Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Kamuran ÖZGEN

Kamuran ÖZGEN

TURİZM EKONOMİSİ VE POLİTİKASI

Turizmde amaç tekel mi oluşturmak?

Mart 2020 tarihinden itibaren hayatımızın hemen her alanını olumsuz şekilde etkilemeye başlayan ve daha sonraki süreçte milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen koronavirüs salgını, neredeyse on aylık bir sürecin ardından ekonomik, sosyal ve iş hayatımızda belirsizliklerin iyiden iyiye derinleşmesine neden oluyor. Bu süreçten en olumsuz etkilenen sektörlerin başında da “turizm sektörü” ve onu oluşturan tüm (seyahat acentaları, oteller, tur rehberleri vb.) paydaşlar geliyor.

Ağustos 2020’de sadece Rusya Federasyonu ve Birleşik Krallık’tan gelen turistlerle sektör bir nebze nefes almaya çalışsa da, hiçbir yaraya merhem olmadığı son günlerde satılığa çıkan lüks otelleri görünce ortada duruyor. Her şeyin iyi gittiği dönemlerde bütün kesimlerin “el bebek gül bebek” olarak gördüğü ve ülkemize “döviz girdisini sağlayan kahramanlar” olarak gösterilen seyahat acentaları, dara düştükleri bu süreçte özellikle kendi “bakanlarının ilgisizliğinden şikâyetçiler.”

Şöyle ki; basından okuduğumuz kadarı ile turizm sektörüne yardım amacı ile oluşturulan ilk 120 milyon dolarlık paketin nasıl dağıtılacağı ile ilgili konuda sorumlu olan “Kültür ve Turizm Bakanı’nın”, bu yardımı sadece belli başlı ve bir elin parmaklarını geçmeyen turizm firmalarına vermiş olması ve 80 milyon dolar olarak (yine basından öğrendiğimiz kadarı ile) belirlenen ikinci turizm yardım paketinin de yine aynı şekilde belli başlı birkaç turizm firmasına aktarılması, bakanlık koltuğuna oturduğundan bu yana sektörün hiçbir sorununa çözüm üretmeyen ve turizm ile ilgili bir toplantı olacağında on iki bin üyesi olan ve turizm sektörünün bel kemiğini oluşturan TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği)’ni yok sayan bir yaklaşım sergileyen Kültür ve Turizm Bakanı’nın, sektörü dönüştürme ile ilgili bir ajandasının olduğu düşüncesi oluşmaya başladı.

Sektörün her zaman yükünü sırtlayan binlerce seyahat acentasına (temiz sicil şartı getirilerek) devlet bankalarından kredi almalarını salık vermeleri ve on iki bin seyahat acentasından sadece elli-yüz seyahat acentasının bu krediden yararlanması sektörel bazda hiçbir anlam ifade etmemiştir. Yıllarını, parasını ve emeğini sektöre vermiş olan binlerce seyahat acentası ile ilgili bugüne kadar açık ve net bir açıklama yapmayan, Kültür ve Turizm Bakanı’nın gerçek düşüncesinin ne olduğunu sektör paydaşları ile paylaşmasının zamanı geldi de geçiyor bile.

Bakan eğer seyahat acentalarının dibine kibrit suyunu dökmeyi düşünüyorsa, bunu en kolay yapabileceği bir süreç yaşıyoruz. Koronavirüs ve vermediğiniz desteklerle birlikte (şahsen, turizm sektörünü bilen ve sorunları çözecek kişi olarak bakan koltuğuna oturtulduğunuzda sevinmiştim) asıl düşüncenizin sektör olmadığını maalesef gördük. Eğer sektörü düşünüyor olsaydınız turizm sektörüne destek amaçlı devletimizin sağladığı 200 milyon dolarlık yardımın sadece 50 milyon dolarlık kısmını seyahat acentalarına sağlamış olsaydınız, sektör 2021 yılına daha bir moral ve güç ile girecekti. Ama maalesef, Bakan tercihini on iki bin seyahat acentasından yana değil belli başlı birkaç turizm firmasından yana kullanmıştır.

Turizm sektöründeki tekelleşmeye zemin hazırlayan bu tür uygulamalar, ülkemizin “döviz girdisini” sağlayan ve onlarca yıllık emek, para ve deneyimlerle binlerce üyeye ulaşan TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği)’ni yok ederseniz, asıl ülkemizin “döviz girdisini” yok edersiniz.

Umarım düşünceniz bu değildir ve yapacağınız uygulama ve açıklamalarla bunu destekleyecek bir yönde ilerlersiniz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları