Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

TÜİK'in itibarı dava konusu

Trajikomik bir olay ama Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, katıldığı bir televizyon programında Türkiye İstatistik Kurumu'nun Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

TÜİK'i savunan Elvan, inanan çıkar mı bilmem lakin; "Kesinlikle TÜİK'in rakamlarla oynaması, yüzde 30-40'lık bir enflasyon söz konusu değil" dedi.

Lütfi Elvan, "Tarihte ilk defa TÜİK, bu grup (Enflasyon Araştırma Grubu-ENAG) ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Bu grubun amacı TÜİK'i itibarsızlaştırmak" diye hakikaten de komiğe kaçan bir iddiada da bulundu.

Bilindiği üzere Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy'un başında olduğu saygın bilim insanlarından oluşan ENAG, Eylül 2020 tarihinden bu yana günlük verileri kullanan bir yöntem ile enflasyon hesaplaması yapıyor ve sonuçlarını kamuoyu ile de paylaşıyor.

TÜİK 2020 yıl sonu enflasyonunu yüzde 14.60 olarak açıklarken, ENAG oranı yüzde 36.72 bulmuştu.

Yazı ve söyleşilerimi takip eden okur ve dinleyicilerim iyi bilir ben en başından beri ekonominin temel gösterilerine dair hesaplamalar yapan TÜİK'in itibarının özenle korunmasının gerekliliğinden dem vurarak; "sizin işiniz gerçekleri tespit ederek açıklamak, politikacılara malzeme sağlamak değil, aydın bilim insanı sorumluluğu ve ciddiyeti ile hesap kitap yapın ki itibarınız zedelenmesin" demiştim.

Ne yazık ki iktidarın güdümüne giren TÜİK kurumsal ve bilimsel bağımsızlığı hakkında soru işaretleri uyandıracak hesap ve açıklamalar ile kendi itibarını kendisi tartışmaya açmış bulunmaktadır!

Paniğe kapılan iktidar ise devamlı olarak hata üstüne hata yapıyor ve bu sefer de yargı sopası göstererek TÜİK'e itibar kazandırmaya kalkışıyor.

Bakın bu TÜİK için çok tehlikeli bir girişim eğer yargı TÜİK bilimsel bir analiz ve hesaplama sonucunda aleyhinde karar verirse bu TÜİK'in ve iktidarın saygınlığını tamamı ile tarihe gömer. Yok eğer TÜİK lehine bir karar verir davayı kabul eder ve ENAG'ı cezalandırırsa bu seferde hem yargı, hem iktidar ve hem de TÜİK hep birlikte çok büyük itibar kaybederler. Neden mi?

Açıklayayım bir kere, böyle komik bir dava olmaz, sonuçta bir grup bilim insanı ekonominin bir verisi ile ilgili hesap kitap yapıyor ve bulduğu sonuçları açıklıyor. Burada bir yanlışlık ve yahut yönlendirme varsa bilimsel bir şekilde bunu açıklığa kavuşturur, kendi hesabının doğruluğunu ispat eder ve karşı tarafın inandırıcılığını ortadan kaldırırsın. Bu durumda saygınlık ve itibar kazanan sen olursun, fakat böyle yapıp, bilimsel yöntemi kullanacağına kamuoyu nezdinde iktidarın güdümünde olduğu tereddütleri zaten zirveye çıkmış olan yargının, bir kararı ile mücadele etmeye kalkışırsan davayı kazansan da itibarını tümden yitirirsin...

İktidarın Veysel hoca ve ENAG bünyesinde çalışma yapan bilim insanlarını sindirme, yıldırma, susturma çabaları sonuç verirse, Türkiye'de enflasyon elbette düşmez, lakin iktidarın itibarı ve iktidara yönelik güven emin olunuz dip yapar.

Bu konu ile bağlı bir başka konu daha var; siz enflasyonu doğru ölçemediğiniz zaman Reel Efektif Kurun seviyesini ve kurun nerede olması gerektiğini de doğru tahmin edemiyorsunuz.

Kuru doğru tahmin edemediğiniz zaman ise, olması gereken gerçekçi faiz haddini hesaplayamıyorsunuz. Bunları hesaplayamayınca uygulamanız gereken tüm para politikaları olsa olsa yöntemi ile belirleniyor, adeta karanlıkta el yordamı ile yolunuzu bulmaya çalışıyorsunuz. 

Türkiye'ye yatırım yapmış olan ya da yapmayı düşünen yerli ve yabancı yatırımcılar ise ekonomiye dair açıklanan verilere inanmaz bu verileri ciddiye alıp güvenmezler ise yatırım yapmıyorlar. Haklılar da, çünkü kimse parasını, malını mülkünü bir belirsizliğe sürüklemek istemez.

                Bakınız Türkiye ekonomisi için ölçüm ve tahmin yapan sadece TÜİK de değil, farklı ülkeler için öngörülerde bulunan Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Dolar/TL için adil değer tahminini 7,50'den 9,50'ye yükseltmiş bulunuyor! Demek ki onların da açıklanan enflasyon rakamları ve Reel Efektif Kur hakkında görüşleri iktidar ile paralel bulunmuyor.

                Kurum bu değişikliğe yol açan iki temel gerekçesini cari açıktaki artış ve yabancı sıcak para çıkışı olarak sıralıyor. IIF, analistleri "Rezerv tampon olabilirdi ama düşük seviyede" demekteler, neticede konu dönüyor dolaşıyor "128 milyar dolar nerede" sorusunda düğümleniyor...

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları