ipini koparan, kevgire dönmüş sınırlardan ülkeye girmekte ve girmekle de kalmamakta dilediği yerde dilediği gibi bir işe girip kayıt dışı olarak çalışmaktadır.
Bu durumdan patronlar, özellikle de iktidar yandaşı patronlar fevkalade memnundur. Devletin denetimine takılmayacaklarını bilen; zabıtanın, maliyecinin ve sigorta müfettişlerinin baskın yapmayacağından emin olan yandaş patronlar gönül rahatlığı ile kaçak göçmen işçileri üç kuruşa, herhangi bir ek bedel üstlenmeden ve çoğu zaman insanlık dışı şartlarda çalıştırmakta, kârlarına kâr katmaktadırlar...
Uygun olmayan ağır ve uzun çalışma koşulları altında, sağlıksız ortamlarda çalışmak zorunda kalan bu emekçilere insan olanın, sömürüye karşı duranın üzülmemesi elbette elde değildir, lakin bizim birinci önceliğimiz kendi vatandaşlarımız, kendi emekçilerimiz olmalıdır.
Bu koşullarda çalışmaya razı olan bu büyük kitle yüzünden Türk vatandaşı emekçiler iş bulamamakta, işsiz ve gelirsiz kalmaktadır. İşsizliğin TÜİK'in bu kadar gizleme gayretine rağmen resmi rakamlarda bile bu kadar yüksek olmasının önemli bir sebebi de budur. Üstelik sadece bu kadar da değil bu kadar yüksek miktardaki, ucuz iş gücü ülke genelinde ücretler genel seviyesini de aşağıya çekmektedir.
Ülkemizde bu kadar yüksek işsizliğe sebep olan bu kaçak göçmen işçi sorununa iktidarın ilgisiz kalması sanırım yandaş patronlara ucuz iş gücü ve rekabet avantajı sağlama arzusundan kaynaklanmaktadır.
Emekçinin geçimi yerine patronun karını önemseyen bir iktidarın bu sorunu ele alıp çözmesi elbette mümkün değildir.
Türk vatandaşı emekçiler ile bunları çalıştıranlar sigorta primi ve vergi ödemekle yükümlüyken, bu emekçilerin ödediği vergiler ile mültecilere bakan, bakmakla da kalmayarak onların iş gücü piyasasını istila etmesine izin veren iktidar resmen emekçilerin ekmeğine el uzatmaktadır...
Yapılması gerekenler şunlardır:
· Mülteciler mülteciliğini bilecek, gidip sığınmacılara tahsis edilen kamplarda ikamet edecek, şehirlere dağılıp iş gücü piyasasına girmeyecek.
· Mülteci olmayıp çalışmak üzere kaçak olarak sınırdan girenler derhal toplanıp ülkelerine iade edilecek, kesinlikle iş gücü piyasasına girmelerine izin verilmeyecek.
· Kayıt dışı, kaçak yabancı işçi çalıştıranların gözünün yaşına bakılmayacak, ensesinde boza pişirilecek, geçmişe doğru kaçak işçi çalıştırmaktan ağır cezalar yazılarak yaptıklarına pişman edilecekler.
· Bugün uygulanan cezalar son derecede düşük ve asla caydırıcı değildir, bu cezaların caydırıcı seviyelere çekilmesi gerekmektedir.
· Son olarak derhal eskiden olduğu gibi sokağa çıkma yasağı ilan edilerek ev ev dolaşılıp bir nüfus sayımı yapılmalı ve ülkede ne kadar kayıt dışı kaçak göçmen olduğu tespit edilmelidir.
Bu dediklerim yapılmazsa Türk vatandaşı emekçilerimiz daha çok ezilir durur...
