Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Türkiye zor günlerden geçiyor

Aslında Türkiye'nin hiç rahat bir günü olmadı. Kurulduğu günden beri hep zor şartların içinden geçerek bugünlere geldi. Ancak geldiğimiz şu günlerde araba duvara tosladı. Kısaca deniz bitti.

Türkiye gerçekten de kuruluşundan günümüze kadar hep beka sorunu yaşamıştır. Dahili ve harici düşmanlarımız hiç durmadılar, hep var oldular. Ancak bizi yönetenler Türkiye'nin bekasını düşünecekleri yerde hep kendi bekalarını düşünmeyi tercih ettiler.

20 yıla yakın Ak Parti iktidarı, artık yolun sonuna gelmişe benziyor. Ancak yapay gündemlerle, payandalarla ayakta kalmaya gayret ediyor. Bakın ben hala güçlüyüm, hala ayaktayım demeye çalışıyorlar. Halbuki Türkiye, bir beka sorunu ile karşı karşıyadır. Öyle Sayın Devlet Bahçeli'nin koltuğunun bekasına benzemiyor. Türkiye'nin beka sorununu çözebilmek için Sayın Bahçeli'nin yaptığı gibi ilçe mahkemelerinden karar çıkartarak bertaraf edilecek bir beka da değildir.

Türkiye, harici ve dahili düşmanlar tarafından kuşatılmış durumda. İktidar da bu kuşatılmışlığa çanak tutmaya devam ediyor. Başta Atatürk düşmanları son zamanlarda iktidardan da gördükleri hoşgörü ile pervasızlıklarını iyiden iyiye sergiliyorlar. Atatürk'ün manevi şahsiyetini, İlke ve İnkılaplarını koruyan kanunlar hiç yokmuş gibi davranılıyor. Atatürk'e saldıranlar veya manevi şahsiyetine hakaret edenler yakalanıyor ama karakolun bir kapısından giriyor öbür kapısından çıkıyorlar. Bu konuda ceza alan tek bir kişi hatırlamıyorum.

Geçelim.

Türkiye bir deprem ülkesi. Depreme dayanıklı evler yapılsın diye belki birçok kez yasalar çıkartıldı. Deprem sigortası yasası çıkartıldı. Deprem fonu kuruldu ama hala her an beklenilen İstanbul depremi ile ilgili alınmış bir tedbir yok. Hatta depremde toplanma yeri olarak ayrılan alanlarda AVM'ler yükseldi. Depreme dayanıksız ev yapan müteahhitler de en az diğer Türkiye düşmanları kadar bu ülkeye zarar vermeye devam ediyorlar.

Son orman yangınları

Bu yangınları çıkaranlar veya failleri mutlaka bulunmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu yangınlarda devletin, yani hükümetin de büyük ihmali söz konusu. Yangın uçağımız yok diyorlar ama yan komşumuz Yunanistan'a üç adet yangın söndürme uçağı gönderebiliyorlar. Klasik deyimle bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Doğusu veya Batısı olmak üzere Karadeniz sel ve afetlerle yıllardır aynı şekilde yaşıyor. Doğru dürüst devlet politikası olsa bu Karadeniz'de yaşanan sel ve afetlerin önüne pek ala geçilebilirdi. Ama iktidarlar günü kurtarma yolunu tercih ediyor. Dere yatağına devlet afet evi veya resmi bina yapar mı? Ama yapıldı ve son sel afetinde de gördük ki bu devletin yaptırdığı afet evleri yerle bir oldu.

Ak Parti iktidarları 20 yıla yakın bu milleti Allah, kitap, peygamber diye diye kandırdı. Geçmişte iki torba kömüre ve iki paket makarnaya tav olanlar artık yemiyorlar. Beğenileri yükseldi, beklentileri arttı. Ama iktidarın da vereceği bir şey kalmadı. Kasalar boşaltıldı. 128 milyar dolar nerede diye boşuna sorulmuyor. Devlet afetzedelere hep kasadan yardım yaptı geçmişte. Ak Parti iktidarları döneminde ise afetzedelere yardım önce vatandaşlardan bekledi. Vatandaşlara IBAN göndererek yardım toplama yolunu tercih ettiler.

Yangın uçağımız yok dediler ama Somali'ye 30 milyon dolar hibe yapılıyor. Yok denilen uçaklardan 3 tanesi Yunanistan'da meydana gelen yangınlar için gönderiliyor. Bu ne anlama geliyor. Benim dilim varmıyor ama sanki iktidar yangınların söndürülmemesi için çalışıyor gibi bir tavır sergilendi.

Hep söyleriz, Türkiye henüz Türkler tarafından yönetilmedi. Türkiye'nin demografik yapısını iyice değiştirmeye matuf hareketlere şahit oluyoruz. 7 milyon Suriyeli, kayıtlı kayıtsız bu ülkede yaşıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı söyledi. 110 bin Suriyeliye TC. vatandaşlığı verildi. Bilemiyoruz belki bu sayı çok daha fazla da olabilir. Son olarak Afganistan'dan gelen düzensiz göç dalgası Türkiye'yi iyiden iyiye bozacağa benziyor. Yunanistan sınırımıza yığılan ABD tankları ve uçakları hazırda bekletiliyor. Türkiye'de çıkartılacak Allah korusun bir iç kargaşada hazır kıta bekletiliyor. Irak'ta olduğu gibi Türkiye'ye demokrasi getireceğiz bahanesiyle her an müdahale edebilirler. Bir kıvılcıma bakıyor.

Öte yandan Sedat Peker'in açıklamaları karşısında başka iktidarlar olsa on defa istifa ederdi. Ancak bunların hiç aldırdığı yok. Allah muhafaza iktidardan gitmemek için her yolu deneyeceklerdir. Hatta seçim öncesi OHAL ilan edip genel seçimleri süresiz erteleyebilirler. Bu da ihtimaller arasında gözüküyor.

Netice olarak Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye zor günlerden geçiyor. Allah'ın izniyle, vatandaşlarımızın feraseti ile yapılacak ilk seçimlerde bunlar iktidardan yok olup gidecekler ve Türkiye tekrar bir rahatlama dönemine girecektir. Ben iddia ediyorum gelecek bir iktidar hiçbir şey yapmasa bile bunların kırıp döktüklerini düzeltse, toparlasa o bile Türkiye için büyük kazanım olacaktır.

Ne mutlu Türküm ve Müslümanım diyene, ve diyebilene

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları