Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hasan Balaban

Hasan Balaban

TAKAZA

Tarihin kaydettiği en önemli devrimci

Ülkemizi  ziyarete gelen tüm heyetlerin, devlet adamlarının gittikleri ilk yer; Anıtkabir olmaktadır. Gelenler O'nun huzurunda huzur buluyorlar. Çünkü orada derin bir sessizlik içinde barışı, özgürlüğü, umudu, gerçek dostluğu, mertliği, insan sevgisini yüreklerinde hissediyorlar.

Onların arasında Anıtkabir'e kerhen giden yok.

Dünyaca ünlü Time Dergisi, sık sık 20. yüzyılın en büyük devlet adamının kim olduğu konusunda, dünya ölçeğinde anketler yapıyor, her defasında dünya, "Atatürk" diyor. Ayrıca Atatürk çeşitli vesilelerle birçok kez Time'ın kapağında yer alıyor. Elbette başka liderlere de bu kapakta yer veriliyor, ama Atatürk'ün yeri bambaşka. Zira Time, kuruluşunun 90. yıldönümü nedeniyle, en önemli bulduğu 90 kapağı sıralıyor ve 1. sıraya gene Atatürk'ü koyuyor. Dünyanın onca lideri arasından...

Kim bilir bu durumlar Türkiye'de kimilerini, derinden gururlandırıyor, sevindiriyorken kimilerini ise, ne derinden yaralıyor, kahrediyordur...

Yıl 1978.

Birleşmiş Milletler'in kültür kolu olan UNESCO, Paris'te genel kurul yapıyor. Başkanlık Divanı'na bir önerge veriliyor.

 "1981 yılı geliyor, Atatürk'ün doğumunun 100. Yıldönümü'dür. Atatürk'ü anmak bir tek Türklere bırakılmamalıdır. Çünkü Atatürk tüm insanlığın ortak paydasıdır, dolayısıyla hazır Birleşmiş Milletler'in kültür kolu burada toplantı halinde, UNESCO şu anda genel kurul yapıyor. Bu genel kurul bir karar almalıdır, bu karar üye devletlere iletilmelidir. Önümüzde 3 yıl var. Bu 3 yıl boyunca her ülke Atatürk için, üniversiteleriyle, bilim kurumlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, medyasıyla özel olarak hazırlanmalı ve 1981 yılı bütün dünyada Atatürk yılı olarak anılmalıdır" deniyor.

 O'nu ve İnönü'yü kastederek "iki ayyaşın yaptığı yasa" gibi ifadeler kullananlara cevabı 1981 yılında UNESCO vermişti.

Bir başka devlet adamı bulamadıkları için değil, bir başka Atatürk bulamadıkları için 1981 yılının tüm dünyada Atatürk yılı olarak kutlanmasına karar verilmişti.

UNESCO'nun gerekçeli kararına gelince, özetle şunu dediler:   

* Atatürk, yirminci yüzyılın başında, emperyalizme karşı verilmiş mücadeleyi zafere dönüştüren ilk komutandır. (Emperyalist kendileriydi. Böylece bir hakkı teslim etmiş oluyorlar.)

*O, bir devlet kurucudur ve devletini kuruluş koşulları, hiçbir ülkenin kuruluş koşullarına benzemez...

*Kurulan bu devletin laik temel üzerinde oturmuş olması, diğer bir önemli noktaydı. Hatta en önemli noktaydı. Çünkü laiklik demokrasinin ön koşuluydu.

*Atatürk, tarihin kaydettiği en önemli devrimcidir. Muhafazakâr bir toplumda, o koşullarda yaptığı yenilikler ve devrimler olağanüstüdür.

* Atatürk tüm ömrü boyunca, tam da UNESCO'nun hedefleri arasında olan pek çok ideali gerçekleştirmek için büyük çaba göstermiştir.

*Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, diğer cumhuriyetlere benzemiyordu, zira o, 'halk egemenliği'ne dayanan, demokratik ve laik, sosyal bir hukuk devleti niteliğinde olan bir Cumhuriyetti.

CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları