Değerli okuyucularım dünyayı saran koronavirüs, ülkemize sıçraması sonrasında vatandaşlarımızda korkuya neden oldu.
Özellikle de son 2 haftadır ülkemizi bu virüs adeta kasıp kavurdu diyebiliriz.
İstanbul'da yaşadığım için sizlere dev metropoldeki virüs izlenimlerini aktarmaya çalışacağım.
Bunları yazdığım gibi izlenimlerimin analizleriyle de makalemi zenginleştireceğim.
***
Hemen izlenimlerime geçeyim. Geçtiğimiz günlerde hastaneye gitmek için metrobüse bindim. Dikkatimi bir detay çekti. Herkesin ağzını bıçak açmıyordu. Metrobüste ortalama 200'e yakın kişi vardı.
İnanır mısınız o kadar kişiden tık çıkmıyordu. Bir kişi mi konuşmaz! İnanın konuşmuyordu.
Nedeninin elbette virüs olduğunu biliyoruz. Yani İstanbul'da korona paniğini açıkça görüyoruz.
***
Neyse derken hastaneye geldik. Hastanedeki insanların yüzde 80'inde maske vardı. Ben de taktım.
Hastanede dikkat çeken önlemler ve panik havası vardı.
Örneğin, muhasebe gişesinin önünde büyük bir oturak sırasını görüyorsunuz. Nedeni gelenlerin soluklarını almayalım diye gişeye yakın olmasıydı.
***
Hastaneye gittiğimde hâlâ normal hastalar ve yakınları orada vardı. Yazımı yazdığım gün bu yer koronavirüs hastanesi oldu.
***
Ben gittiğimde girişteki güvenliğin orada doktor yanındakilerine burası nasıl virüs hastanesi olacak diyordu.
Hastane personelindeki panik havası da dikkat çekiyordu.
***
Derken işimiz bitti tekrar tramvay ve metrobüsle gitmek için yola koyuldum.
Acaba sabah saatleri milletin ağzının bıçak açmamasının nedeni uyku mu diye şüphelenmiştim.
Meğer ilgisi yokmuş. Hâlâ metrobüs ve tramvayda derin bir sessizlik hâkimdi.
***
Koronavirüsün paniği açık açık İstanbullularda görünüyordu.
***
İstiklal Caddesi bomboş, Taksim'de kimse yok haberlerini de duyuyoruz.
Günde yüzbinlerin geçtiği yerlerde adeta inle cin top oynuyor.
***
Virüs şimdiden İstanbul'u ve Türkiye'yi ağır bir şekilde vurdu.
***
Vatandaşlarda panik havasının yanında esnafın veya ekonominin de ciddi anlamda zorlandığını görüyoruz.
***
Yazımda koronavirüs fırsatçılarına da değinmeden geçemezdim.
Fiyatları fırlayan kolonya mı ararsın, veya diğer temizlik malzemeleri mi ararsın!
Yazık!..
Ülkemizde deprem olur ev kiraları fırlar, virüs olur temizlik malzemeleri tavan yapar.
Biz Müslüman'ız. Türk'üz?
Bu nasıl bir ahlak anlayışı?
Bize yakışıyor mu?
Yazık ki hem de nasıl yazık!..
***
Analizimi yazımın sonuna bırakmak istedim. Ekonomi için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği önemler acilen uygulanmalıdır. Bu önlemlere ilaveler de eklenebilir. Virüs öncesi zaten ekonomi kötüydü şimdi bu korona ile birlikte daha da kötü günler yaşayabiliriz. Çünkü sokaklarda alışveriş yapacak kimse kalmadı.
Pazartesi günü sokağa çıkma yasağı kararının alınacağı iddialarını İçişleri Bakanlığı tamamen yalanladı. Ama devletimizin önlemleri arasında gerekli görülürse bu da olabilir.
Evden çalışma; imkânı ve uygunluğu olan iş yerleri için devletin ön göreceği süre zarfında zorunlu yapılabilir.
Bazı özel şirketlerin evden çalışma yönünde karar aldıkları gelen haberler arasında.
İnşallah ülkemiz ve dünyamız bu korkutan virüsten kurtulur diyerek yazımı sonlandırayım.
