Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Sedef Kabaş hala tutuklu

Ne yazık ki çağımızda konular gündeme parlayarak geliyor, hararetle tartışılıyor ve kısa bir süre sonra konu gündemden düşüp, unutuluyor.

Ne kadar önemli, ne kadar yaşamsal olursa olsun herhangi bir konunun gündemde kalması çok uzun sürmüyor maalesef. Herhalde medya tarihi gündemin bu kadar kısa sürede çiğnenip tüketildiğine hiç bir zaman şahit olmamıştır.

Oysa Sedef Kabaş'ın başına gelenler vatandaş olsun olmasın bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiren, hukuk güvencesi ve adalet duygusunu zedeleyen son derecede vahim bir olaydır.

Sedef Kabaş'ın avukatı Uğur Poyraz, Twitter üzerinden bir paylaşım yaparak müvekkilinin sesini duyurmaya çalışmış.

Uğur Poyraz paylaşımında: Bugün @SedefKabas'ı ziyaret ettim. "Hüküm giysem 1 saat bile infazı olmayan bir suç isnadıyla 11 gündür demir parmaklıklar arkasındayım. Bu hukuksuzluğu kimse savunamaz" diyor. Adalet Bakanı olarak bu konuda siz ne diyorsunuz @bybekirbozdag? Diye de soruyor.

Adalet bakanını da etiketleyerek bu konudaki düşüncesini sormuş.

*

Kanunlar ve kanunların uygulaması adalet üzerine olmalıdır. Hitler'in, Mussolini'nin ve Stalin'in de mahkemeleri, yargıçları vardı. Yakın geçmişte ülkemizde Fetö'cü yargıçların nasıl kararlar verdiğini de kimleri nasıl mahkûm ettiğini de hepimiz hatırlıyoruz değil mi? Şimdi onlardan çoğu ya mapusta ya da kaçaklar, kaçtıkları yerlerde saklanacak delik arıyorlar.

Sedef Kabaş suçlu mu?

Bunu elbette biz bilemeyiz mahkeme karar verecek, lakin vatandaşlarımız da verilen kararın adalete, insafa ve izana sığıp sığmadığı konusunda kendi kararlarını verecektir değil mi?

Kanun diyor ki:

Madde 1- Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Madde 2- Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

Madde 3- Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Bu noktada Sedef Kabaş'ın çok bilinen ve halk arasında da çok kullanılan bir deyimi kullandı diye cumhurbaşkanına hakaret edip etmediğinin kararını ancak mahkeme verebilir. Bu doğru, lakin mahkemenin kararı her ne olursa olsun, bu insan; cinayet işlememiş, adam yaralamamış, hırsızlık gasp yapmamış, kimseye tecavüz etmemiş, kimseyi tehdit etmemiş ve yahut da teröre bulaşmamış değil mi?

Peki, neden tutuklu yargılanıyor?

Delilleri karartacak hali yok, ne dediyse zaten kayıt altında, kaçabilir derseniz alırsın yüklü bir kefalet ücreti kaçarsa kendi düşünsün, neden tutukluyorsun?

Peki, yarın Sedef Kabaş'ı mahkeme suçsuz bulur mahkûmiyet vermez ya da diyelim ki para cezasına çarptırırsa kim ödeyecek mapusta kaldığı günlerin diyetini?

Bir insanın yaşamdan, işinden gücünden, sevdiklerinden koparılması dört duvar arasında tıkılması o kadar ucuz ve kolay mı?

Bakınız Osman Kavala davasında da gördüğümüz gibi bu tutuklama yöntemi bir keyfi cezalandırma yöntemine dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da defalarca tespit edilmiş ve Türkiye uyarılmıştır.

Mahkûmiyet almamış, hüküm giymemiş insanları muhalefeti yıldırma amacı ile tutuklayarak mapuslarda çürütmek asla ve kata kabul edilebilir bir yöntem değildir.

Buradan bende Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a sesleniyorum Sedef Kabaş'ı ve başta Osman Kavala olmak üzere benzer durumda bulunan tutukluları serbest bırakın! Yargılama elbette devam etsin, yargı kararını versin mahkûmiyet çıkarsa elbette gereği yapılacaktır ama bir mahkûmiyet olmadıkça insanların hapsedilmesi doğru ve adil bir iş değildir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları