Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

Vergilendirilmeyen konaklama geliri

Önceki yazımda T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Vekili Ş. A. D.'ın, Antalya Valiliği'nin  19/06/2020 ve İzmir Valiliği'nin 01/07/2020 tarihlerinde T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğüne gönderdikleri "Villa ve Dairelerin Kiralanması" konulu bakanlığın görüşünün sorulduğu yazılı başvuruya, 27/07/2020 tarihinde 14495848-321.04(321.04)-E-54029 sayılı yazı ile Valiliklere verdiği cevaba değinmiştim.

Maalesef ülkemizde Bakanlık yetkililerinin sahadaki işleyişten  bihaber olduklarını Sayın Ş.A.D.'ın ""Ancak, villa ve daire olarak konut niteliğine sahip olup ticari işletme statüsünde olmayan bu yerlerin kiralanması işleminin seyahat acentalarına münhasır faaliyet olarak nitelendirilemeyeceği ve 1618 sayılı Kanun kapsamında faaliyeti yürüten kişi ve kuruluşlara idari işlem uygulanamayacağı değerlendirilmektedir" diye Valiliklere görüş bildirmesi, ülkemizde Devlet etme noktasında yetkilendirilmiş olanların ne kadar gerçek ticari yaşamdan uzak olduklarını gösteriyor.

Sayın D.'ın Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Vekili olarak aslında üzerinde durması gereken konu, neden yirmi yılı aşkın bir süredir yatak kapasiteri 400 binin üzerinde olan ve belediyelerin verdiği işletme ruhsatları ile "turizm konaklama hizmeti veren apart-otellerin hala Bakanlık denetimine alınmadığını" 2005 yılında yabancıların ülkemizde gayrimenkul almalarının önündeki engellerin kaldırılması ile birlikte, turizm bölgelerinde mantar gibi çoğalan ve 2005'ten bu yana ticari amaçlı olarak emlak ve inşaat firmalarınca turistik amaçlı konaklama hizmet ürünü" olarak pazarlanan villa v.b konutların "Turizm Bakanlığı İşletme Belgesi" almadan çalışmalarına göz yumulduğunu açıklaması gerekmekte.

Valiliklere "villa ve dairelerin konut niteliğinde olmasından ve dolayısı ile ticari işletme statüsünde olmadığı görüşünüzü" acilen değiştirmenizi, bu görüşünüz ile Devletimizin büyük vergi kaybına neden olduğunuzun bilincine varmanız için aşağıdaki örneği veriyorum.

Öncelikli olarak, şu noktanın ayırdına varmanız gerekiyor; "tatil amaçlı günlük veya haftalık konaklama talebi ile  kiralama, TÜRSAB üyesi acentalara münhasır hizmet grubundadır, bireysel veya aile ile birlikte ikamet etme amaçlı ve 3-6-12 aylık periyotlarda yapılan kiralama tatil amaçlı kiralama olmayıp emlak firmalarına münhasır hizmet sayılabilir." Ama sizin asıl gözden kaçırdığınız nokta, günlük en az 2 bin Türk Lirası bedelle kiraya verilen villaları "hala ticari faaliyet yapmayan konutlar olarak görmenizde".

Yaşadığınız Ankara'dan eğer bana örnek gösterebilirseniz sizin görüşünüze katılacağım. Mesela bana her hafta içerisindeki konaklayanların değiştiği, bir yılda 12 ila 18 hafta arası sadece tatil amaçlı kiraya verilen ve bu faaliyetten 200 bin Türk Lirasından fazla gelir elde eden konut var mı ve bu konutları ticari faaliyet dışında tutuyor musunuz?

Bu villa ve daireleri "ticari işletme statüsünde olamayan" olarak niteleyerek, gerçekte Devletimize en büyük vergi kaybını yaşatmış oluyorsunuz. "Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü olarak" sizin göreviniz turizm bölgelerini gözlemlemek ve kayıt dışı faaliyetleri kayıt altına almak ve Devletimizin "Turizm Gelirlerini" artırmasına yardımcı olmak.

Valiliklere, konaklama hizmeti satılan villa ve daireleri "ticari işletme statüsünde olamayan yerler " olarak görüşünüz bildirmeniz ile neden olduğunuz vergi kaybını kısaca açıklayayım. Belki bu örnek fikrinizi değiştirir. Kesin olarak sayıyı bilmemekle birlikte en az 50 bin tatil amaçlı kiraya verilen villa olduğunu düşünürsek ve bunların ortalama günlük 2 bin Türk Lirası bedelle kiralanması ve senede 16 hafta kiraya verilmesi sonucunda karşımıza çıkan miktar yaklaşık 11,5 milyar Türk Lirası olacaktır.

Tatil amaçlı konaklama ürünü olarak pazarlanan villa ve dairelerden, Valiliklere bildirdiğiniz görüş yüzünden Maliye Bakanlığımız 11,5 milyar Türk Lirası bir konaklama gelirini vergilendirememektedir. Çünkü siz bu ürünü "turizm faaliyeti ve ürünü dolayısı ile seyahat acentalarına münhasır bir faaliyet olarak tanımlamıyorsunuz". Umarım Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü bu yazımı okur sonrasında  Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin neden oldukları vergi kayıplarının hesabını birilerine sorar.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları