Gerçekleri halktan saklayarak siyaset yapmayı alışkanlık edinmiş, algı yönetimine meraklı muktedirlere hatırlatmak isterim ki gerçeklerin daima ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır! Üstelik daha da kötüsü tek bir yalan bile bütün gerçekleri şaibeli kılar...
Değerli dostum ve sınıf arkadaşım, ekonomist Uğur Gürses twitter hesabından J.C.Stamp'a ait olan "Sorumluluklarımızdan kaçınabiliriz, ama kaçınmanın sonuçlarından kaçınamayız" sözünü paylaşmış, bu söz hem ekonomi ve hem de sağlık krizini yöneten ekibin kulağına küpe olmalıdır.
İşlerini, güçlerini bırakıp algı yönetimine odaklanmaları, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınmaları karşılaşacakları sonucu değiştirmeyecek; ne salgın ve ne de ekonomik kriz bu yöntemle hiç bir şekilde önlenemeyecektir.
Birileri kalkıyor ekonomik tabloyu pembe göstermek için büyüme, enflasyon, işsizlik gibi verilerde manipülasyon yapmaya çalışıyor, diğeri vaka ve hasta sayısı diye akla, mantığa ve bilime aykırı bir sınıflandırma yaparak pandeminin ülkemizdeki seyrini hafif göstermeye çabalıyor; sonuç?
Sonuçta kimse size inanmaz, güvenmez ve dediklerinizi de ciddiye almaz...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın son açıklamaları sonrasında Dünya Sağlık Örgütü hemen tepki verdi ve ülkelerin, tüm Covid-19 pozitif vakalarını DSÖ'ye bildirmeye teşvik edildiğini dile getirerek, Bakan Koca'nın her vakanın hasta kabul edilmediği ve günlük olarak açıklanan verilerde semptom göstermeyen kişilerin yer almadığını söylemesi üzerine Türkiye Sağlık Bakanlığı ile iletişime geçildiğini ve konuya ilişkin detaylı bir açıklama için görüşme halinde olduklarını ifade etti.
Bu diplomatik bir dille pandemiye dair doğru dürüst, bilimsel yönteme göre veri almak için talepte bulunduk demektir. DSÖ tarafından yazılmış böyle bir mektup için bile yarısını yarım yamalak okuyup, alıntı yaparak DSÖ bizi çok başarılı buluyor, kutluyor propagandası yapmak Goebels'i bile kıskandırıp, mezarında ters döndürecek bir iştir.
Tepki sadece DSÖ'den de gelmedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın günlük açıklanan Corona virüs tablosundaki verilerde testlerde pozitif çıkan bütün hastaların sayısını değil, sadece semptom gösteren hastaların sayısını paylaştıklarını söylemesinin hemen ardından İngiltere, Türkiye'yi seyahat koridoru listesinden çıkarmış bulunuyor.
Türkiye'yi yeniden karantina uygulanacak ülkeler arasına alan İngiltere'nin Ulaştırma Bakanı Grant Shapps'ın sosyal medyadan yaptığı açıklamasında "Türkiye'yi listeden çıkarıyoruz çünkü Türkiye'nin Sağlık Bakanlığı, Covid 19 vakalarını, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) gibi uluslararası örgütlerin tanımından farklı şekilde tanımlıyor. Bu nedenle ülkeyle ilgili risk değerlendirmemizi güncelledik" dedi.
Ekim ayında Türkiye'ye 50 bine yakın İngiliz'in seyahat etmesi bekleniyordu, lakin İngiltere'nin Türkiye ile ilgili seyahat ve karantina kararının ardından İngiliz tur şirketleri derhal iptallere başladı.
Bakın bugün küreselleşen dünyada artık hiçbir bilgi gizli değildir, adam uzaydan arabanın konumunu, hızını bile tespit edip takip edebiliyorken gerçekleri saklamaya çalışmak sadece ve sadece güven bunalımı yaratacak beyhude bir çabadır.
Doğru yöntem; şeffaf olmak, doğru bilgi paylaşmak, bilimsel yöntemi uygulayarak doğru işler yaparak, gerçekçi tedbirleri almaktır.
Bu yüzden iktidara ve özellikle de ekonomi ve sağlık yönetimine buradan algı operasyonlarını bırakıp içinde bulunduğumuz tıbbi ve ekonomik krize odaklanmalarını, gerçekçi ve bilimsel tedbirleri bir an önce uygulamaya koymalarını yoksa toplum olarak çok daha ağır bedeller ödeyeceğimiz ikazında bulunmak istiyorum.
"Bad-el harab-ül Basra" yani Basra harap olduktan sonra ağlayıp sızlamak, tedbir almaya uğraşmak boşuna olacaktır, gün bugündür, tedbir alınacaksa bugün, hiç vakit geçirmeden alınmalıdır...
