Değerli okuyucularım baroların parçalanması modeli günlerdir gündemi meşgul ediyor. Bugünkü yazımda MHP kurultay süreçlerine benzeyen bu barolar konusunu ele alacağım.
***
Gelin hep birlikte 1 Kasım seçim sonuçları sonrasında MHP kurultay tartışmalarını yaşandığı o günlere dönelim.
7 Haziran- 1 Kasım seçimleri sonrasında MHP 2.5 milyon oy kaybına uğradı.
1 Kasım seçimlerinden sonra herkes Bahçeli artık MHP genel başkanlığından istifa eder diye beklerken, Bahçeli istifa etmedi.
İstifa etmediği gibi MHP'de olağanüstü kurultay taleplerine kulaklarını tıkadı.
Bahçeli, MHP'de kurultay isteyenlere her gün bir yafta vuruyordu.
Derken havuz medyası başta olmak üzere AKP iktidarına yakın herkes birden bire Bahçeli'yi keşfetti ve hepsi birden aynı ağızla Bahçeli sevicisi oldular.
Biz bunları derken, MHP'deki Bahçeli taraftarları onlar ters algı, AKP'liler Bahçeli'nin gitmesini istiyorlar dedi.
Bahçeli ise, satır aralarında Meral Hanım'ın bugünlerde dediği gibi adeta Erdoğan'a beni kurtar ben de seni başkan yapayım diyordu. Ki öyle de olmadı mı?
Tarih Bahçeli'yi değil bizleri haklı çıkardı. Bahçeli MHP'de kaldı, Erdoğan başkan oldu.
***
MHP'deki Saray destekli Bahçeli sürecini anlattım. Çünkü günümüzdeki baro tartışmalarına çok benziyor.
Bahçeli'nin yerini barolarda Genel Başkan Metin Feyzioğlu aldı. Feyzioğlu'na baroya kayıtlı avukatlardan isyan sesleri yükseldi. Tıpkı 1 Kasım sonrası Bahçeli'ye istifa et sloganları gibi.
Feyzioğlu da Bahçeli gibi Saray'a her gün selam çakıyor gibi geliyor bize. Aman koltuğumu kurtar, ben de sana baroları teslim edeyim der gibi sanki bu selamlar.
Saray, Feyzioğlu'nun koltuğunu korumak ve baroları kontrol etmek için baroları parçalama yasasını gündeme getirdi.
Başarılı olacak mı? Bence çok zor.
Muhalefeti de bu sürece katmak için tek tek AKP'liler tarafından muhalif partile ziyaret edildi.
Hem de bayramda bile ziyaret edilmeyen HDP'ye bile gidildi.
Hani HDP terörist partisiydi? (Ki bana göre de öyle.) AKP'lilere ne oldu?
***
MHP'ye Bahçeli Balgat koltuğu modeli mantığını; bugün de ver Feyzioğlu'na baro başkanlığını, al baroların yetkilerini şeklinde görüyoruz.
Barolar konusunda Bahçeli'yi Feyzioğlu'nun temsil ettiği görüyoruz. Mantığı aynı.
***
Şimdi Feyzioğlu, Bahçeli'nin 1 Kasım sonrası gibi Saray'a selam veya far çakmakla meşgul.
***
Ankara'ya alınmak istenmeyen avukatları gördük. Sanki terörist bunlar. Ki terörist denen Salim Müslüm'ü Ankara'da ağırladığınızı da arkadaşlara hatırlatmak lazım.
***
Saray projesi Barolara Bahçeli modelli, bence ilerleyen günlerde ertelenecektir.
Ertelenmesi de bunun hiçbir zaman çıkmayacağı anlamına gelmez.
Ama temennim Saray projeleri değil Türk Milleti ve Türkiye projelerinin siyasi arenada konuşulduğu günlerin gelmesidir.
Peki gelecek midir? İnşallah ilk seçimlerden sonra olacaktır.
Saray projelerini değil Türk projelerinin başarılı olması lazımdır.
Barolar parçalanmasın, birlik içinde olsun. Seçimleri demokratik olsun diyenlerin de garip bir biçimde ülke seçimdeki iktidarda kalalım mantığı ile Seçim Kanunu'nda değişiklik yapmak istediklerini görüyoruz.
Ne diyelim? Hayırlısı…
