Aşağıdaki veriler, TÜİK tarafından paylaşılmış bulunuyor ve bu verilere göre:
Tiyatro salon sayısı 2019/'20 sezonunda, 2018/'19 sezonuna göre %20,1 azalırken, tiyatro salonu koltuk sayısı %24,5 azaldı. Buna göre; 2019/'20 sezonunda tiyatro salon sayısı 720 olurken, tiyatro salonu koltuk sayısı 267 bin 857 oldu.
Sezonlar itibarıyla karşılaştırıldığında; 2019/'20 sezonunda, 2018/'19 sezonuna göre tiyatro salonlarında yapılan gösteri sayısı %40,4 azalarak 20 bin 175 oldu. Tiyatro salonlarında yapılan yerli/telif eser gösteri sayısı geçen sezona göre %41,9 azalırken, yabancı/çeviri eser gösteri sayısı %35,0 azaldı.
Tiyatro seyirci sayısı 2019/'20 sezonunda, 2018/'19 sezonuna göre %43,1 azalarak 4 milyon 492 bin 293 oldu. Tiyatroda yerli/telif eser seyirci sayısı geçen sezona göre %44,1 azalırken, yabancı/çeviri eser seyirci sayısı %40,3 azaldı.
Sezonlar itibarıyla karşılaştırıldığında; 2019/'20 sezonunda, 2018/'19 sezonuna göre tiyatro salonlarında oynanan yetişkin eseri sayısı %34,9 azalırken, oynanan çocuk eseri sayısı %37,9 azaldı.
Türkiye genelinde sinema salonu sayısı 2020 yılında 2019 yılına göre %4,5 azalarak 2 bin 698 oldu. Bu dönemde sinema salonlarındaki koltuk sayısı %6,0 azalarak 317 bin 763 oldu.
Sinema seyirci sayısı 2020 yılında, 2019 yılına göre %69,5 azalarak 17 milyon 226 bin 952 kişi oldu. Yerli film seyirci sayısı %59,0 azalarak 13 milyon 255 bin 849 kişi olurken, yabancı film seyirci sayısı %83,6 azalarak 3 milyon 971 bin 103 kişi oldu.
Gösterilen film sayısı 2020 yılında, 2019 yılına göre %62,0 azalarak 25 bin 960 oldu. Aynı dönemde gösterilen yerli film sayısı %62,2 azalarak 10 bin 978 olurken, gösterilen yabancı film sayısı %61,9 azalarak 14 bin 982 oldu.
Opera ve bale seyirci sayısı 2019/'20 sezonunda, bir önceki sezona göre %20,5 azalarak 256 bin 63 oldu. Orkestra, koro ve topluluklarda seyirci sayısı 2019/'20 sezonunda, bir önceki sezona göre %41,9 azalarak 159 bin 969 oldu. Orkestra seyirci sayısı geçen sezona göre %29,5 azalarak 100 bin 260'a, koro seyirci sayısı %48,5 azalarak 26 bin 96'ya, topluluk seyirci sayısı ise %59,3 azalarak 33 bin 613'e düştü.
Opera ve bale salonlarında oynanan eser sayısı ise aynı dönemde %7,8 azalarak 165 oldu.
Bu verileri görüp de Türkiye'de sanatçılarımızın ve sanat hayatımızın yediği darbe yüzünden dehşete kapılmamak elbette mümkün değil.
Sanata önem vermeyen, sanatı desteklemeyen ve sanatçıyı baş tacı yapmayan bir toplumun gelişmesi, güçlü ve müreffeh bir toplum olması mümkün değildir.
Ülkemizde sanatın durumu zaten pek iç açıcı değildi, sanata ve sanatçıya düşman bir zihniyetin toplumumuzun önemli bir kısmını zehirli bir sarmaşık gibi kuşattığı ülkemizde bu elbette şaşılacak bir durum değildir.
Üstüne üstlük bu Covid-19 pandemisi işin tuzu biberi oldu, zaten çok ciddi bir sıkıntıda olan camia, resmen can çekişmeye başladı.
Bu dönemde iktidar sanata ve sanatçıya gerekli desteği vermekte son derecede yetersiz kalmıştır. Yukarıdaki veriler üstelik konunun sadece kurumsal yapılar üzerindeki etkilerini göstermektedir. Bağımsız müzisyenler, amatör tiyatro sanatçıları gibi daha bir kayıt dışı olan kesim ise hiç gündeme gelmiyor.
Yoğun olarak düğün, dernek vesair eğlence mekanlarında sanatlarını icra ederek geçimlerini sağlayan ses, saz ve dans sanatçılarının durumu ise tam anlamı ile içler acısıdır. Bu kesim tamamen unutulmuş vaziyette yok sayılmaktadır. Bunların çalıştığı mekanlar nerede ise bir buçuk yıldır hükümet emri ile kapalı tutulmaktadır. Pandemi önlemleri bahanesi ile yapılan yaşam biçimine müdahale fırsatçılığı bu kesimin işini daha da zora sokmaktadır.
En küçüğünden en büyüğüne, en ünlüsünden en kıyıda köşede kalmışına kadar sanat ve sanatçı bir toplumun ruhudur, bir toplum ruhunu kaybederse sonuçta zombileşir ve yaşayan bir ölüye dönüşür.
Bu yüzden bu feci durumu tersine çevirecek önlemlerin acilen alınmasını tüm yetkililerden bekliyoruz...
