Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hasan Balaban

Hasan Balaban

TAKAZA

Umutsuzluklara birebir iyi geliyor...

 Gençlerimiz geleceklerinden kaygılı. Türkiye'de beyin göçünün ilk kez lise seviyesine indiği haberleri ülkemiz açısından üzücü ve düşündürücü.

 Umutsuzluğa kapılan gençlerimize tavsiyemdir; Hayatınızda çaresizliğe yer vermeyin, her zorluğu aşma azim ve kararlılığında, ilkeli ve sabırlı olun.

 Atatürk'ü hatırlayın.

Bakın; Atatürk, Nutkun ilk satırlarına; "1919 yılı 19'uncu günü Samsun'a çıktım" sözleriyle başlamış ve genel durumun olumsuz şartlarını kısaca şöyle belirtmiştir;

 "Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları son derece ağır bir ateşkes antlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı'nın uzun yılları zarfında, millet, yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi dünya savaşına sürükleyenler, kendi hayatlarının derdine düşerek ülkeden kaçmışlar" diyerek devam etmiş ama bunların kimler olduğunu insanî bir nezaketle açıklamamıştır.

Refik Baydur, "Politika Dahisi Atatürk" adlı kitabında Atatürk'ün açıklamadığı o isimleri şöyle tamamlamış.

"2 Kasım 1918'i, 3 Kasım 1918'e bağlayan Cumartesi gecesi Talat, Enver ve Cemal Paşa ile İttihat ve Terakki Partisi'nin ileri gelenlerinden, Dr.Nazım, Bedri, Bahattin Şakir ve Azmi Beylerin bir Alman denizaltısıyla Odessa'ya gitmek üzere vatanı terk ettiklerini biliyoruz. Osmanlı Devleti'nin son yıllarının kaderinde büyük rol oynayan Talat Paşa, Başkomutan Vekili Enver Paşa ve eski Bahriye Nazırı Cemal Paşa memleketi sürükledikleri bu çıkmaz yolda sahipsiz bırakarak canlarını kurtarmaya çalışıyorlardı.

Ama ne yazık ki insanlar ecelden kaçarak kurtulamıyorlar.

Kaçışından tam 2,5 yıl sonra Talat Paşa, 15 Mart 1921'de Berlin'de bir Ermeni kurşunu ile can verirken, ondan hemen 1,5 yıl sonra 21 Temmuz 1922'de Cemal Paşa yine bir Ermeni tarafından Tiflis'te öldürülecekti. Enver Paşa bu olaydan iki hafta sonra 4 Ağustos 1922'de Sovyet Rusya'ya karşı ayaklananların başında, hedefsiz bir şekilde çarpışırken Tacikistan'da hayatını kaybedecekti.

Hiç kuşkusuz hepsi de vatanlarını seven namuslu insanlardı. Ama büyük bir noksanları vardı; ilkesizlik, sabır ve sağduyu".

İşte bu örnek bile gençlerimize hedeflerine ulaşmaları yönünde rehber olmalıdır.

İnanın, Atatürk'ü hatırlamak ve O'nu okumak umutsuzluklara ve çaresizlik duygularına birebir iyi geliyor.

Her köşesi kanla sulanmış bu aziz vatanı Türk gençliğine emanet eden Ata'mızı saygıyla anıyorum.

Gençlerimizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını gönülden kutluyorum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları