Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın ülke turizminin geliştirilmesine ne kadar önem verdiğini, özellikle 2016 yılında Rusya Federasyonu'nun St. Petersburg kentinde, Devlet Başkanı Sayın Putin ile beraber yaptığı basın toplantısındaki açıklamalarından anlamıştım. Özellikle iki ülke arasındaki ticarette millî paraların (Türk Lirası ve Ruble) kullanılmasının önündeki engelleri kaldırmaya yönelik girişim ve alınan kararlar takdir ettiğimiz değişikliklerdi ve ilerleyen süreçte uygulamada hiçbir engel kalmamış gibi görünüyor ki; bir büyük devlet bankamız ve bir de büyük özel bankamız, Rusya Federasyonu banka kartlarının kullanımına yönelik alt yapılarını tamamen güncellediler ve üzerlerine düşen görevi yerine getirdiler.
Atalarımızın dediği çok güzel bir söz var "ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz". Bu sözden ve sözün arkasındaki tecrübeden yola çıkarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın yine ülke turizminin daha iyi tanıtılması için çıkmasına onay verdiği "11/07/2019 tarih ve 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kanunu" ve sonrasında bu kanun kapsamında oluşturulan "ajans yönetim ve icra kuruluna" seçilenlerin, yine Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir "samimiyet imtihanından" geçirilmeleri gerektiğine inanıyorum.
Son bir yıldır özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Sayın Mehmet Nuri Ersoy'un getirilmesi ile birlikte, hiç alışık olmadığımız türden "sektörü birleştirici söylemler yerine, ayrıştırıcı söylem ve demeçler" görüyoruz. İcranın başındaki yetkililerin "tur operatörlerini ve seyahat acentalarını yok saymaları" ülke turizmimizin geleceği açısından iyi gelişmelerin olacağı sinyalini vermiyor.
Turizm sektörü değişik paydaşlardan oluşur, bunun en önemli ilk iki ayağını da "konaklama ve tur operatörlüğü" oluşturur. Bunlar birbirinden ayrılmaz iki ana unsurdur ve birbirine bağımlıdır, konaklama tesisleri yatırımı bir kez yaparlar ve büyük çoğunluğu da "devletin hazine arazilerine turizm teşviki alarak yapılmışlardır". Araziyi devletten alacaksınız, tesisin yapılması için teşviki de devletten alacaksınız sonra da çıkıp turizmi sadece "otelcilerin söz sahibi olduğu" bir yapıya dönüştürmek için elinizden gelen her şeyi yapacaksınız.
Sayın Cumhurbaşkanımızın "Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın yönetim ve icra kurullarında ağırlıklı olarak otelcileri söz sahibi yapmadan önce sorgulanması gereken "millî paralar"ın kullanımı ile ilgili olarak bu otelcilerin kaç tanesi Sayın Cumhurbaşkanımızın 2016'daki açıklamalarından sonra "Amerikan Doları bazlı fiyat uygulamalarını değiştirip, Türk Lirası, Ruble veya Yuan bazlı fiyat uygulamaya" başladılar?
Yukarıda da belirttiğim gibi "ülke turizminin karar vericileri olacak insanların" öncelikli olarak, Sayın Cumhurbaşkanına "samimi olduklarını gösterebilmeleri gerekir" bu samimiyet imtihanından geçmek için de, aşağıdaki bazı soruların cevaplanması yeterli olacaktır.
12 Ağustos 2016 Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın St. Petersburg'daki "millî paralarla Türk Lirası ve Ruble" ile ticaret yapılması açıklaması ve daha sonraki açıklamalarında da Çin ile ticarette "Türk Lirası ve Yuan" kullanımı açıklaması ve kararının ardından,
* Bugün "Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı yapısı içerisinde görev alan" hangi üye, (başkanı dahil) otel konaklama fiyatlarında Türk Lirası, Ruble ve Yuan para birimlerine geçiş yaptı?
* Kırk milyon turistten sadece 450 bininin ABD vatandaşı olduğu ülkemizde, otel konaklama oda fiyatları neden Amerikan Doları bazlı belirleniyor?
* Otelcilerin Sayın Cumhurbaşkanımızın "millî paralarla ticaret" açıklamasından bu yana kaç milyon ya da milyar Rublelik tahsilat yaptılar ve ülkemize Ruble girdisi sağladılar?
* Özellikle Çinli turistlerin konaklama ve diğer hizmetleri yoğun olarak aldıkları İstanbul, Ankara, Kapadokya, Pamukkale ve Kuşadası bölgelerindeki otel ve diğer turizm işletmelerinin bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması ve alınan kararların üzerinden üç yıl geçmesine rağmen kaç milyar Yuan'lık bir döviz girdisi sağladınız?
* Kapadokya'ya gidip de "balon turuna" katılmayan Çinli turist nerede ise yok. Kapadokya'daki balon firmaları ve Çinli turistlerle dolan konaklama tesisleri kaç milyar Yuan'lık döviz girdisi sağladılar? Neden hâlâ Euro ve Dolar olarak para tahsilatı yapıyorlar?
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a naçizane önerim, "gerçekleri söyleyecek müfettişleri göreve getirmesi" yönünde olacaktır. O zaman "ülke turizmini yönetmeye talip olanların ne kadar samimi ve sizin söylemlerinize bağlı oldukları" kısa sürede ortaya çıkacaktır.
