Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları unutturmak veya tartışılmasını istemedikleri için iktidar ve küçük ortağı tarafından her gün bir konu gündeme getiriliyor ve tartışılmasını istiyor. Yandaş basın da buna çanak tutmaya teşne olduğu için ortaya atılan konuyu günlerce gündemde tutmaya çalışıyorlar.
İsim vermeyeceğim birçok TV kanalında siyasi tartışma konuları gecenin geç saatlerine kadar devam ediyor, hatta canlı yayın biter bitmez tekrarı yayınlanıyor. Bir süredir kanallarda tartışılan konu HDP kapatılsın mı? Konuyu ilk gündeme getiren hükûmetin küçük ortağı MHP idi. MHP'den önce de HDP'nin kapatılmasını isteyenler vardı ama yarım ağızla söyleyen etkisiz kişilerdi. Ancak iktidarın küçük ortağı tarafından ortaya atılınca tartışma gün geçtikçe yandaş basın tarafından daha da köpürtülerek devam ediyor.
HDP kapatılsın mı?
Evet kapatılsın... Ama nasıl?
Çünkü iktidar tarafından 2003 yılında siyasi partilerin kapatılması zorlaştırıldı. Gündemi günlerdir meşgul eden HDP kapatılsın diye ortalığı velveleye verenler pek ala biliyorlar ki o kanun ortada olduğu sürece HDP'yi kapatmak o kadar kolay olmayacak. HDP kapatılsın diyenler samimi değiller. Eğer samimi olsalardı İktidar ve küçük ortağı MHP, TBMM'de grubu olduğu için Yargıtay'ın resen kapatma davası açmasını beklemeden gider Yargıtay'a HDP'nin kapatılması için dava dilekçesini verirlerdi. Konu gündemde kalsın ve günlerce sündürülerek tartışılsın diye müracaat etmiyorlar. Belli ki bu konuda samimi olmadıklarını gösteriyor. Yıllar önce siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılması nedeniyle Yargıtay eskiden olduğu gibi siyasi partiler hakkında resen kapatma davası açma konusunda belli ki imtina ediyor. Eğer TBMM'de grubu bulunan ve HDP'nin kapatılmasını hararetle savunan partiler (Ak Parti veya MHP) gider Yargıtay'a HDP'nin kapatılmasını isteyen dava dilekçesi verirlerse Yargıtay da davayı açmak zorunda kalacaktır.
HDP'nin kapatılması konusunda iktidar ve küçük ortağı siyasi takiye yapıyorlar.
Televizyonda konu tartışılıyor. İYİ Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu diyor ki "Kardeşim, HDP'nin kapatılmasını isteyenler ve HDP'nin PKK'nın uzantısı olduğunu söyleyenler (ki biz de HDP'nin PKK'nın uzantısı olduğunu söylüyoruz. Bunda bir sıkıntı yok.) HDP'nin TBMM'de Meclis Başkanvekili var. Bir milletvekili meclis başkanvekilinden izin almadan konuşabilir mi? Konuşamaz. O halde PKK'nın Meclis'teki uzantısı dediğiniz HDP'nin Başkanvekilinden nasıl konuşma izni isteyebiliyorsunuz? Her konuda takiye yaptığınız gibi bu konuda da pek ala takiye yapıyorsunuz. Tribünlere oynuyorsunuz."
Bu konuda MHP eski Iğdır Milletvekili ve TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan da aynı minvalde sorular soruyor ama cevap yok.
Ekonomik sıkıntılar devam ediyor.
Siyasi takiye devam ediyor.
Vatandaş, olup bitenleri seyrediyor.
Susmuş ve sindirilmiş vatandaş sandık önüne geldiği zaman bu takiyenin hesabını elbette soracaktır. Bu da böyle biline...
Ne mutlu Türk'üm ve Müslüman'ım diyene ve diyebilene..
